İl Genel Meclisi'nde Isparta Tartışıldı

Isparta'nın yaşanabilir 3.il olduğunun açıklanmasının ardından, Avrupa ile ilişkileri tartışmaya açıldı. Tartışmayı açansa İl Genel Meclisi'ydi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 05 Nisan 2012 11:07
İl Genel Meclisi'nde Isparta Tartışıldı

Genel görüşme doğrultusunda BAKA Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Ali Galip Bilgili, ilk söz alan isim oldu. Bilgili, “Isparta’da yaşanabilir iller arasında 3.deniyor ancak biz öyle görmüyoruz denilebilir” dedi.

Bilgili, “Bu konuda benim bile şüphem var” diyerek söze başladı.

Ajans olarak 12 ilçeyi dolaştıklarını söyleyen Bilgili, “Güçlü, zayıf yönleri belirledi. 2 yıl önce anket yaptık. Isparta’da tarım 1.derece öne çıkıyor, sonra turizm gelişime açık olarak karşımıza çıktı” dedi.

Bilgili, Fam Trip turlarında turizm sıkıntısı yaşadıklarını anlattı. Bilgili, “Sosyal faaliyet, eğlence yerleri olmalı. Turizmde alacağımız çok mesafe var. Antalya bile çok geride” dedi.

Tarımda lider olan Isparta’nın tarım sektöründe çalışan insanları mutlu ederek işe başlaması gerektiğini belirten Bilgili, “Örnek alınması gereken ülke Hollanda. Tarım 1.derecede para kazanılan ülkede, yıllık 50 milyar dolar para kazanıyorlar. Tarımdan anlayan genç nüfus yetiştiriyorlar. Süt, buzağı, hayvan atıklarından 600 bin dolar yıllık kazancı var bir ailenin. Genç bir çiftçi kadrosu yetiştirmemiz lazım. Her tarafa gölet yapılmış, bu da yanlış. Ziraat meslek lisesinin adı sanı yok. Bunlar memur yetiştiriyor, çifti değil. Kesinlikle Isparta’da ziraat teknik lisesi olmalı” dedi.

“Gıda fiyatları son 10 yılda 4 katına çıkacak ve gıda konusunda kendi kendine yeten ülke zengin olacak” diyen Bilgili, Isparta’nın gelişimi için önerilerini şöyle sıraladı:

Sektörel iş merkezleri kurulmalı

Modern işyereri kurulmalı

Lüks konut yapılması,

Tarihi konutların bakımı,

Fuar alanlarının hazırlanması

OSB üniversitelerle çalışmalı. TEKNOKENT boş bekliyor,

Milli Park mevzuatlarında yaşanan sıkıntıların aşılması.

Bilgili, “22 Nisan’da Bursa’da yapılacak olan buluşmada turizm projemiz olsa götüreceğiz, fizibilite çalışması yok, turizmi 12 aya yayacak bir projemiz yok. Bu konuda vekillerin çalışması gerek” diye konuştu.

Bilgili yatırımcıların yaşadığı sıkıntılardan da bahsetti. Bilgili, “Ruhsat işlemleri bitmiyor. Arazinin sahipleri arasında sıkıntı oluyor. Yatırımlar, tarım, sanayi ve turizm master planı dahilinde hazırlanmalı” dedi.

İİBF Maliye Bölüm Başkanı Prof.Dr.İbrahim Atilla Acar, kürsüye gelen 2.isim oldu. Acar, sorunları çözmek için önce konuşmak gerektiğini söyleyerek, “Isparta deyince bir akla gelen, bir de bakış açısı olmalı. Gül, halının yanında asıl olan kafamızdaki imaj. Isparta’nın bilinir, tanınır ve görülür olması gerek. Bu da uluslar arası arena gerekli. Süleyman Demirel ve şapkası aşılmalı. Isparta, Ankara’da etkili olmuş bir şehir. Ama bunların da bir sonu gelecek. 20 bakanlık, 20 il demektir. Etkili Isparta için devlette Isparta olmak gerek. İkincisi, Isparta’nın da normal vatandaşlar tarafından bilinmesi gerekiyor. İnternette resimlere bakılıyor. Isparta ile ilgili derli toplu bilgiye rastlıyor muyuz? Bilinir olmanın birinci şartı, internet ortamını kullanmak, web tasarımları yapmak” dedi.

Üniversitenin durumu ile ilgili de konuşan Acar, “Dışarıda, Demirellerin kurduğu bir üniversite imajı var. Isparta ile üniversite örtüşmemiş. SDÜ’nün imajı, Isparta’nın önüne geçiyor. Isparta, üniversitesiyle mi, sağlık kenti olarak mı anılmalı?, sanayi şehri mi üretim var mı, tarım şehri mi o da yok, tarımsal arazileri var. Borsa ile yürüttüğümüz programda Isparta ile ilgili çok fazla tarımsal girdi bulamıyoruz. Başarı hikayesini anlatacağımız firma olmalı. Dondurulmuş gıda da boşluk var. Bunları söyleyemiyoruz. Isparta elması ile tanımlayabildiğimiz bir elma bile yokken Isparta’yı marka yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Acar, Isparta’da para var. 2 milyar lira para var bankalarda. Burdur bankaya koyduğu paranın 3’te 2’si fazlasını kullanıyor. Biz bankaya koyuyoruz, başka illere kredi olarak kullandırıyoruz. Yani kendi paramızı kullanmıyoruz. Neden, siyaset ya da tembellik. Sonuçta Isparta kendi gücünün farkında değil.

Acar, St.Paul yolu yani dini turizme de değinerek, “Isparta tek başına değerleri ile zengin. Ama anlatma konusunda bir stratejimiz yok. Said Nuri ile anılacaksanız, bunu yapın. Isparta tepeden bir baklama dilimi. Nefes alacak yer yok, şehirde. Bunun neresi marka olur? Marka olmak için bir takım değerlere dikkat çekmek gerek” dedi.

Isparta’da şehirleşme Türkiye standartlarının altında. İnsanlar, köyden, kırsal yaşamdan vaz geçmemiş. Şehirle bağlantısı var, niye terk etsin köyünü. İşsizlik oranı yüzde 8. Türkiye ortalaması yüzde 10. Isparta’da işsizlik de az. Mevduat yüzde 81 oranında tüketici kredilerine gidiyor. Araba, konut alıyoruz.

Ekonomik aktivite Siirtle aynı. İnsan sermayesi iyi, ekonomik etkinlik azsa burada tembellik vardır. Yani biz daha iyisini hak ediyoruz. Isparta’da 440 hastaya bir doktor düşüyor. İşbirliği kültürü yoksa bir şey olmaz. Yenilik yok sıfır.

10 yıl boyunca, Isparta’da şehirle birlikte düşünen üniversite olamadık. Baydar zamanında biz şehirdeydik, şimdi İbicioğlu ile Rektör şehirde, üniversite yine orada.

Anketlere de değinen Acar, “Yaşanabilir kentler anketleri, Avrupa kentlerinin anketleri var. Biz Avrupa kentleri arasında yokuz, CNBC’de varız. Bizim tıp fakültesinin donanımı olabilir, ama biz bir konuda iyi olalım. Bölgesel olarak onu tanıtalım. Çevre düzeni planının patronu il genel meclisidir. Kaç kişinin bilgisi var. Biz Konya ile birleştirip yapmışız. Sayın vali devreye girdi, bir takım değişiklik yapıldı. Isparta, yetişmiş bir şehir, ama çalışmıyor” dedi.

İİBF Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Ertan Beceren, Isparta’yı çocuğa benzetti ve “Bu çocuktan ne olur?” diyerek söze başladı. Beceren, “Isparta’nın geleceğini bugünde yaşama sorunu var yani vizyonu yok” dedi. Beceren, “Değişim şart, değişmezsen ne olur. Dünyada bir günde 3 gün yaşanıyor. Sosyal barış inşa edilmeli. İslam alemi, kaderi ve şükürü bildiği gün yırtarız. Biz de yenilenebilir kültür yok. Yaratıcı düşünce yok, projelendirme yok. Isparta’nın 10 yılı var. Bu yeniliği Isparta değil, dışardan gelenler yapacak. Biz neden yapamayacağız. Çünkü benim gözüm arabada, tatilde” dedi.

Tek başına bilginin işe yaramadığını söyleyen Beceren, “Çağımızın adı bileşim çağı. Stratejik düşünenler farlılık yaratırlar.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.