İntihar Vakaları Üzerine

Usta Gazeteci Nasuh Özkan İntihar Vakalarını mercek altına aldı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 13 Kasım 2017 14:56
İntihar Vakaları Üzerine

Isparta’da son aylarda yaşanan intihar olayları toplum olarak bunalımda mıyız sorusunu akıllara getiriyor. Aslında intihar olayları geçmişten günümüze her zaman yaşanmıştır. 39 yıllık meslek hayatım boyunca pek çok intihar haberi yazdım. İntihar olaylarının sebepleri irdelendiğinde maalesef pek çok intihar olayı sır olarak kalıyor, yani ihtihar nedeni hayatını kaybedenle birlikte mezara gidiyor. İlimizde maalesef son günlerde intihar edenlerin yaş ortalamasının genelde genç oluşu düşündürücü ve üzücüdür. Örneğin geçtiğimiz ay SDÜ doğu ve batı kampüsünü birbirine bağlayan üst geçitten genç bir kızın atlayarak intihar etmesi doğrusu hepimizi derinden üzmüştür. Bu genç intihar olaylarına her gün yenilerini eklemek mümkün. Nitekim geçtiğimiz günlerde bu kez Senirkent B.Kabaca’da henüz 15 yaşındaki bir çocuğun tüfekle intihar etmesi de hepimizi derinden üzmüştür.

İŞTE ISPARTA’DAKİ
İNTİHAR SAYILARI….
15 yılda 324 intihar vakasının meydana geldiği İlimizde en çok erkekler kendi hayatına son veriyor. İnsanları intihara sürükleyen faktörlerin başında ise hastalık, ailevi geçimsizlik, ekonomik geçimsizlik ve borç, ruhi bunalım vb. konular geliyor.

ISPARTA İNTİHAR
SIRALAMASINDA
52.SIRADA YERALDI
Aslında her ne kadar İlimizde son dönemde intihar olayları sıkça yaşansa da istatistiki verilere bakıldığında, bir yıl içerisinde her yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısı baz alınarak hesaplanan kaba intihar hızına göre; Isparta 2016 yılında 52.sırada yer aldı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nün İl Genel Meclisi 2018 yılı Performans Programı kapsamında hazırladığı raporda da Isparta'nın 'intiharların çok olduğu şehir' olmadığı gerçeği dile getiriliyor. Sözkonusu raporda intiharların yaygın olduğu kentler Tunceli, Ardahan ve Burdur olarak gösteriliyor.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Yakup Kütük’ün geçtiğimiz günlerde İl Genel Meclisi'nde yaptığı intihar tablosunu içeren tabloya göre, 2016 yılında kaba intihar hızı verilerinde Isparta 52.sırada yer aldı. Belli bir yıl içerisinde her yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısı hesaplanarak ortaya çıkan kaba intihar hızında, Isparta 3.53 oranla Türkiye'nin 81 ili arasında 52.sırada yer aldı. Tunceli, 10.70 oranla birinci, Ardahan 9.11 oranla ikinci, Burdur ise 8.47 oranla üçüncü sırada yer aldı. Kaba intihar hızı verilerine göre, en az intihar vakası Gümüşhane, Rize ve Bayburt'ta görüldü. Bayburt'ta kaba intihar hızı 1.19 oranında. 2016 yılında Isparta'da toplam 15 intihar vakası meydana geldi. 2017 yılı 31 Ekim tarihi itibariyle ise meydana gelen intihar vakası sayısı 17. 2016 yılında meydana gelen 15 intiharın 4'ü hastalıklar, 1'i ailevi geçimsizlik nedeniyle meydana geldi. 10'unun ise nedeni bilinmiyor.

Isparta'da son 15
yılın intihar sayıları:
2002: 21 (15 erkek - 6 kadın)
2003: 30 (13 erkek-17 kadın)
2004: 20 (10 erkek-10 kadın)
2005: 16 (13 erkek-3 kadın)
2006: 19 (16 erkek -3 kadın)
2007: 20 (15 erkek-5 kadın)
2008: 18 (13 erkek-5 kadın)
2009:16 (14 erkek-2 kadın)
2010:17 (13 erkek-4 kadın)
2011:20 (12 erkek-8 kadın)
2012:27 (18 erkek-9 kadın)
2013: 25 (21 erkek-4 kadın)
2014: 25 (13 erkek-12 kadın)
2015: 18 (14 erkek-4 kadın)
2016: 15 (12 erkek-3 kadın)
(13 Kasım 2017: 18 intihar)

9 AYDA 33 MİLYON KUTU
ANTİDEPRESAN TÜKETİLMİŞ
Türkiye'de son 5 yılda antidepresan kullanımı yüzde 70 arttı. Ruh sağlığı hastanelerinde doluluk oranı da yüzde 100’e ulaştı. Ülkemizde her 10 kişiden 1’i antidepresan kullanıyor ve antidepresan kullanımında kadınlar, erkekleri ikiye katlıyor...

Yine basında yer alan haberlere göre, Türkiye’de madde bağımlılığı 2011 yılından beri 6 yılda 17 kat artışa geçerken son 9 ayda 33 milyon kutu antidepresan tüketildiği ifade ediliyor. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. 33 milyon kutu antidepresan ilaç demek çoğu insanın antidepresan ilaç kullandığı anlamına geliyor. Bu durum yazımın başında da belirttiğim gibi acaba toplum olarak bunalımdamı yız sorusunu da akıllara getiriyor. Bu konuda görüşlerini dile getiren psikologlar, bunalımda olan insanların utanmadan sıkılmadan mutlaka kendilerine müracaat etmesini istiyor.

PSİKOLOGLARA GİTMEKTEN
KORKMAYIN VE UTANMAYIN.
Psikoterapinin nihai amacı hastalık belirtilerini ortadan kaldırmak, böylece kişinin yaşamını yeniden verimli bir biçimde keyif alarak sürdürmesini sağlamak olarak dile getirilirken, bununla birlikte psikoterapi yalnızca duygusal-zihinsel rahatsızlıklarla sınırlı değil. Kişi, hayatındaki problemlerin üstesinden gelemediğini düşündüğünde, duygusal açıdan kendini iyi hissetmediğinde, her zamanki haline göre farklılıklar hissettiğinde psikologla veya psikiyatristlerle görüşebilir.
Psikoterapi, terapist ve hasta arasındaki ilişkiyi temel alan bir iyileştirme yöntemidir. Psikoterapi, çeşitli psikolojik rahatsızlıklar ve duygusal zorlukları tedavi etmek için kullanılır. Psikoterapinin amacı rahatsızlık veren belirtileri kontrol etmek veya ortadan kaldırmaktır. Böylelikle hastanın daha işlevsel olması amaçlanır. Bununla birlikte psikoterapi dengeli, sağlıklı hissetmek ve anlamlı bir yaşam sürmek maksadı ile de başvurulan bir yoldur.

PSİKOLOJİK
RAHATSIZLIKLAR
İNTİHAR VE KAZA
İLE SONUÇLANABİLİR…
Psikoterapi, günlük yaşam zorlukları, tıbbi hastalık, sevilen bir yakının kaybı, depresyon veya yeme bozuklukları gibi belli psikiyatrik rahatsızlıklar, travma gibi problemlere yardımcı olmaya çalışır. Kişinin genel hayatını eskisi gibi işlevsel olarak sürdürmesine engel olabilecek herhangi bir durum psikoterapiye başvurmak için geçerli bir nedendir. Psikiyatristler ve psikologlar psikoterapi alanında yetkili meslek gruplarıdır. Ancak özel eğitim aldıkları takdirde psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikiyatri hemşireleri ve diğer bazı ruh sağlığı profesyonelleri psikoterapi yapabilirler.

Unutulmamalıdır ki intihar hiçbir zaman bir çözüm olmamakla beraber dinimizce de en büyük günahlardan birisidir.

Demek istediğim şu ki, insanlar sebebi ne olursa olsun canlarına kıymasın, hayatlarını söndürmesin, sevenlerini üzmesin. Varsa bir sıkıntıları bunu paylaşıp, çözüm arasın. Ne demiş atalarımız derdini söylemeyen derman bulamaz. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Hepimiz çeşitli dönemlerde depresyona ve bunalıma girebiliriz. Bu nedenle bunalımdaki insanların bir psikologdan destek almasın da fayda var. Ben bu şekilde tedavi olarak içinde bulunduğu bunalımdan kurtulup tekrar eski sağlığına kavuşan çok kişi tanıyorum. Artık intiharlar yaşanmasın, ölümler olmasın, insanlar ağlamasın diyorum.

Tüm bu iyi dileklerimle, herkese sağlıklı ve mutlu yarınlar temenni ediyorum. Saygılarımla.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.