Isparta Yaşlanıyor!

Yrd. Doç. Dr. Cevdet Yılmaz, 2011 yılında yaş ortalaması 33.5 olan Isparta’nın gittikçe yaşlanan bir kent olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, Isparta’nın hiçbir zaman cazibe, yaşam merkezi olan bir kent olmadığını halen de göç vermeye devam eden bir il olduğunu söyledi

SANAYİLEŞME SÖZÜNDEN VAZGEÇİN
İl Genel Meclisi’nde Isparta’da göç olgusu ele alındı. Kırsaldan kente, ilimizden başka illere göçün önlenmesi yönünde genel görüşme açılan Meclis’te, SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cevdet Yılmaz ilin nüfus yapısına ilişkin ilginç tespitlerde bulundu. Isparta’nın yaşlandığını kaydeden Yılmaz, bu il için sanayileşme söylemenin terk edilmesi gerektiğini iletti.

BEYİN GÖÇÜ
Isparta için asıl sorunun beyin göçü olduğuna dikkat çeken MHP’li Meclis Üyesi Mustafa Artan ise “Ispartalının eğitim kalitesi çok yüksek. Buranın çocukları ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelerden mezun oluyorlar. Isparta’da imkanların sınırlı olmasından ötürü dönmüyor: Büyük şehirlerde veya yurtdışında iş buluyor. Aileleri de çocukları için biriktirdiği sermayeyi oralara taşıyor” dedi

İl Genel Meclisi’nin dünkü oturumunda göç konusu ele alındı. Açılan genel görüşmede meclis üyeleri ve konunun uzmanları Isparta’nın göç hareketliliği konusunda fikirlerini paylaştı. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cevdet Yılmaz, ilin nüfus yapısına ilişkin ilginç tespitlerde bulundu. Isparta’nın yaşlandığını söyledi.
YAŞ ORTALAMAMIZ YÜKSEK
Isparta’da dramatik bir göç olmadığını belirterek sözlerine başlayan Yılmaz, “ Sadece rakamlara bakarak göç hikayesini okumak sakıncalı olabilir. Göç eden insanların yaş gruplarının dağılımına da bakmak gerekir. Genç yaş nüfusunda göç varsa o halde istihdam sorunu olduğunu söylemek mümkün. Isparta uzun yıllar ortalamasına bakıldığında göç veren il konumunda. Isparta hiçbir zaman cazibe, yaşam merkezi olan bir kent olarak göç almadı. Halen de göç vermeye devam eden bir il. Isparta 2011 yılında yaş ortalaması 33.5 gibi yüksek bir ortalamaya sahip. Yani Isparta nüfusu aslında gittikçe yaşlanıyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde kent nüfusu giderek yaşlanacak” dedi.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ NÜFUSTA  SANILDIĞI KADAR ÖNEMLİ AKTÖR DEĞİL
SDÜ öğrencilerinin önemli bir aktör olduğu düşüncesinin hakim olduğunu öne süren Yılmaz, “Ama aslında durum öyle değil. Isparta hizmet sektörüne bağlı bir il. Hizmet sektörü geliştikçe o kadar da istihdam artıyor. Bu sektörün içinde partim, serbest zamanlı, kısa süreli çalışan üniversite öğrencileri de var. Bu da bu nüfusun gideceği anlamına geliyor. Bakıldığında Isparta nüfusunun yüzde 80’inin Isparta nüfusuna kayıtlı olduğu görülüyor. Bu oran bir bakıma Isparta’nın göç aldığını da gösteriyor. Son verilere göre 15 kişi gelmiş, 18 bin kişi gitmiş” görüşüne yer verdi.

SANAYİLEŞME SÖYLEMİ TERKEDİLMELİ
Kentle ilgili iki tespitte bulunmak istediğini kaydeden Yılmaz, “Büyük resme bakmak gerekiyor. Makro ölçüde kentleşme denilen süreç önünü geçilemez bir şekilde devam ediyor. Isparta bu süreçte göç alan nüfusu artan kent olamaz. İkinci olarak göç kötü bir şey değildir sonuçları kötüdür. Göç dinamik bir süreçtir. Merkez ve kırsal kalkınmayı aynı kefede ele almak mümkün değildir. İkisi ayrı düşünülmelidir. Isparta kendi örneğini kendi oluşturmalıdır. Sanayileşme söylemi terk edilmelidir. Bu kent sanayileşmez çünkü sanayileşmenin niteliği tüm dünyada değişmiştir. Artık hiçbir ilde sanayileşme planları yapılmıyor. Yaşanabilir kent kavramı da göç alabilmekle ilgilidir. Isparta çok nüfus beklememelidir. İyi bir model üzerinde düşünülmesi gerekir. Bu şehrin aktörlerinin bir araya gelip 20 sene sonra Isparta’nın nasıl bir kent olacağına bakmaları gerekir” diye konuştu.