Demirel Davaya Neden Müdahil Olmadı ?
Ankara Adliyesi’nde 12 Eylül askeri müdahalesinin yargılanmasına başlandı. O sırada Başbakan olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, davaya müdahil olmadı.
Ankara Adliyesi’nde 12 Eylül askeri müdahalesinin yargılanmasına başlandı. O sırada Başbakan olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, davaya müdahil olmadı. Demirel, “Ben istiyorum ki, bu devir, bu ihtilal kavgası devri kapansın” dedi.
Murat Yetkin Radikal Gazetesi'ndeki köşesinde Süleyman Demirel'le görüşmesini ve Demirel'in davaya neden müdahil olmadığını yazdı. İşte Demirel'in ağzından açıklamaları:
''Bu bir ihtilal mahkemesidir, yani 1980'de yapılmış olan ihtilalin, karşı mahkemesidir. Aradan 32 sene geçtikten sonra bu işin sorumluları 'Neden yaptınız, kanunları neden çiğnediniz' diye, mağdurları da 'Alacağınız varsa, alın' diye mahkemeye çağrılmaktadır. Böyle bir şey ilk defa görülmektedir.
12 Eylül benim elimden her şeyimi, memlekete hizmet edebileceğim en değerli on yılımı aldı. Bunu da benim şahsıma herhangi bir suçlamada bulunmadan yaptı. Devletin elindeki hükümeti, Meclis'i, anayasası alınmıştır, yerine ihtilal kendi hukukunu koymuştur. Bu ihtilali yapanlar, 1982'de gidip kendi hazırladıkları anayasayı referanduma koymuşlar ve yüzde 92 oy almışlardır. Şimdi 32 yıl aradan sonra şartlar değişti, referandum yapıldı, yargılama oluyor. 2010 referandumu, 1982'yi ortadan kaldırmaz. Benim elimden milletin verdiği yetkiyi almışlar. Peki, yüzde 92'yi yok mu sayacağız?
Peki, sayfalarda onlara o kadar destek verenleri yok mu sayacağız? Ben istiyorum ki, bu devir, bu ihtilal kavgası devri kapansın.Bu vaziyette ben düşündüm ki 'Verin hakkımı' diye kimden isteyeceğim? Evren Paşa ile Tahsin Paşa'dan mı? Bu adamları yargılarken, yargılama imkanı olmayanlar, bu işin başka gerçek müsebbipleri ne olacak? Ben o yüzden bunu bir hukuk mahkemesi değil, bir ihtilal mahkemesi olarak görüyorum. Esas olan adil yargıdır. Bugün Türkiye'de barışı tesis etmek istiyorsanız, adil yargıyı sağlayın. Bakın bugün Türkiye'de el atılması gereken haksızlıklar, davalar var, onlara el atın, atabiliyorsanız Barıştırın Türkiye'yi.
Bugün bana 'Demirel'in sesi neden çıkmıyor?' diyenler... Sizlerin sesi çıkmıyorken Demirel'in sesi çıkıyordu. Bir sisteme muhalefet etmek bugün 95 yaşındaki bir adama bunları sormak değildir, zamanında sormaktır. O zaman sorsaydın. Ben o zaman sordum. Ben 85 mahkemeye çıktım, konuşmam yasaktı, konuştuğum için çıktım. Ben Anadolu'yu o zaman adım adım dolaştım. Siyaset yasaklarına karşı durdum. Demokratik idareyi yeniden kurmaya çalışıyorduk. Bu ihtilali yapanlar ve onların yanında olanlar karşımızdaydı. Vatandaşı yanımıza çekmeyi başardık ve 1987'de pek az bir oy farkıyla yasaklar kalktı. O zaman anlattık, sorduk '12 Eylül'de akan kan, 13 Eylül'de nasıl bıçakla kesilmiş gibi durdu?' diye.
Ben vatandaşın oy desteği dışında bir yerden güç almadım. O güçle 1991'de yeniden hükümeti kurduk.1993'te o güçle cumhurbaşkanı oldum. Benden zor yoluyla aldıkları iktidarı, ben halkın oyuyla geri aldım. Esas olan halkın oyudur, ben hesabımı orada görürüm. Yani Demirel hesabını gördü ihtilalle, hem kendisi hem de halkı namına hesabını gördü.''
