Isparta ve Burdur Doktorları Sıkıntı İçinde

Isparta – Budur Tabib Odası Başkanı Doç. Dr. İlker Büyükyavuz Ajans32 muhabirine yaptığı açıklamada Isparta ve Burdur da Devlet hastanelerinde görev yapan doktorların kurumlarından ayrılarak özel hastanelere akın ettiklerini görülmektedir. Bu da devletin sağlık politikasının yanlış olduğu vurgulayarak şunları dile getirdi.

“Yıllardır yürütülmekte olan sağlık politikaları özellikle son yıllarda hekimleri daha bir yıpratır, daha bir üzer olmuştur. Hekimlik mesleğinin kutsallığı hiçe sayılarak, her fırsatta hekimlerin üzerine gidilmiş, takdir hakları sürekli aleyhlerine kullanılmıştır. Tam gün yasası ile hekimlerin maddi olanaklarının düzeleceği iddiası da bir kandırmaca olarak arşivdeki yerini almıştır. Tam gün yasasıyla emekliliğe yansıyacak 700–800 TL lik bir iyileşmeyi hedefleyen hekim, şu andan itibaren Allah ömür verirse 26–29 yıl daha çalışmak zorundadır. Hekimler performansa dayalı ücretlendirme sistemi ile insanüstü çalışmaya zorlanmışlar, sosyal yaşamlarını yitirmişler, kendi aralarında etik olmayan durumların yaşanmasına zorlanmışlardır. Hâlbuki tabiblik mesleği kutsal bir meslektir ve böylesi kutsallığına yakışmayan sistemlerden uzak tutulmalıdır.

Kısaca özetlediğimiz şekliyle, hekimlerimiz mutsuz ve gelecekten ümitsizdirler. Tam gün yasası vaat ettiği maddi iyileşmeyi getirmemiştir, hekimlerin emekliliğe yansıyan şekliyle özlük haklarını düzeltmemiştir. Tam gün yasasının hemen ardından yayınlanan bir genelgeyle 8 saatlik çalışma süresi 9 saate çıkarılmıştır. Muayenehane açma hakkını sözde alan hekimlere, “muayenehane açamamaları” için her türlü koşul bir genelge aracılığıyla oluşturularak, muayenehane hekimliği hayal haline getirilmiştir.
Bu yaşanan olumsuzluklar neticesinde, son günlerde devletteki görevinden istifa etmek zorunda kalan arkadaşlarımız özel hastanelere geçiş yapmaktadır. Devletin sağlık politikası değişmedikçe özel sektöre geçişler devam edecektir.

Sözün kısası, Sayın Sağlık Bakanı ve hükümetin ürettiği sağlık politikaları hekimlerimizi depresif, geleceğinden endişeli, meslek icrasından keyif alamayan, mutsuz bireyler haline getirmiştir.
Umuyoruz ama bir o kadar da ümitsiziz; lütfen meslektaşlarınızı seviniz Sayın Bakanım!