ADD'den 3 Ayrı Suç Duyurusu

Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şube Başkanı Batuhan Güldiken, Isparta'da dağıtılan ve konuyla ilgili bir kişinin Yalvaç'ta gözaltına alındığı "Eldeki Kor Muhafazası Zor İman" başlıklı ve başta Atatürk olmak üzere toplumun bütün kesimlerine hakaretler yağdıran kitapçıkla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Güldiken, ayrıca 10 Kasım tarihinde Akit TV'nin "Zulüm 1938'de son buldu" başlıklı yayını ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun içinde bulunan Balgat Camii İmamı olan bir şahsın sosyal medyadaki hesabından “Müslümanlar.. 10 Kasım kurtuluş bayramınız kutlu olsun...” başlığı altında yaptığı paylaşımları yargıya taşıdı.

Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Güldiken, "Gün geçmiyor ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne, Kurucu düzene, Anayasal düzene, Kurucu iradeye ve Kurtarıcımız Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldıracak soysuzlar türemesin!

Kimi Yüce Atatürk’e ayyaş diyecek kadar hadsiz oluyor, kimi dinsiz diyecek kadar cüretsiz oluyor!

Bakıyorsunuz Cumhuriyet’e, kazanımlara ve Atatürk’e saldıran meczupların ortak yönü kara cahil, yobaz, İslam’ı ve tarihi bilmez, kültürsüz ve nankör olmaları!

Yıllardır dolaylı olarak, günümüzde de direkt olarak Atatürk’e saldırılar ve hakaretler artmaya başladı" dedi.

Güldiken açıklamasında "Tarih 5 Kasım 2015... Isparta’da kimi iş yerlerinin kapısına bırakılan “Eldeki Kor, Muhafazası zor İman” adlı bir kitapçık. Kapağında “İslam dışı okulları RED ETMEK!” , “Sisteme asker olmayı RED ETMEK!” , “Demokrasiyi RED ETMEK!” cümleleri var. Yazarı Rasul Nasıh...
Kitapçığı açıyorsunuz o kin ve nefret dolu cümleleri okudukça hayrete düşüyorsunuz! Ne acıdır ki bu cümleler Kur’an ayetlerine yalan yanlış şekilde dayandırılmış! Kitapçık kısaca Mustafa Kemal Atatürk’e, laik düzene, Milli Bayramlarımıza, okullara, öğretmenlere, siyasi partilere, seçmenlere, askerlere, din görevlilerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, mahkemelere, adalet sistemine ağır, meczupça hakaretler ve saldırılarla dolu. Bu başlıkların detaylarının sonucu Kafir olunmakla, Şirke bulaşmakla, nikahın düşmesiyle gibi sözde şeriat hükümlerine bağlanıyor.

Tarih 10 Kasım 2015... Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 77. Yıl dönümü... Adından söz etmekten dahi iğrendiğimiz AKİT adlı sözde medya grubunun “Gün Başlıyor” programında “Zulüm 1938’de son buldu” başlığı altında Atatürk’ün manevi hatırasına çirkin şekilde hakaretler yağdırılmış, yanı yayın grubunun internet sitesine 12 Kasım günü yüklenmiş olan “Olmasaydı da olurduk” başlıklı videoda da Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına, ülkemizin tarihine hakaret edilmeye ısrarla devam edilmiştir.
Yine tarih 10 Kasım 2015... Sosyal Güvenlik Kurumu’nun içinde bulunan Balgat Camii İmamı olan şahsın sosyal medyadaki hesabından “Müslümanlar.. 10 Kasım kurtuluş bayramınız kutlu olsun...” başlığı altında “Müslümansan Hilafeti neden yıktın? , 1932’de Ezanı neden yasakladın?, Kur’an harflerinin neden yasakladın?, Ali Şükrü Beyi neden öldürttün?, Neden soy ağacın çıkartılamıyor?, Tüm devrimlerin neden İslam’a aykırı? Gibi bilgisizce, utanmazca, cahilce, tarih bilmezlikle dolu paylaşımlarda bulunduğununa şahit olduk. Ve bu şahıs Mustafa Kemal Atatürk Türkiyesinde kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapıyor, maaş alıyor. Kendisine de Din Adamı deniyor! Yediği kaba pisliyor! İçinden çıkılmaz cahillik çukuruna düşmüş, nankörlük batağına saplanmış bir şahıs...

Milli birlikteliğimizin, kültürel mirasımızın, tarih bilincimizin, din bilgimizin tamamen yozlaştığı karanlık günlerden geçtiğimiz bu hareketlerden açıkça ortaya çıkıyor. Siyasilerin Peygamber hatta Allah’ın yerine konulduğu, Kur’an ayetleriyle dalga geçen hükümet yetkililerinin olduğu, milletimizin ayrıştırıldığı, dindar ve kindar neslin istendiği kara yobaz günlerden geçtiğimiz de açıkça ortada ki bu saldırılar planlı bir şekilde artarak devam ediyor.

Bu saldırıları yapan meczuplar bilmezler mi bu topraklar İngiliz, Yunan, İtalyan ordularının işgalindeydi! Padişah İngiliz’lerin kucağına sığınıp bu toprakları ve kullarını kaderine terk etmemiş miydi? Yanmış yakılmış topraklar, onuruna, namusuna göz dikilmiş 13 Milyon cahil bırkılmış, hasta ve yoksul halk. Topyekün inançlı ve şerefli bir Kurtuluş Mücadelesi. Sonucunda da pırıl pırıl, genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kuran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve Yüce Türk Milleti... Acaba Atatürk’e saldıran sözde dindarlar en basit ifadeyle bugün kiliselerde çan sesi değil Camilerde ezan sesinin duyulmasını neye bağlamaktadırlar?

Kurtuluş Mücadeleleri verilirken, mücadele vermeyi değil manda’yı kabul etmeyi seçen, birey olmayı değil kul olup cahil kalmayı, hak ve hukuku değil şeriati isteyen, sömürülmeyi seçen kimi kara zihniyetler günümüzde de kimlerden kuvvet alarak hortlamıştır? Bu çirkin saldırıları yapanlar ile Kurutuluş Mücadelesine karşı olanların arasında kan bağı var mıdır? Bu sorulara cevap vermeleri gerekmektedir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan cahil takımı İslam’ı ve tarihi bilmediklerini, okumadıklarını ve anlamadıklarını bizlere her zaman gösterdikleri gibi bu saldırılarla da göstermiştir.
Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi olarak yukarıda belirttiğimiz üç saldırıyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurularımızı yaptığımızı belirtiyor, bu kara zihniyetlerle kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğimizi bildiriyor, Atatürk ve Cumhuriyet sayesinde bulundukları makamlarda olanların, ben Cumhuriyet ve Atatürk çizgisindeyim diyen tüm vatandaşlarımızın ve kurumların bu mücadelede ses vermeye davet ediyorum. Sessiz, durgun, başı eğik olmayınız, uyanınız diyorum. Saygılar sunuyorum" ifadelerini kullandı.