Adaletli Davranın

Türk Sağlık Sen Isparta Şube Başkanı Hayati Yıldız, sağlık çalışanlarının sorunları ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 17 Mayıs 2013 18:58
Adaletli Davranın

Toplantıda konuşan Yıldız, “Bir süredir Isparta kamuoyunu meşgul eden, öncelikle sağlık sektörü çalışanlarını ve dolayısı ile tüm halkımızı yakından ilgilendiren bazı konularla ilgili bilgilendirme yapma ihtiyacı duyduk. İdarecilerin sık aralıklarla bahsettikleri, dillerinden düşürmedikleri Hz.Ömer adaleti, buna ne kadar riayet edildiğini bahsedeceğiz. Biz burada bu adaletin sözde mi, yoksa özde mi olduğunu ifade etmek istiyoruz….

Aile hekimliği pilot uygulamasına geçilmesiyle birlikte, kanun güya dayanak gösterilerek, ilçelere 2 şer ay adı geçici görevlendirme olan sürgüne gönderilen personel olmuştur. Bu iş yapılırken ayrımcılık yapılmış, aynı şubede çalışan 13 kişi merkezde bırakılmış, diğer kişiler bunlar bizim sendikamızdan değil diye ilçelere 2 şer ay sürgüne gönderilmiştir. Olay yargıya taşınmış, yaklaşık 1 yıl süren mahkeme bu müracaatı haklı bulmuş, işlemi iptal etmiştir. İdare de kaybedilen bu davadan sonra tazminat ödemeye mahkum olmuştur. Bundan sonra yönetim, dışlama ve baskı politikalarını uygulamaya koymuş ,Hz. Ömer adaleti bozulmaya başlanmıştır. Halen Toplum sağlığı Merkezindeki hemşire ve ebe arkadaşlar maçlarda, Davraz Kayak merkezinde görevlendirmelere devam edilmektedir. Görüşmelerden herhangi bir netice alınmamıştır.
Sağlık Bakanlığı 663 sayılı KHK ile yeniden yapılanma sürecine başlamış, Halk Sağlığı Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği, Sağlık Müdürlüğü olarak 3’E bölünmüş daha 1 senesini doldurmayan bu süreç, yeni bakan geldikten sonra tartışılmaya başlanılmış, revize edilmesinden söz edilir olmuştur. Bu yeni yapılanma sebebi ile mahkeme kararı ile müdürlükteki şube müdürlüğü kadrosuna geri dönen 8 sendika üyemiz yine yer değişikliğine uğratılarak merkez toplum sağlığı merkezine re’sen tayin edilmişlerdir. Mevzuatta bu birimin kadrosu 2 olarak belirtilmiş ancak, buna da uyulmamış, 5 kişi çalıştırılmaya başlanılmıştır. İl merkezi’nde kadro fazlalığı olmasına rağmen, ilçelerden merkeze tayin talep edenler var iken, ilana çıkılmadan, ilçeden naklen atama ile gelen kişi, bahsettiğimiz şubede çalıştırılmaya başlamıştır.

Malum diğer sendika başkanı ile İl Sağlık Müdürü tüm uyarılarımıza rağmen, eski müdür zamanındaki gibi teşrik-i mesaiye devam ederek ilçe ve köy gezilerine çıkmaya devam etmektedirler. Gittikleri yerlerde ileride re’sen tayin yapılabileceği noktasında sinyaller vererek tedirginlik oluşturmuşlardır. 663 sayılı KHK’yi fırsat bilerek diğer kurumlara gidecek personeli beraber seçmişler, personeline hiç bir açıklama ve bilgilendirme yapmamışlardır. Yaklaşık 101 sağlık çalışanı ne liyakatına, ne hizmet puanına ne de kariyerine bakılmadan başka bir kuruma tayin edilmişlerdir. Yine burada Hz.Ömer adaleti unutulmuş, görmemezlikten gelinmiştir.

Devrin sağlık müdürü, Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen Şube Başkanını yanına ve makam arabasına alarak, gerek şehir içi, gerekse ilçe köy ve kasabalara beraber gitmek, toplantılara beraber katılmak suretiyle yanlı davrandığını göstermiştir. İl müdürüne bu davranışın kanuni ve etik olmadığını söylediğimizde, bizlerinde kendisi ile gelebileceğimizi ifade etmiştir.Hiç bir zaman da bu beraber çalışma teklifini sendikamıza yapmamıştır.

Sendikalar kendi çalışma giderlerini kendileri karşılarlar. Bu da Hz.Ömer adaletine terstir.

2014 yılında yine Banka Promosyon anlaşması yapılacaktır. 2009 yılında yapılan hatalardan dolayı çekincelerimiz hala devam etmektedir. Bu protokol imzalanırken memurun lehine işlemler tesis edilmeli, bu konuda hassas davranıp, memurun kısmen de olsa memnuniyeti sağlanmalıdır. Bu konuda önümüzde yeterli zaman varken, sendikalar istişareye çağırılmalı, bundan elde edilecek bilgiler ışığında bankalarla görüşülmelidir. Talebimiz, memurun maaşından doğan promosyon hakkının, yine memura Hz.Ömer adaletiyle dağıtılmasının sağlanmasıdır.

Sağlık hizmetleri sunumundaki hizmet kalitesinin bu seviyeye gelmesini sağlayan kadro, şube müdürleri ve hastane müdür yardımcıları 663 sayılı K.H.K. ile araştırmacı kadrosuna re’sen atanmışlardır. Yerlerine de kendi çıkardıkları K.H.K. ’ye uymayan liyakatsız, tecrübesiz, tahsil yönünden yetersiz, malum sendikaya yakın kişileri atamışlar yada görevlendirmişlerdir. Yeni atanan şube müdürleri, birim sorumluları, hastane müdürleri ve yardımcıları arasında Türk Sağlık-Sen üyesi bir kişi yoktur.Yönetim burada yine yanlı davranmış, Hz.Ömer adaletini unutmuştur.

Ağız Diş Sağlığı Merkezleri için çıkartılan genelgede yapılacak protez imalatlarının ortalama işlem sürelerinin 372 dakikadan 122 dakikaya indirilerek teknolojik hiç bir makine ve ekipman olmadan, iptidai bir ortamda, tamamı el işi imalat ve tamiri yaptırılmaya başlanmış çalışanlar adeta bastırılmış ve köleleştirilmiş, çağımıza uymayan, dar ve köhne bir çalışma alanında, zor şartlarda çalışmaya mahkum edilmişlerdir. Hasta bir an önce diş tedavisini almak için hekimi, hekim de teknisyeni sıkıştırmaktadır…… haklılardır. Fakat işin yapılacağı laboratuarın modernize edilip, çağdaş standartlara kavuşturulması zaruridir. Fiziki ortam uygunluğu sağlanmadan, mevzuat uygulanabilir hale getirilmeden bu işin memnuniyet seviyesinde işlenmesi mümkün değildir. Türk Sağlık-Sen olarak genelgeye Danıştay’da dava açılmış, sürece dur demek için düğmeye basılmıştır. Dava süreci devam etmektedir. Yine burada Hz.Ömer adaleti unutulmuştur.

Üniversite Hastaneleri kesinlikle genel bütçeden desteklenerek performansa dayalı döner sermaye ödemesinden kurtarılmalı, eşit işe eşit ücret politikası ile sağlık çalışanlarının cebinden alınan gelir vergileri biran önce sahiplerine ödenmelidir. Bununla ilgili döner sermayelerin, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması için sağlığın geneline yansıyacak yıpranma düzenlenmesi yapılarak sağlıkçıların emekliliğini rahat hale getirecek kanuni düzenlemeye gidilmelidir.

Dünyadaki gelip geçici mal ve makamlar için nefsimizin esiri olmamamızı söyleyen Sağlık Müdürlüğü idarecileri, aile hekimliği yerleştirmelerine müracaat etmişlerdir. Atama hakkını elde etmelerine rağmen, mevzuatın sözde kendilerine verdiği hakkı kullanarak çalışmaya başlamamış, eski görevlerine devam etmişlerdir. Bu davranış yaklaşık 78 kişinin yerinin değiştiği bu yerleştirme kur’asında kendi hekim arkadaşları nezdinde hak kaybına sebep olmuştur. Hadiseden rahatsızlık duyan, işlemleri yapan Halk Sağlığı Müdürlüğü konuyla ilgili 3 sayfa açıklama veya savunma yapmak zorunda kalmıştır.

Sağlık Bakanlığı’nın kurumsallaşması ile ilgili süreçte tabelalardan T.C. İbaresinin kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu Sağlık Bakanlığına bildirdik. Tepkimizi kamuoyu ile paylaştık. Bakanlık ta bunun hata olduğunu, bundan dönüleceğini ifade etti. Talimatlar gelmeye başladı. Türkiye Cumhuriyeti ibareleri yerine konmaya başlandı.
Bütün bu söylediklerimizden sonra son söz olarak idarecilere diyoruz ki : ”Allah doğruların yanındadır. Hz.Ömer adaletinden sözünüzle değil, özünüzle bahsedin. İnsanları mağdur etmeyin, tedirgin etmeyin, eşit davranın, kul hakkına girmeyin, yalan söylemeyin. Allah, kul hakkını ve yalanı sevmez. Bu şekilde huzuruna da istemiyor bizleri” dedi.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.