Isparta İçin Taşın Altına Baş Koymak!

Isparta, sahip olduğu avantajlarla rekabet edebilen ve çekim merkezi haline gelen bir il olmak istiyor. Hangi alanlarda rekabet edileceğini belirleme noktasında görev yöneticilere düşüyor. İlin bu arzusu, Kent Konseyi kurulmasının gereğini ortaya koyuyor

Yayınlanma:
Güncelleme: 14 Mayıs 2012 16:44
Isparta İçin Taşın Altına Baş Koymak!

Isparta’nın Avrupa kentleri ile durumunun hangi düzeyde bulunduğu, bu kentlerle nasıl yarıştırılabileceği ve kentin hangi yolda yürümesi gerektiği konularında, İl Genel Meclisi’nde BAKA ve sivil toplum temsilcilerinin görüşlerini belirtmelerinden sonra ortak komisyonlarca hazırlanan Isparta kent raporu açıklandı

NASIL REKABET EDERİZ?
Raporda, Isparta’da tarım ve turizm en önemli sektörler olarak gösteriliyor. Ancak mevzuata ilişkin düzenlemeler, alternatif çözümler üretilmeyişi, üreticinin yeterince yönlendirilemeyişi, bu sektörlere yönelik master planlarımızın olmaması gibi dezavantajlara sahibiz. Meclis Üyesi Ahmet Turan, Isparta hangi alanlarda ve nasıl rekabet edebilir? sorusuyla meşgul olacak kurumun Kent Konseyi olduğuna dikkat çekiyor

İlimizin, Avrupa kentleri ile durumunun hangi düzeyde bulunduğu, bu kentlerle nasıl yarıştırılabileceği ve kentin hangi yolda yürümesi gibi konularda geçtiğimiz ay konusunda uzman kişilerin sunumlarını dinleyen Meclis, bu söylenenler ışığında bir kent raporu hazırladı. İşte Isparta’nın bazı dönüşümlerle farklı bir kent olabileceği vurgusunun yapıldığı kent vizyonuna ışık tutacak nitelikteki o rapordan yansıyanlar;

İSTASTİSTİKİ ÇELİŞKİLER VAR
CNBC gibi anketlerden Isparta yaşanabilir 3. kent olarak ortaya çıkıyor. Ancak bu anketler çok farklı yönlerin bir ortalaması niteliğinde olduğundan istatistiki bir güç olarak kendini gösteriyor. Isparta’nın ankette ele alınan konuların bir çoğunda yüksek puanlamaya tabi tutulduğu ve çok iyi durumda olduğu, ancak yine anket konularından bir kısmında geri kaldığı görülüyor. Bunun yanı sıra bir hava limanının varlığı puanlama da olumlu etki yaparken, fiili durumda değişik nedenler sebebiyle hava limanının yeterli ölçüde kullanılmamış olması istatistiki bir sakınca oluşturuyor.

PLANLAMALARDA YEREL UNSURLARA YER VERİLSİN
Isparta’da en önemli sektörler tarım ve turizm olarak gösteriliyor. İl, tarım ve hayvancılık açısından iyi imkanlara sahip, coğrafya olarak da bu sektörlere elverişli bir konum arzediyor. Ancak 1/100.000 ölçekli haritalarda çok kısıtlı kalan hayvancılık organize sanayi bölgelerinin adedinin ve alansal büyüklüğünün artırılması gerekiyor. Kooperatifçiliğin daha çok desteklenmesi ve kooperatif yöneticilerinin ve üyelerinin bilinçlendirilmesi bir gereklilik. Modern tarım uygulaması alanında önemli mesafeler kat edilmiş, ancak bu konuda atılabilecek önemli adımlar var. Milli parklara ilişkin ve ormanlık alanlara ilişkin küçükbaş mevzuatının koruma kullanma dengesine uygun olarak revize edilmesi bir gereklilik olarak bulunuyor. Ayrıca bu alanlarda yapılacak planlamaların yerel unsurların kanaatlerine de maksimum düzeyde yer vermesi gerekiyor.

SÜT VAR AMA YATIRIM YOK
İlimizdeki çok sayıda gölet ve barajlar ile göller sulu tarım ve meyvecilik için önemli bir avantaj. Ancak özellikle meyvecilik ve sebzecilik alanında alternatif faaliyet olarak kurutulmuş sebze ve meyve üretimi, dondurulmuş gıdalar ile ilgili ciddi çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu alanlarda oluşturulacak borsa faaliyetleri gerekiyor. Tatlı su kaynaklarının, orman varlığının ve ürünlerinin, milli parkların çok olması endemik bitkilerin yetiştirilmesi için yeterli flora zenginliği bir avantaj. Ancak bu avantajların korunması beraberinde bazı yükümlülükleri de beraberinde getiriyor. Bu hususta dönüşüm projelerinin eş zamanlı olarak uygulamaya konması dezavantajların avantaja dönüştürülmesi için gerekli. Süt üretiminde ve kalitenin artırılmasında çok önemli mesafeler katedilmiş. Ancak bu sektörün bölgesel teşvik kapsamında olmasına rağmen işlemeye dönük tesislerin kurulmaması, yatırım yapılmaması ciddi bir girişim eksikliği olarak bulunuyor. Dünyada organik ürünlere talebin artması ve bizim coğrafyamızın buna müsait olması,dünyada ve ülkemizde eko turizme talebin artması ,gıda fiyatlarının OESD raporuna göre son yıllarda artacağının bilinmesi,fırsat olarak görülürken, Çiftçinin yeterli düzeyde yönlendirilememesi ciddi bir eksiklik olarak bulunuyor.

OTOPARK SORUNU
İl merkezinde farklı alanlarda ayrılan otopark alanlarının gerekli projeler uygulanmak suretiyle kullanıma sunulmamış olması, kafeler caddesinin alternatifi mekanların çoğaltılması imkanı varken bu hususta yeterli çalışma yapılamamış olması temas edilmesi gereken sorunlar olarak görülüyor. Yine kent merkezinde rekreasyon alanlarının yeterli olmaması, spor alanlarının kısıtlı olması, özellikle çocuklara ait eğlence merkezlerinin azlığı diğer sorunlar olarak sıralandı. Kırsal Kalkınmayı Destekleme İl Koordinatörlüğü, BAKA ve SDÜ. gibi önemli potansiyele sahip ilimizde henüz proje yapma alışkanlığının yeterli ölçüde geliştirilememiş olması bir eksiklik olarak ortaya kondu.

NAKİT VAR YATIRIM YOK
İlimizde bankalardan kullanılan kredilerin maksimum faydayı elde edebilecek şekilde kullanma alışkanlığının yeterli derecede gelişmemiş olması bu tür kaynakların yenilenebilir enerji kaynakları, biyogaz, biyokütle enerjisi, dokumacılık, el sanatları gibi alanlarda kullanılması bir gereklilik olarak bulunuyor. Her geçen gün niteliğini daha da artıran bir üniversitenin bulunmuş olması teknopark ve teknokenti bünyesinde bulundurması önemli bir avantaj. Son süreçte üniversite ile halk arasında iletişimin güçlendirilmesi anlamında ciddi girişimler bulunsa da bu girişimlerin daha da güçlendirilmesi ve desteklenmesi şart. Nakit açısından oldukça güçlü olduğu ileri sürülen ilimizde nakit varlığın yeterli ölçüde yatırıma dönüşmemiş olması bir eksiklik.

PRATİK ÇÖZÜMLER ÜRETEMİYORUZ
Çok önemli turizm potansiyeli bulunmasına rağmen yeterli ölçüde ve kalitede tanıtımın yapılamıyor olması bir eksiklik. Girişimcilik ruhumuzun düşük enerjili olması, talepkar yatırımcılara pratik çözümler üretme noktasındaki zayıflığımız ciddi bir sorun. Özellikle kamu kurumlarının hareket kabiliyetinin yetersiz olması, pratik çözüm üretmek yerine, pratik sorun üretme kabiliyeti ciddi bir problem. Kentin, ekoturizm, kış turizmi , inanç turizmi ile ilgili 2023 turizm stratejik planında , güçlü gibi görünse de , alternatif Turizm yönünden de zengin değerlere sahip olan kentin, turizm potansiyeli güçlü yanlar olarak görünse de, söylemlerde 12 aya yayılmış turizm projeleri olduğu söylense de, yetkili kamu kurumlarının bu konularda zayıf kalmaları ve planlama yapma becerilerinden yoksun olmaları sorun teşkil ediyor. Master planlama ve çevreci projelerin hazırlanamaması, tatlı su kaynaklarımız olan Gölcük, Beyşehir gölü, Eğirdir Ada, Altınkum plajı, Kovada kanalı ve kanaldan itibaren ilçe merkezine kadar olan göl kenarı, bedre plajı ve diğer yerlerinin rekreasyon alanlarının tamamlanıp turizme açılmaması, ayrıca Sit alanı koruma bölgelerine ve Özel hüküm belirlemelerine takılması dezavanatajlarımız olarak sıralanıyor.

MASTER PLANLARIMIZ YOK
İlçeler için meyvecilik ve hayvancılık en iyi yatırım alanlarının başında geldiğine göre, tarımsal sanayi desteklenmesi ve geliştirilmesi şart. Ziraat liseleri kurulmalı. Orman sanayi potansiyelinin harekete geçirilmesine ihtiyaç bulunuyor. “Türkiye’nin gül bahçesi” sloganı derhal reel hale getirilmeli ve Isparta bu dönüşümle gerçekten farklı bir kent olmalıdır. Bu durum kente, “ün” ve “un” sağlayacaktır. Öncelikler tespiti ve 25 yıllık 50 yıllık master planlamalar yapılması gerekiyor.

HERKES TAŞIN ALTINA BAŞINI SOKMAK ZORUNDA
AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Turan’a göre burada sorulması gereken en önemli soru, bunları kimin yapacağı, nasıl gerçekleştirileceği ve halkın katılımının nasıl sağlanacağı. Turan, yönetme iddiasında bulunan herkesin, geleceğin Ispartası’nı yaratmak için taşın altına kolunu değil, kafalarını sokmak zorunda olduklarını belirterek, “ Hangi kurumun yöneticisi olursa olsun şurasını unutmamalıdır: Şehir yöneticilerinin refah üretebilme kapasitelerini artırmaları için, bir zihniyet dönüşümüne gerek vardır. Bu dönüşüm, rekabeti; şehri yönetme felsefesinin ortasına yerleştirmekle başlayan bir süreçtir. Rekabet edebilirliğin temel şartı ise, uzun dönemli bir perspektif geliştirebilme ve şehrin refah gücünü etkileyebilecek gelişmelere ayak uydurabilme becerisidir. Bu da stratejik yönetim anlayışı anlamına gelmektedir. Ancak arkasında güçlü bir irade ve önderlik olmayan hiç bir yönetim anlayışının başarılı olamayacağı gerçeği "içi dolu olmayan" strateji kavramının işlevsizliğinin de açıklayıcısıdır” dedi.

REKABET VE ÇEKİM MERKEZİ
Ülkeleri,şehirleri,kasabaları,köyleri, ve firmaları başarılı kılanın tek başına kavramlar değil o kavramlara yüklenen anlam, inanç ve çaba olduğunu belirten Turan, “ Şehirler arasındaki refah farkını açıklamada kullanılacak temel kavram "şehirlerin rekabet edebilirliği" dir. Ekonomideki ve siyasi yapıdaki dönüşüm, şehirleri "merkezi idarenin desteği ile" performans gösteren birimler olmaktan çıkarıp, onları komşu şehirlerle ve hatta dünyanın belli başlı şehirleriyle rekabet halinde olan birimlere dönüştürmektedir. Atılımcı ve vizyoner yönetimlere sahip şehirler için seçenek; şehrin kendi rekabet gücünü artırması ve bir çekim merkezine dönüşmesidir” diye konuştu.

KENT KONSEYİNİN KURULMASINA ENGEL OLANLAR VEBAL İÇİNDEDİR
Hiçbir ülke, bölge ve şehrin dış sermaye desteği olmadan kalkınamayacağını aktaran Ahmet Turan, “Dış sermayeyi cezp edecek olan şey o ülke, o bölge ve o kentin ayırt edici karakteristik özellikleridir. Bu özellikleri ortaya çıkarmak ve bu alanlarda kentin uzmanlaşmasını sağlamak kent yöneticilerine düşmektedir. Bütün potansiyel yatırımcılara her şeyi sunuyor gibi görünen veya hiçbir şey sunamayan bir kent (ülke, bölge), çok geçmeden, sunacak dişe dokunur hiçbir şeyi olmayan veya ilerleme kervanında uyuyakalan ucuz ve yeteneksiz işçi statüsüne düşecektir. Dünyada sermayeyi davet eden yüzlerce yer içinden o sermaye size niye gelsin? İşte bu sorunun cevabı sermaye akışının ve kalkınmanın temelini oluşturmaktadır. Isparta hangi alanlarda ve nasıl rekabet edebilir? Kenti belli alanlarda cazibe merkezi yapıp yatırımcı çekmenin yolları nedir? Bunlarla yoğrulup, bunlarla haşır neşir olmamız gereklidir diye düşünüyoruz. Sıkça dile getirdiğimiz, Bir “Kent Konseyi” nin temel çalışma alanı bunlar olmalıdır. Ama bir “kent konseyi” hala kurulamamaktadır. Bu konseyin kurulmasına engel olanlar her kimse, gelecekte kimse affetmeyecektir ve vebal içerisinde kalacaklardır” diyerek sözlerini noktaladı.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.