28 Şubat Darbesi Olmasaydı Türkiye Refah İçinde Olurdu
Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Gençay, 28 Şubat Postmodern darbesinin üzerinden 17 yıl geçtiğini ve bu darbe ile yapılanların ülkeyi yıllarca geriye götürdüğünü belirterek; “Eğer, bu darbe olmasaydı şimdi ülkemiz refah ve huzur içinde olurdu. Bu darbe il
Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Gençay, 28 Şubat Postmodern darbesinin üzerinden 17 yıl geçtiğini ve bu darbe ile yapılanların ülkeyi yıllarca geriye götürdüğünü belirterek; “Eğer, bu darbe olmasaydı şimdi ülkemiz refah ve huzur içinde olurdu. Bu darbe ile birileri kazandı ama, milletimiz kaybetti” dedi.
Saadet Partisi İl Başkanı Cevat Gençay, 28 Şubat 1997 tarihinde liderleri merhum Necmettin Erbakan’ın Başbakanı olduğu 54. Hükümet döneminde yaşanan postmodern darbenin yıldönümünde yaşananları sert bir dille eleştirdi.
GENÇAY; “28 ŞUBAT DARBESİ OLMASAYDI
BUGÜN ÜLKEMİZ DAHA REFAH İÇİNDE OLURDU”
Başkan Gençay açıklamasında; “Bugün 28 Şubat. 17 yıl önce bugün 54. hükümete yapılan postmodern darbe tartışılıyor. 17 yıl önce o darbe yapılmasaydı bugün ülkemizin bulunduğu şartlar ve ortam çok farklı olurdu. 54. hükümetin yapmış olduğu icraatların neticesi yeni bir dünya kurmaktı. Bugün İslam ülkelerinde dökülen kanların bir damlası dahi dökülmezdi. Sömürülen ülkelerde adil bir düzen olurdu. Ülkemiz ve dünya huzur, mutluluk ve refah içerisinde yaşardı. Onun için havuz sistemi kurulmuştu, onun için D-8 projesinin temelleri atılmıştı.
“BU DARBENİN PLANLAYICISI ABD’DİR”
Yıllardır 28 şubat potmodern darbe tartışılıyor, ama piyonlar, maşalar, figüranlar tartışılıyor. Perde gerisindekiler hiç gündeme gelmiyor. Her şey konuşulup tartışılıyor, tartışılmayan konuşulmayan ve mercek altına alınmayan en önemli husus ABD’nin oynadığı rol. Kimse ABD’nin 28 şubat post modern darbenin hazırlayıcısı ve uygulayıcısı olduğunu gündeme getirmiyor.
“POSTMODERN DARBE HÜKÜMETİ YIKMA PLANIYDI”
Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefatından önce özellikle bu hususa dikkat çekmiş, yayınladığı belge ile darbenin ABD patentli olduğunu açıklamıştı. Darbe emrinin ABD’den geldiğini kripto belgesi ile kamuoyuna duyurmuştu. Hazırlanan bu plan daha sonra 28 Şubat Milli Güvenlik kurulunda hükümetin önüne getirilen 18 maddelik irtica ile eylem planının aynısı çıktı.Demokrasiye “Balans ayarı yaptık” beyanatını ABD’de vermişlerdir.
“HÜKÜMETE ALİ CENGİZ OYUNU OYNADILAR”
Milli güvenlik kurulunda askeri kanadın açıkladığı planı dinleyen merhum Erbakan’ın “Müslüman evladı bunları isteyemez.” Sözü nihayetinde doğru çıktı. Çünkü emir Cristoperdan gelmişti. Merhum hocamız bu 18 Maddeyi imzalamadı. Ama muhaliflerimiz 15 yıldır bunları imzaladı diye sürekli propaganda yaptılar.
Merhum Hocamız O günkü başbakanımız prof. Dr. Necmettin Erbakan Milli Güvenlik kurulunda 9 saat direndi ve hakkı Müdafaa etti. Bütün şer güçlere karşı onurlu mücadelesini hakkıyla veren Refah Partisinde o kadar baskı yapmalarına rağmen bir tuğla bile sökemediler. Ama o günkü ortağımız olan DYP den tuğlaları birer birer söktüler. Hükümete Ali Cengiz oyunu oynayarak düşürdüler.
“MİLLETİMİZİN İNANCI VE EKONOMİ ZARAR GÖRDÜ”
28 Şubatta Refah Partisinde görev yapan bizler mağdur olmadık. Pişmanda değiliz. Hakk’ın ve Halkın isteklerini yerine getirdik. Onurlu bir mücadele verdik. Çok hayırlı hizmetler yaptık. 28 şubat darbesi Refah Partisi üzerinde Milletimize Zulüm etmiştir. Milletimiz mağdur olmuştur. Milletimiz inançlarıyla ekonomisiyle zarar görmüştür.
Refah Partisi ne yapmıştı da 28 Şubat Postmodern darbe yapılmıştı.
“RANTİYECİLERİN GELİR HORTUMLARI KESİLDİ”
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa 54. Hükümet döneminde denk bütçe yaptı. Havuz sistemini kurdu. Kaynak paketleri açıkladı. KİT’leri zarardan kar’a geçirdi. Rant ekonomisinden reel ekonomiye geçildi. Rantiyecinin haksız kazançları önlendi. Vergiler artırılmadı. Zam yapılmadı. Faize giden para azaldı. Anadolu esnaflarına destek verildi. Memura işçiye emekliye rekor zam yapıldı. Tarıma destek verildi üretim artırıldı. Esnaf iş yetiştiremez hale geldi. Sosyal yardımlaşmadan verilen paylar artırıldı. Aç ve açıkta kimse kalmadı. Çekiç güç gönderildi. PKK’ya darbe vuruldu.
Buna karşılık T.C. Tarihinde kısa dönemde en fazla gensoru verilen hükümet oldu. Yaşanabilir bir Türkiye Kuruluyordu. Yeni bir dünya için D-8 kuruldu. Daha sonra D-60 planları yapıldı. Araba, Tank, İlaçlama Uçakları projeleri yapıldı. Avrupa birliği değil İslam birliğinin temelleri atıldı.
“HAYALİ SENARYOLAR YAZILDI VE UYGULAMAYA KONULDU”
Bütün bunlar 10 ay gibi kısa bir dönemde yapılırken Türkiye’nin geleceğinin gücünden korkan ABD de planlar yapıldı. Senaryolar yazıldı. Oyuncular ülkemizden bulunarak tiyatro oynandı ve hükümet düşürüldü. O gün rol alan Ali Kalkancılar, Fadime Şahinler, Müslüm Gündüzler, ve onları organize eden Sisi’ler beşli çeteler, Milletin haklarını gasp ettiklerine sebep oldukları için yargılanmalıdırlar ve gerçekler ortaya çıkarılmalıdır.
“RESMEN İSLAM DÜŞMANLIĞI YAPILDI”
Peki 28 Şubat’tan sonra ne oldu? Darbeden sonra bugünkü açıklanan rakamlara göre Milletimizin 300 Milyar doları soyuldu. Bankalar yağma edildi. Tarıma kotalar kondu üretim düşürüldü. Hayvancılık biter duruma geldi. Milyonlarca köylü yerini yurdunu bıraktı göç etti. Memur İşçi ve Emekli bir daha o zammı alamadı.Esnafımız işlerini kaybetti. Herkes Bankalara borçlandı. İşsizlik arttı. Esnaflar Memurlar öğrenciler dahi fişlendi. Kur’an Kursları engellendi. İmam Hatiplerin orta kısmı kapandı. Vs.vs. Bütün bunları yaparken “İrtica Geliyor Laiklik Elden Gidiyor” dediler. Acaba Laiklik İslam düşmanlığı mı?
“28 ŞUBAT DARBESİYLE BAZILARI
KAZANDA AMA MİLLETİMİZ KAYBETTİ”
Neticede 54. hükümet zamanında Milletimiz kazanıyor ülkemize bolluk ve bereket gelmişti. 28 şubattan sonra Milletimiz kaybetti ve fakat bazıları kazandı. Biz Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisinde, aynı ilkelerle aynı heyecanla mücadelemize devam ediyoruz. Hayırlı hizmetler yaptığımız için mutluyuz. 28 şubat bin yıl sürecek diyenler nerededirler? Bizim hizmet ettiğimiz milli görüş davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz.
“NE MUTLU ONURUYLA YAŞAYANLARA…”
28 Şubatı yapanlar ABD’den talimat alıp yaptılar. Biz ise Hak’ın ve Halkın isteklerini yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Biz bu ülkenin Nimetlerini herkese yeteceğine inanıyor adil bir paylaşım olsun istiyoruz. Ama onlar nimetlerin Pastanın çoğu bizim olsun diye gayret sarf ediyorlar. Ne mutlu haksızlıklara boyun bükmeyenlere ne mutlu onuruyla yaşayanlara ne mutlu Hak’ın ve Halkın isteklerini yerine getirenlere” dedi.
