Alperen Ocaklarından Muhteşem Tepki

Manevi değerlerden yoksun olarak yayın yapan, ülkemiz medyasının bazı yayın organları, bir ahlaksızlık tufanına kapılmış, şuursuz ve pervasızca yayınlarına bir yenisini daha eklemiştir.

Yayınlanma:
Alperen Ocaklarından Muhteşem Tepki

Manevi değerlerden yoksun olarak yayın yapan, ülkemiz medyasının bazı yayın organları, bir ahlaksızlık tufanına kapılmış, şuursuz ve pervasızca yayınlarına bir yenisini daha eklemiştir. Son günlerde yayına giren birinci ve ikinci bölümü yayınlanan sözde Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını anlatan "Muhteşem Yüzyıl" adlı diziyi esefle kınıyoruz.

 

Gerçekleri yansıtmaktan uzak bir senaryo ile gösterime giren bu yapım, gayri-ahlaki sahneleriyle milletimizi yanlış yönlendirmeye çalışmakta, tarihimizi ayaklar altına almaktadır. Dünyanın Kanun adamı olarak tanımladığı Muhteşem Sultanımız Kanuni Sultan Süleyman'a kabrinde eziyet edilmesini seyirci kalamayız, kalmayacağız.


Sultanımızın hayatından kesitler sunma iddiasıyla çekilen ismiyle uzaktan yakından alakası olmayan dizi, Osmanlı Devleti'ni kendi zihinlerinde oluşturdukları 'harem'den ibaret sananların çarpık tarih anlayışın bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Padişamız'ın ömrünün büyük bölümü savaş meydanlarında geçtiği ve yönettiği toprakları 2 katına çıkardığı görülmezlikten gelinerek, batıda uygulanan saltanat despotluğu örnekleri Osmanlı sarayında da varmış gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Hatta bununla da yetinmeyerek haremdeki hizmetli kadınları "Siz padişahın malısınız." diyerek kadınları alınıp satılan mal gibi göstermeye çalışılmaktadır.


Bu tarz yapıtlarla alakalı asıl itiraz gerekçemiz ise, dizilerin işleniş biçiminin, toplumumuzun milli, manevi ve ahlaki değer yargılarını hiçe sayarak, hakkaniyeti popülariteye feda edecek bir anlayış içerisinde ortaya konmasıdır.  Bir milletin üç ana sacayağını oluşturan dil, din ortak tarih şuuru birileri tarafından bu kadar kolay tahrip edilemez.

Alperen Ocakları olarak eğer bir önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezerin hayatını konu alan bir dizi ortaya konulsaydı ve bu dizi kendisinin yatak odasını konu alarak başlasaydı yine aynı tepkiyi verirdik.


Ayrıca bu tarz yıkıcı dizilerin Türk televizyonlarında yer almasını da bir gaflet olarak görmekteyiz. Osmanlıdan mazide kuyruk acısı olan birçok devletin televizyon kanallarında böyle bir dizi oynasa idi belki bunu anlamlandırabilirdik. Ancak Türk televizyonlarında bunun oynaması tarihimize karşı yapılmış apaçık bir ihanettir. Bu vesile ile Türk televizyonlarında bu tarz dizilere yer ayıran medya patronları ve bu ülkenin ekmeğini yiyen yapımcılar içlerinde bulundukları psikolojiyi acilen gözden geçirip hatalarından geri dönmelidirler. Zira bu dizinin başrol oyuncusu Halit Ergenç' in de dizi çekimleri sırasında ayağının sakatlanması bir tesadüf değil, bir nazar değil, tarihimizin ve şahsiyetlerinin ahının tutmasıyla ilgilidir ve hunu Müslüman halkımız inkâr edemez. Başka milletler kartondan kahramanlar üretip kendilerine toz kondurmazken bu ahlaksızlığı mazur görecek bir anlayışı bu milletin evlatlarının kabullenmesi düşünülemez. Onun için Isparta Alperen Ocakları olarak medyada ve görsel basında sergilenen her türlü ahlaki yıkım malzemelerini kınıyoruz, tenkit ediyoruz, ilgilileri göreve davet ediyoruz. Ayrıca yayınlanan her türlü ahlaki saldırıyı Kendisini aydın olarak nitelendiren çevrelerde artık kendine bir çeki düzen vermelidir. Kimse bizim şanlı tarihîmiz üzerinden fantezi kuramaz. Bu çevrelerin fantezilerini kendilerine zindan ederiz! Bu tür yayınların derhal durdurulmasını istiyor ve bunlara yerilen desteğin geri çekilmesini istiyoruz.


Aziz milletimizin bütün fertlerinin imza kampanyasına katılmalarını arzu ediyoruz. Çünkü: "Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır” denildi.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum