30 Ağustos

30 Ağustos 1922 gününden buyana 92 yıl geçti. Her yıldönümünde 30 Ağustos’un sadece bir yönü ele alındı. O, daima kurtuluş savaşının sonu olarak olarak nitelendirildi ve dünyanın en kudretli devletlerin desteklendiği bir düşmanın yenildiği gün olarak tarihe geçti. Şüphesiz 30 Ağustos bir zafer günüdür. Fakat O’nu 26 Ağustos sabahı başlayıp 5 gün süren bir ölüm kalım savaşının tarihi yıldönümü olarak tanımlamak, önemini değerlendirmemek olur. Savaşlar her zaman O’nu kazanan uluslarla bir kurtuluş, bir başarı, bir zafer sağlamamışlardır. Kazanan ulusları her zaman mutlu kılmamışlardır.

Düşmanın yenildiği ve Türk Ordularının önünde İzmir’e doğru kaçmaya başladığı günün arkasından Atatürk yayınladığı beyannamesinde “Türk Milleti İstikbalinden emin olmaya haklıdır” diyordu.

Atatürk, Türk Ulusunun geleceğini, şüphesiz ne kazanılmış bir savaşın sonucuna, ne de ileride doğacak muhtemel savaşları kazanma inancına bağlamıyordu.

Gelecek, Türk Ulusunun bağımsız ve saygı diğer bir devlet içindeki mutluluğunu kapsayan bir anlam taşıyordu.

30 Ağustos bu geleceği yaratan bir tarih olarak önemlidir ve Ulusun böyle bir gelecek için yürüyüşe geçtiği tarihtir.

Dünyanın en büyük askerlerinin emrindeki Türk Ordusu için 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan taarruzun zaferle sonuçlanması tabi idi. Atatürk’ün sözleriyle kurtuluş savaşı gerçekten bir eserdi. Ama O, bu eseri askeri yönünün çok dışında tamamladı.

“Bu eser, Türk Ulusunun hürriyet ve bağımsızlık fikrinin ölmez abidesidir.”
Türkiye’nin geleceği; 30 Ağustos’tan sonra önemini artırdı. Çünkü Atatürk ve arkadaşları bir kanlı savaşı tamamlamış fakat geçmişin çeşitli alanlardaki tortu ve engeli temizleme sorunlarıyla karşı karşıya kalmışlardır.

30 Ağustos zaferiyle kuvveti büyüyen Atatürk şüphesiz yeni bir devletin kurulmasına karşı direnen güçleri de yenecekti.

Bu nedenle de, dünyanın bütün bağımlı devletlerine örnek olmuş ve çoğu benzer yoldan geçerek uluslararasında itibarlı yerlerini almışlardır.

Türk Ordusu 92 yıl önce Anadolu’nun kilometrelerce uzayan cephelerinde yeni bir Türk Devleti kurmak için nasıl son savaşını yapmış ve zaferi elde etmişse, bugün de başkomutan Atatürk’ün deyimiyle yarattığı bu eserin bekçisi olarak görevlidir.

30 Ağustos Kutlu Olsun