16 Yıldır Kayıp Çocuklarını Arıyorlar

Her an çıkıp gelecek gibi...

Yayınlanma:
Güncelleme: 19 Ağustos 2015 18:09
16 Yıldır Kayıp Çocuklarını Arıyorlar

Türkiye'de “asrın felaketi” olarak kayıtlara geçen 17 Ağustos 1999’daki Gölcük merkezli büyük depremin ardından 16 yıl geride kaldı. 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece saat 03.02’de meydana gelen 7.4 şiddetindeki deprem, tam 16 milyon insanı etkiledi.

Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, sokaklarda konuşulan rakam ise neredeyse bunun iki katı. 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi de sakat kaldı. 285 bin 211 konutta ağır, orta ve hafif seviyede hasar oluştu. 500 bin kişi evinden oldu. O gece başlayan sarsıntı, pek çoğumuzun bünyesinde 16 yıldır sürüyor.

En çok da, o büyük felaketin ardından yakınlarından bir daha haber alamayan, ölüp ölmediklerini dahi bilemeyen, 5 bin 840 gündür her sabah bir umut yakınlarının izini süren aileleler için. Yıkılan binaların yerlerinde yenileri yükselse de, sayıları 300’ün üzerinde olduğu tahmin edilen ve organ, fuhuş, uyuşturucu ya da çocuk mafyasının eline düşmüş olabilecekleri söylenen kayıpların ailelerinin içinde 17 Ağustos’un enkazı 16 yıldır öylece duruyor. Peki ya İstanbul? 7 tepeli şehir için de durum pek parlak değil. Milyonlarca İstanbullu, “eli kulağında” denilen büyük İstanbul depreminde akıbetinin ne olacağını kestiremeden uyanıyor her güne.

BÜYÜK FELAKETİN BİLANÇOSU
» 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti
» 23 bin 781 kişi yaralandı
» 505 kişi sakat kaldı
» İlk dalgada 133 bin 683 bina çöktü
» Toplamda 285 bin konut, 43 bin işyeri hasar gördü
» 500 bini aşkın insan evsiz kaldı
» 16 milyon kişi depremden direkt veya dolaylı etkilendi

YALOVALI GÜLEÇ AİLESİ: 0 HER AN
ÇIKIP GELECEK DİYE BEKLİYORUZ
17 Ağustos yangınının hiç sönmediği evlerden biri de Yalovalı Güleç ailesinin evi. Yalova’nın en sevilen esnaflarından Cemal Güleç’in evi depremde yerle bir oldu, eşi ve o yıl 4 yaşında olan çocuğu Harun sağ kurtuldu. Kendisine ise ne ölü ne diri ulaşılamadı.

Balkondan düştüğü düşünülerek sokaktaki bütün enkazlara bile bakıldı. Göçük altında Cemal Güleç’in sadece o gün giydiği pantolonu, cep telefonu ve cüzdanı bulundu. Ailesi İstanbul, Bursa, Balıkesir, Isparta, Kütahya, Aydın, Eskişehir, İzmir, Ankara ve Tekirdağ’daki bütün hastaneleri, karakolları, hatta morgları dolaşsa da, Cemal Güleç’ten halen bir haber yok.

Yakın zamana kadar, Güleç’le ilgili, ailesine pek çok ihbar geldi. Güleç’in gözü yaşlı babası Harun Güleç her ihbarı tek tek değerlendirdi. En son, “İstanbul’da Maçka Parkı’nda saçı sakalı birbirine karışmış, hafızasını yitirmiş birinin oğlu Cemal Güleç’e benzediği” yönünde gelen ihbarın ardından harekete geçti. O kişiyi buldu, ancak karşısındaki oğlu değildi. Cemal Güleç’in oğlu Harun şimdi 20 yaşında ve üniversite öğrencisi. Amcasıyla birlikte babasını aramayı sürdürüyor. Amca Ferhat Güleç, “İhbarlar bir süredir kesilse de, o her an çıkıp gelecek diye bekliyoruz” diyor.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.