Bana Dokunmayan Yılan Bin Yıl Yaşasın

Zaman, İçeriğin anlamını yitirdiği bir yürütece doğru ilerletiyor bizi. Dinlemeden yargılayan, duymadan hüküm giydiren bir kuşak boyun eğiyor. Sessizliğin, bir başkaldırış şekli olduğunu düşüneli asırlar olmuş. Oysa her tepki, daha güçlü bir etkiye öncülük eder.

Deprem olmazsa toprak yenilenemez. Güçsüz, gömülmeli ki; Güçlü, gücünü fark ederek serpilsin.

Hayat bir adaptasyon süreci. Darwin’in dediği gibi ‘Güçlü olan hayatta kalır’ yani; Uyum sağlayabilen türler hayatta kalır. Ancak insanlık evrim çarkından çıkalı uzun yıllar olmuşa benziyor.

İnsanlık bambaşka bir türe büründü. Maskeli balo misali; Herkesin yüzünde insan maskesi, gerçek kimliğinin varlığını bilen yok. Ancak gerçek kimliğinin de bir önemi olmadığını yavaş yavaş idrak etmeye başladık. Lakin sakın ola şu düşüncede olmayın; ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ ...

Unutmayın ki; yılanın dili size değmezse bile, kuyruğu hanenizin önünden geçer. Kuyruğuna müsaade etmeniz demek, yarın diline de müsaade etmeniz demek. Ne zırvalıyorum ben? Hemen anlatayım; Biraz olsun prensipleriniz olsun. Başkasının kopya hayatlarından ziyade, Sizin hayata bir bakış açınız olsun. Ufacık da olsa olan bitenler hakkında bir fikriniz olsun.

Kulaklarınızı tıkadığınızı zannettiğiniz o dünler, şimdi ki yarınlarla eşdeğer. Her biriniz bir köşede isyankar dillerinize mahkum kaldınız. İnsanı insan yapan şey, güçlü bir iradeye sahip olmasıdır.

Prensipli bir insan, hayattaki iradesine öncülük eden bir rehberdir. Az konuşur ve çok çalışır. Standart bir çalışmadan bahsetmiyorum, daha güzel yarınlar için var gücüyle çalışır. Tek yön yollar bilmez, her daim 2 yol bilir. Ayıya postu için yardım etmez. Ayıya biyolojik çeşitliliği sağlamak için yardım eder.

Çıkarları gözetmekten bahseden sizler, söylenen sizler, sahip çıkan sizler değil misiniz! Sormazlar mı adama bu ne perhiz bu ne lahana turşusu??? Bu vicdan işleri; Öyle sabah işe gidip, akşam eve gelmeye benzemez. Dilin varken ya konuşursun ya da dinlemeyi öğrenirsin. Dinliyor muş gibi, konuşuyor muş gibi yapmazsın. MIŞLI- MUŞLU zamanlar hikayelere esirdir. Dedim ya; Biraz olsun, prensipli insanları taklit edin. Gelişi güzel yaşamaktan vazgeçin. Sorgulanmayan bir hayatın zararı çok büyük. Şu an perdeli bakıyor olabilirsiniz. Umuyorum ki perdeleri açınca geç olmaz…