Bir Dönemin Tanığı Yolcu Bekleme Evleri Yok Oluyor

Bir Dönemin Tanığı Yolcu Bekleme Evleri Yok Oluyor

Yayınlanma:
Güncelleme: 13 Haziran 2019 09:59
Bir Dönemin Tanığı Yolcu Bekleme Evleri Yok Oluyor

Kırsal yaşamın ulaşım kültürüne hızla girip, aynı hızla hayatımızdan çıkan yolcu bekleme evlerinin yok oluşu, toplumsal belleğin de aynı hızın bombardımanı altında silikleşip gittiğine işaret ediyor…

Araştırmacı Gazeteci Yusuf Yavuz, bir döneme tanıklık eden yolcu bekleme evlerini kaleme aldı. Torosların dağlık coğrafyasında zorlu karayolu ulaşımının yarattığı bir ihtiyaca uzun yıllar karşılık veren yolcu bekleme evleri, ulaşımın yaygınlaşmasıyla birer birer yok oldu. Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Kuzca köyünde 1966 yılında inşa edilen yolcu bekleme evi ise bölgenin kısmen ayakta kalabilen son yapısı. Ulaşım tarihi ve yerelin toplumsal belleğinde önemli bir yeri olan Kuzca yolcu bekleme evi yıllarca hizmet verdikten sonra son yıllarda kaderine terk edildi. İnsanlar ve atlar için inşa edilen iki ayrı bölümden oluşan yapının bir bölümünde çökme yaşanırken yöre halkı yolcu bekleme evinin onarılarak yeniden sosyal amaçlı kullanıma açılmasını talep ediyor.



Yöresel sivil mimari örneği yapılardan biri olan yolcu bekleme eviyle ilgili yapılacak girişimlere destek vermeye hazır olduklarını belirten Kuzca Köyü Muhtarı Salim Özcan, uzun süredir kaderine terk edilen yapının günümüzde de zaman zaman yolcular tarafından kullanıldığını söylüyor.

YOLCU BEKLEME EVLERİ HIZLA
YAŞAMIMIZA GİRİP AYNI HIZLA YOK OLDU
Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı Kuzca köyünde bulunan yolcu bekleme evi, bir zamanların ulaşım kültürünün önemli mekânlarından biri. Karayolu taşımacılığının dağlık kırsal yerleşimlerdeki gelişimiyle birlikte hızlı şekilde yok olan yolcu bekleme evlerinin bazıları yakın tarihin sivil mimari örneği yapıları arasında sayılabilir. Ancak 1950’lerden itibaren hızla yaygınlaşan ve kırsal yerleşimlerin ortak belleğinde yer tutan yolcu bekleme evleri ulaşımın yaygınlaşmasıyla birlikte 1980’li yıların ardından kaderine terk edildiler. Tıpkı köy odaları gibi yolcu bekleme evleri de üzerinde tek bir akademik araştırma bile yapılamadan toplumsal bellekten hızla silinip gitti. Birçoğunun tek bir kare fotoğrafı bile kalmadı. Oysa yakın tarihin yanı sıra ulaşım kültürünün, sivil mimarinin ve sosyal yaşamın birer parçası olan bu yapıların geleceğe anlatabileceği öyküler vardı.

KUZCA KÖYÜNDEKİ YOLCU
BEKLEME EVİ 1966’DA İNŞA EDİLDİ
Türkiye’nin kırsal nüfusunun yaklaşık yüzde 70’i bulduğu 1970’li yıllarda sabah erken saatlerde köylerin ve kasabaların dışında ya da yakınından geçen yolların kenarında inşa edilen yolcu bekleme evleri, kimi yerde derme çatma kimi yerde ise belirli bir yöresel mimarinin izlerini taşıyordu. Bu yapılardan biri olan Kuzca köyündeki yolcu bekleme evi. Son yıllarda kaderine terk edilerek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bekleme eviyle ilgili sorularımızı yanıtlayan Kuzca Köyü Muhtarı Salim Özcan, “Yolcu bekleme evimiz, 1966 yılında köyümüzün yapı ustalarından İbrahim Özcan tarafından inşa edildi. O yıllarda köyümüze doğrudan otobüs çalışmıyordu. Dışarıyla tek bağlantımız ilçemiz olan Sütçüler'in otobüsüydü. O da sabah ve akşam olmak üzere günde yalnızca iki kez sefer yapıyordu. Sabah erken saatte şehre giden otobüsü kaçırırsanız başka türlü ulaşım şansınız olmuyordu. Bekleme evi Kuzca ve civar köylerden gelen yolcuların ihtiyacını karşılıyordu. Isparta'dan İstanbul'a uzak yakın gurbete giden köylülerimiz hep bu mekânı kullanıyordu” bilgisini verdi.



BİR TARAFINDA İNSANLAR, BİR TARAFINDA ATLAR BARINIYORDU
Kuzca-Kasımlar ve Sütçüler yol ayrımında bulunan yolcu bekleme evinin iki bölümden oluştuğunu anlatan Özcan, “Bir tarafında insanların bekleyip barındığı, içinde ocağı da bulunan bir bölüm, diğer tarafında ise atların ve katırların bağlandığı bir kısım vardı. Yolcular şehre götüreceği eşyaları köyünden atlarına yüklüyor ve bekleme evine geliyordu. Atının yemini verip hayvanlar için ayrılan bölüme bağlıyor, akşam döndüğünde ise yeniden eşyalarını atına yükleyip köyüne gidiyordu” diye konuştu.

KADERİNE TERK EDİLEN YAPIYI BAZI YOLCULAR HALEN KULLANIYOR
Kuzca köyünden doğrudan otobüslerin geçmesiyle yolcu bekleme evinin yaklaşık 30 yıl önce kaderine terk edildiğini dile getiren Özcan, “Zamanla yolcu evinin bazı yerleri yakılıp yıkıldı, zarar gördü. Ancak kötü hava koşullarında yöre köylüleri halen burada otobüs beklediği zamanlar oluyor. Bir bakıma hala ihtiyaca cevap veriyor. Bu yapının onarılıp yeniden kullanıma kazandırılması için biz Kuzca köylüleri olarak her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

YOLCU EVİNİ YAPAN USTA HALEN YAŞIYOR
Kuzca’daki bekleme evini yapan yapı ustası İbrahim Özcan’ın kendisine bu işi öğretenlerden biri olduğunu dile getiren Muhtar Salim Özcan, “İbrahim Özcan halen yaşıyor ancak sağlık sorunlarından dolayı rahat konuşamıyor. Köyümüzde geçmişte çok sayıda taş duvar ve yapı ustası vardı. Benim de mesleğim budur” ifadelerini kullandı.



ASLINA UYGUN ONARILIP SOSYAL AMAÇLI KULLANIMA AÇILMALI
Sütçülerliler Dayanışma Platformu gönüllüsü fotoğraf sanatçısı Mahmut Leventoğlu ise Kuzca yolcu bekleme evinin yörenin sivil mimari kültürünün önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “Benim de bu yolcu evinde, içindeki ocağı yakıp otobüs beklemişliğim var. İnsanlar atlarını çevredeki ardıç ağaçlarına bağlıyorlar ve soğuk kış günlerinde bu evde otobüs ya da yolcularını bekliyorlardı. Emekli bir inşaatçı ve restoratör olarak bu yapının aslına uygun şekilde onarılması gerektiğini düşünüyorum. Burası bir yol üstü mola ve dinlenme yeri ya da yeme içme hizmeti veren, bölge kültürünün yansıtıldığı, yerel ürünlerin sunulduğu bir mekâna dönüştürülebilir” diye konuştu.

‘YOLCU EVİ BÖLGE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYABİLİR’
Bölgede kırsal turizm adına çok sayıda projenin konuşulduğunu ancak bu konuda somut adımların bir türlü atılamadığını da kaydeden Leventoğlu, “Doğal güzelliklerle çevrili olan Kuzca yolcu bekleme evinin yeniden işlev kazanmasıyla bölgenin turizmine de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Son yıllarda bölgeye ilgi gösteren fotoğraf, dağcılık ve yürüyüş gruplarının yanında büyük kentlerde yaşayan yöre insanları da memleketlerini ziyaret ettiklerinde önemli bir hareket oluşturuyorlar. Bu konuda büyük kentlerde bulunan bölgeyle ilgili sivil toplum örgütlerine de önemli bir sorumluluk düşüyor. Sütçülerliler Dayanışma Platformu olarak biz de yörenin ortak hafızasında yeri olan bu yapının kurtarılması için katkı sağlamaya hazırız” görüşünü dile getirdi.

Fotoğraflar: Mahmut Levenoğlu, Gazi Mehmet Sarışahin, Mustafa Öztürk

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum