Isparta’nın Değerleri Gün Yüzüne Çıkarılıyor

Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından ‘Uluslararası Kınalızade Ailesi Sempozyumu’ düzenlendi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 31 Mayıs 2012 17:51
Isparta’nın Değerleri Gün Yüzüne Çıkarılıyor

Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından  ‘Uluslararası Kınalızade Ailesi Sempozyumu’  düzenlendi. SDÜ Metin Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezinde Vali Memduh Oğuz, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda Kınalızade Ailesi anıldı.
   
Kınalızade ailesini tanıtım filmiyle başlayan sempozyum açılış konuşmalarıyla devam etti. Sempozyum Düzenleme Kurulu adına konuşan Doç. Dr. Rifat Okudan; Sempozyumun, sadece gül değil bir ilim şehri de olan Isparta’ya kıymetli eserler bırakan, Ispartalı Kınalızade ailesini araştırmak, aile üyelerini ve eserlerini yeniden hatırlatmak amacıyla düzenlediklerini belirtti.

İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Talip Türcan ise; Osmanlı ilim geleneğinde önemli bir yere sahip olan Kınalızade Ailesinin, dededen toruna devam eden bir süreçte ilim ve edebiyat dünyasına önemli katkılarda bulunduğunu belirterek; tefsir, hadis, fıkıh, matematik, astronomi ve edebiyat gibi alanlarda bilgi sahibi olan ve daha çok ahlak ilim ve felsefesine dair yazdığı Ahlak-ı Alai adlı eseri ile tanınan Kınalızade Ali Efendi hakkında bilgi verdi.

Rektör İbicioğlu; “Bizi biz yapan değerleri ortaya çıkarıyoruz”
Bizi biz yapan değerleri ortaya çıkarmaya başladıklarını belirten SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu; “Biz kendimizle buluşma noktasına geldik, bizi biz yapan değerleri ortaya çıkarmaya başladık. Kınalızadenin bakış açısıyla, yeniden buluşuyoruz ve Isparta’nın zenginliklerini tekrar keşfediyoruz.
   
Bunlar birer başlangıç; bizim vizyonumuz uluslararası bir vizyon. Ahlak veya siyaset felsefesi konusunda Kınalızade Ali Efendi'nin çağları aşan bir bakış açısına sahip olduğunu görüyoruz. Toplumdaki ahlak bilimcilerin ve yönetimin birer parçası olabilecek insanların kendi değerleriyle yoğrulmuş bireylerden oluşması bizi geleceğe emin adımlarla götürecektir. O bakımdan gelecekte Başarlı olmak istiyorsak kendi değerlerimizle yoğrulmuş bireyler ortaya çıkarmamız gerekmektedir” dedi.
   
Son konuşmacı olarak kürsüye gelen Vali Memduh Oğuz, hadiselerin ve tabiat olaylarının hiçbirinin tesadüf olmadığını kaydetti.
   
Vali Oğuz; “Burada yetişen gül ilahi bir mesajdır”
Vali Oğuz konuşmasında; “Biz bunlardan bir anlam çıkarırız ve bu durumlardan kendimize düşen bir görev var mı diye inceleriz. O bakımdan bu sempozyum bizim açımızdan ışık tutucu, yolumuzu aydınlatıcı ilmi bir çalışmadır.
   
Bu manada bizim Isparta’da ilk gördüğümüz şey gül üretimidir. Dünya gülyağı üretiminin % 65’i sadece burada üretiliyor ve diğer kalan % 35’lik dilim dünyanın değişik bölgelerinde üretiliyor. Bu bir istisnadır, o zaman bu istisnada bir mana olması lazım. Bu cümleyi tamamlamak bakımından Isparta, elma ve kiraz başta olmak üzere diğer meyvelerle süslenmiş ve bu meyveleri sulayacak su hemen yanı başında kaynayan pınarlarla, göllerle mümkün kılınmış. İşte Türkiye’nin tatlı su olarak en büyük ikinci gölü olan Eğirdir Gölü etrafından akan derelerle değil, kendi kaynağından, kendi pınarından oluşmuştur. Bütün bunların yanında cenneti açıyorsunuz ve süt ırmakları diyorsunuz ya, Isparta yıllık 130 bin ton süt üretimiyle adeta cennet ırmaklarını oluşturmaktadır.
   
Vali Oğuz; “Isparta ilim şehridir”
Bütün bunlar bir mesajdır… Yani bu zenginlikler buraya boşuna verilmemiş. Bu mesajlar doğrultusunda bu şehre bir istikamet vermek lazım ve o istikamette ilim olmalıdır. Yani bu şehir ilim şehri olmalıdır, bu doğrultuda Süleyman Demirel Üniversitesi bu şehre çok yakışıyor” dedi.
   
Tanıtım filminde görülen Hace’i Sultani Abdülkadir Geylani Uyuoğlu kabrini İlahiyat Fakültesinin öğretim görevlileriyle birlikte heyet olarak ziyaret ettiklerini belirten Vali Oğuz; “Bu türbe ile birlikte Gülcü Mezarlığında, Doğancı Mezarlığında seyitlerin olduğu, sahabi çocuklarının mezarlarının bulunduğu belirtiliyor. Demek ki buranın üstünde olduğu gibi, altında da büyük bir zenginlik var. O zaman bize düşen vazife bu güzellikleri tanıtmak ve gün yüzüne çıkarmaktır. Bu manada önemli çalışmalar yürüten üniversitemize değerli rektörümüzün şahsında şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
   
Açılış konuşmalarının ardından İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin çalışmalarından oluşan Türk İslam Sanatları Sergisi gezildi. Sempozyum 2 Haziran 2012 tarihine kadar çeşitli oturumlarla devam edecek.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.