Bolat Tamer'in Merdiven Altı İfadesi Kızdırdı

Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer'in açıklamalarında kullandığı merdiven altı üretim ve Rosenrose markası ile ilgili sözlerine cevap veren Gülsarayı Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükyumru "Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer beni yolda görse tanımayacağını söylemiş.

Yan yana mağazalarımız var. Gülbirlik mağaza açtığında kendisine hayırlı olsun demeye gittik. Isparta bir avuç yer nasıl tanımıyor merak ettik" dedi.

Geçtiğimiz gün yerel bir gazetede yer alan Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer'e Gülsarayı kozmetikten cevap geldi. Gülsarayı kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Küçükyumru ve şirket Avukatı İlyas Pehlivan'dan açıklama geldi.

Gülsarayı Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Küçükyumru "Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer beni yolda görse tanımayacağını söylemiş. Yan yana mağazalarımız var. Gülbirlik mağaza açtığında kendisine hayırlı olsun demeye gittik. Isparta bir avuç yer nasıl tanımıyor merak ettik" diye konuştu.

Gülbirlik Genel Müdürü Bolat Tamer'in firmaları ile ilgili sorunları konuşarak çok daha kolay çözebileceğini söyleyen Küçükyumru "markamız ile ilgili mahkeme tarafından bir karar verilmiştir.

Bizde karara saygı duyarak herhangi bir şey beklemeden gereğini yaptık. Ürünlerimizi topladık, tabelalarımızı değiştirdik. Eğer Bolat beyin bizim firmamız ile bir sorunu olursa istediği yere çağırsın, gidelim görüşelim. Isparta'da gülcülüğün gelişmesi ve gül ürünlerinin daha çok kazanması için yapabileceğimiz bir şey olursa seve seve yaparız" dedi.

KOPYA YA DA SAHTE
Şirket avukatı İlyas Pehlivan ise yaptığı açıklamada "22 Aralık 2010 tarihli Isparta yerel basınında Gülbirlik Genel Müdürü sayın Bolat Tamer'in yapmış olduğu haber niteliğindeki basın açıklamasına cevaben müvekkilim Gülsarayı Kozmetik Ltd. Şti. ve Ahmet Küçükyumru adına işbu açıklamayı yapma ihtiyacı hasıl olmuştur" diyerek "Sözü geçen basın açıklamasında Bolat Tamer'in müvekkillerimi kastederek kullanmış olduğu ifadeler gerçeği yansıtmamakla birlikte müvekkillerimin ticari itibarlarını haksız şekilde rencide edici niteliktedir, öncelikle açıklamada yer alan markamız Rosenrose değil Gülsarayı Rosenrose'dir.

Evet bu markamız mahkeme kararı ile iptal edilmiş olabilir ancak hiçbir zaman taklit marka olarak ifade edilemez.

Zira markanın taklit edilebilmesi için kullanılan ibarenin marka ile aynı ya da ayırt edilemeyecek düzeyde benzer şekilde haksız olarak kullanılmış olması gerekir.

Müvekkillerim iptal edilen markayı 556 sayılı KHK. Hükümleri uyarınca kullanmışlardır. Yani KHK.'ye dayanarak kullanmışlardır. KHK. ya da Kanuna dayanarak hak kullanımı ne zamandan beri haksız kullanım olarak ifade edilmektedir.

Kısacası müvekkillerim taklit marka değil, kendi tescilli markalarını kullanmışlardır. Tescilli bir markaya taklit marka demek hem müvekkillerimin ticari itibarlarını hem de KHK.'yi hiçe saymak demektir.

Sözü geçen davanın konusu "marka iptali" dır. Yani tescilli markanın iptalidir. Hukuki platformdaki uyuşmazlık çözülmüş ve markamızın iptaline karar verilmiş ve müvekkillerim bu karara saygı göstererek bu kararı uygulamış, iptal edilen markamızın kullanımına tarafımızca son verilmiştir.

Buna rağmen Sayın Bolat Tamer'in müvekkilim aleyhine hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde söz etmiş olduğu "kopya ürün, sahte ürün" ifadeleri gerçeklikten uzaktır.

Hatta televizyondan yapmış olduğu açıklamada müvekkilimin bizzat bire bir aynı ürünü kalitesiz ve ucuz malzeme kullanarak piyasaya sürdüğünü söylemektedir ki böyle bir ifadenin ispattan yoksun olması hem ticari itibar hem de kişisel hakları zedelemesi bakımından hakikaten korkunçtur" dedi.

MERDİVEN ALTI ÜRETİM
Şirket avukatı Pehlivan "Bir diğer yandan söz konusu açıklamada müvekkillerim aleyhine merdiven altı tabiri kullanılmıştır. İş dünyasında "merdiven altı" ifadesi, kaçak ve kalitesiz üretim yapan işyerleri için kullanılmaktadır.

Böyle ağır bir ifadenin nasıl ve hangi gerekçelere dayanılarak yapılmış olduğunu anlamak mümkün değildir. Müvekkilim Ahmet Küçükyumru 2005 yılında ilk üretimi gerçekleştirmiş olup sonraki yıllarda şirketleşerek 2008 yılında Gülsarayı Kozmetik Ltd. Şti. Olarak yoluna devam etmiştir. Bu süreçte iptal edilen Gülsarayı Rosen-rose markasının yanı sıra Gülsarayı ve

Rosella markaları ile de üretimini sürdür müş ve halen Gülsarayı ve Rosella markaları ile üretimini sürdürmeye devam etmektedir. Yapmış olduğu üretim faaliyetleri çerçevesinde 130 çeşit ürün üretmiş ve halen de üretmektedir.

Yine aynı minval üzere müvekkillerimin kendilerine ait 7 mağazaya ek olarak 7'si yurtiçi 3'ü yurtdışında olmak üzere şu an için toplam 10 bayisi bulunmaktadır. Bununla birlikte Isparta içerisindeki birçok gül kozmetiği satışı yapan perakende mağazaya da ürün temininde bulunmaktadır.

Ayrıca ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemleri Belgesi kapsamında çalışmalarını sürdürmektedir" diye konuştuktan sonra Türk Patent Enstitüsünden alınmış 2005 tarihli Gülsarayı Rosenrose marka tescil belgesi, Türk Patent Enstitüsünden alınmış 2005 tarihli Rosella marka tescil belgesi, Türk Patent Enstitüsünden alınmış 2002 tarihli Gülsarayı marka tescil belgesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınmış iş yeri kurma izni belgesi, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Bildirim Kayıt Belgesi, Isparta Belediyesi İşyeri açma ve çalışma ruhsatı, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ÇED gerekli değildir Belgesi gibi tüm yasal belgelere sahip olduklarını söyledi.

İFADELER GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Gülsarayı Kozmetik Avukatı İlyas Pehlivan "Kısaca toparlamak gerekirse müvekkilim aleyhine yapılan bu gerçekdışı karalayıcı ve ticari itibarı zedeleyici ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır.

Müvekkilimin gül ürünleri içeren kozmetik sektöründe Gülbirlİk'in en büyük rakibi olduğu kamuoyunca bilinmektedir. Bu tip ifadeler, açıklamayı yapan Gülbirlik'in hukukî dayanaktan yoksun bir şekilde Isparta ve Türkiye'de rakipsiz ve tekel olma çabasından başka bir şey değildir.

Müvekkilim İşbu basın açıklaması dışında tüm hukuki haklarını saklı tuttuğunu ifade etmektedir" diye konuştu.