350 Ton Kerevit İhraç Edildi

S.S. Eğirdir Merkez Su Ürünleri Balıkçılık Kooperatifi Başkanı Ayhan Küçükköse, 2018 yılında Eğirdir Gölünde avlanan 350 ton kerevitin ihraç edildiğini söyledi.

600 ailenin geçimini balıkçılıkla sağlamadığını ifade eden Küçükköse, gölden çıkan ürünlerin yüzde 80'inin ihraç edildiğini belirtti.

Göldeki kerevit popülasyonunun da arttığını söyleyen Küçükköse, “Eğirdir Gölümüz, ekonomik olarak da son derece verimli bir gölümüzdür. Eğirdir Gölü'nde yaklaşık 600 aile geçimini balıkçılıkla sağlamaktadır. Gölümüzden çıkan ürünlerin yüzde 80'i ihraç edilmektedir. Gölümüzde 1985 yılından önce 3 bin tona kadar yıllık kerevit üretilmekteydi. 1985 yılında gelen kerevit hastalığından dolayı gölümüz ve Türkiye genelinde kerevit popülasyonu yok denecek kadar düşmüştü. Aşağı yukarı 15 yıl gölümüzde kerevit avlanmadı. Yok denilecek kadar azdı. 2010'dan sonra gölümüzde kerevit popülasyonu gözükmeye başladı. 2010 yılından sonra her yıl kerevitte büyük bir artış görüldü. Aynı zamanda kerevit hastalıkta bağışıklık kazandı, hastalık yok denecek kadar azaldı. Kerevitimiz (Tatlı Istakozu) son yıllarda 1985 öncesindeki eski seviyesine yaklaşmaya başladı. 2018 sezonunda 350 ton kadar gölümüzden kerevit avlanmış ve tamamı ihraç edilmiştir. Kerevitimizin göldeki popülasyonu arttığı için avlanma kotasının da artması uygun olacaktır” dedi.

BİLİNÇSİZ SULAMA SU KAYBINA NEDEN OLUYOR
Eğirdir Gölü çevresinde tarımsal sulama amaçlı olarak DSİ pompaları aşırı derece su çektiğini ifade eden Küçükköse, “Eğirdir Gölü, Türkiye'nin tatlı su olarak 2. büyük gölüdür. Son yıllarda meydana gelen kuraklıklarla Eğirdir Gölü de etkilenmiştir. Gözle görülür derecede gölde 2-2,5 metre çekilme oluşmuştur. Son aylarda meydana gelen yağışlarla gölümüz yarım metre civarında gözle görülür derecede yükselmiştir. Yapışlar bu şekilde devam ederse, normal seviyesine gelecektir. Yalnız Eğirdir Gölü çevresinde tarımsal sulama amaçlı olarak DSİ pompaları aşırı derece su çekmekte, bilinçsiz şekilde tarımsal sulamaya gölümüzün suyu verilmektedir. Etkin olarak da iklim şartlarından dolayı buharlaşmayla da gölümüzde yüksek derecede su kaybı yaşanmaktadır” dedi.

SUDAK BALIĞI POPÜLASYONU ARTTI

Küküçköse, “Gölümüzden balık olarak 10 yıldır yasak olan sudak (tatlı su levreği) popülasyonunda gözle görülür derecede artış vardır. Şuanda popülasyon olarak sudak balığı birinci olarak görülmektedir. Sudak balığının belirli kotalarla avlanmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Sudak balığı çoğaldıkça diğer balık türlerine baskı kurmakta, bu balık canlı yemle beslenmektedir” dedi.

BALIKÇILARIN DA GÖRÜŞÜ ALINMALI
Eğirdir Gölü ile ilgili olarak yapılacak toplantılar, sempozyumlar veya uygulamalarda balıkçıların da görüşleri ve bilgilerine başvurulması gerektiğini belirten Küçükköse, “Çünkü, gölü en güzel balıkçı bilir. Gölümüz dışarıdan bakıldığında aynı gözüküyor, ama gölümüz tabandan doluyor. Devletimizin ve yetkili kurumlarımızın bu dolgunun önüne geçmesi için önemler alması şarttır. Eğer önlemler alınmazsa 50 yıl sonra taban dolgusu ve insanların fiziki tahribatı neticesinde gölümüz yok olma seviyesine gelecektir. Gölümüzü atalarımız bize nasıl bıraktıysa biz de gelecek nesillere aldığımız gibi teslim edelim” şeklinde konuştu.