Kadroya Almak Söz Konusu Bile Olamaz

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 4/C'lilerin ve taşeron işçilerin kadroya alınmasının söz konusu olmadığını dile getirdi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 15 Ocak 2014 15:51
Kadroya Almak Söz Konusu Bile Olamaz

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 4/C'lilerin mali imkanlarını ciddi bir şekilde iyileştirdiklerini, 4/C'lilerin kadroya alınmasına ilişkin herhangi bir çalışma olmadığını açıkladı. Taşeron işçilerin de kadroya alınmasının söz konusu olmadığını belirtenBakan Şimşek, "Taşeron işçilerinin bir takım haklarının garantiye alınması, bir takım durumlarının iyileştirilmesi noktasında bir çalışma vardır" dedi.

"GİDERLER BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE ARTTI"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlıkta "Makro Ekonomik Gelişmeler ve 2013 Yılı Merkezi Bütçe Gerçekleşmeleri" konulu bir basın toplantısı düzenledi. Bakan Şimşek yaptığı sunumda, kendileri için önemli olanın Türkiye'nin öncelikleri olduğunu belirterek, öncelikli bu hedeflerin ciddi bir şekilde tutturulduğunu kaydetti. 2013 yılında bütçe giderlerinin bir önceki yıla göre yüzde 12.7 arttığını vurgulayan Bakan Şimşek, "Bu aslında bizim başlangıç gider hedefimize göre yüzde 1, revize gider hedefimize göre binde 3 civarında gerçekleşmiştir.

Yani bir anlamda orada bir sapma söz konusu. Bütçe gelirlerine baktığımız da bir önceki yıla göre yüzde 17.1 oranında artmıştır. Vergi gelirleri de yüzde 17 oranında artmıştır. Biz yıl sonu gelir gerçekleşmesine baktığımız zaman hedefin yaklaşık 19.3 milyar TL üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Hatta revize hedefinin bile 2.3 milyar TL üzerindeyiz. Bütün bu rakamlar 2013 yılını mali açıdan başarıyla kapattığımızı göstermektedir.

Nitekim 2013 yılı sonunda bütçe açığını gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının 1985'ten beri elde edilen en düşük 3 açık olduğunu ifade etmek istiyorum. Yani Türkiye 1985'ten bu yana 3 kez açığı şu düzeye çekmiştir. 3'ü de AK Parti hükümeti döneminde gerçekleşmiştir" diye konuştu.

"MASTRİCHT KRİTERİ'NİN TUTTUĞU ÇOK AZ AVRUPA ÜLKESİ VAR"
Bakan Şimşek, 2013 yılı ile ilgili değerlendirmesinde 2013 yılının oldukça iyi bir yıl olduğunun altını çizdi. 2002 yılına gidildiğinde bütçe açığının yüzde 11.5'lerde olduğunun görüleceğine dikkat çeken Bakan Şimşek, bu anlamda bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla 10 puandan daha fazla düşürdüklerini vurguladı. Bunun siyasi istikrarın bir sonucu olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, şunları kaydetti: "Kararlı uygulanan mali politikaların, mali disiplinin bir sonucu.

Burada en önemli kazanım nedir diye sorarsanız, yanıtı çok basit. Türkiye'nin genel devlet açığı düşmüş ve bugün genel devlet açığı yüzde 1'in belki de bir miktar altına düşmüştür. Bu OECD ortalamasının neredeyse beşte 1'idir. Türkiye'nin açığı bu anlamda onların neredeyse beşte 1'i civarındadır. Mastricht Kriteri'nin tuttuğu çok az Avrupa ülkesi var. Kamu borçlarına baktığımız zaman son 11 yıl içerisinde kamunun brüt borç stokunun milli gelirine oranında tam 39 puanlık bir düşüklük var.

Türkiye'nin brüt kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 35'lere gerilemiştir. Bunun çok bariz bir sonucu tabi ki bütçelerin hizmet bütçelerine dönüşmesidir."

BU ÜLKEDE VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE 85'İ HİZMETE GİDİYOR
2002 yılında Türkiye'de toplanan bütün vergilerin yüzde 86'sının devletin faizine gittiğine dikkat çeken Bakan Şimşek konuşmasında, "Bu ülkede vergi gelirlerinin yüzde 85'i hizmete gidiyor. Bundan 11 yıl önce vergilerin yüzde 86 sı Türkiye'nin iç ve dış borç faizine gidiyordu. Vergi gelirlerinin yüzde 23'üne yakın bir kısmı eğitime gidiyor. Yani 76 milyonun beşeri sermaye kalitesini artırmasına gidiyor.

Yüzde 20'den fazlası da sağlığa gidiyor. Bir o kadarı sosyal güvenlik sistemine destek olarak gidiyor. Emeklilerimize yine sağlık sigortasından vatandaşlarımızın yararlanması için ilave destek olarak gidiyor. 2013 yılında biz bu faizin vergi gelirlerine oranının yüzde 15'ler civarına düşürmüşüz. Bu sene de inşallah yüzde 15'in altına düşer. Dolayısıyla biz bu anlamda hizmet bütçeleri yapıyoruz.

1980'lerden bu yana faiz giderlerinin gerek bütçe içerisindeki payı gerek vergi gelirleri içerisindeki payı gerek gayrisafi bütçe hasılası içerisindeki payı en düşük seviyelerinden biridir. Özetle 2013 yılında Türkiye 31.5 milyar TL faiz dışı fazla vermiştir. Açık öngörülerin 15.5 milyar TL altında gerçekleşmiştir. Milli gelire oran olarak da en iyi performanslardan bir tanesi. Hükümet olarak iş başına geldiğimizden bu güne kadar özellikle kamu maliyesi alanında biz gerçekten titiz olduk. Kamu borç yükünü ciddi şekilde aşağı çektik. Bunun sayesinde faizler aşağı geldi" ifadelerine yer verdi.

ARTIK 2014 YILINA, ÖNÜMÜZE BAKIYORUZ
Bakan Şimşek, 2014 yılı bütçesindeki gelir artışı hedeflerinin yüzde 4.1 olduğunu anımsatarak şöyle devam etti: "Ülkemizin kaynakları daha çok uzun vadeli altyapı ve insan stokunun gelişmesine harcandı. 2014 yılı bütçesini biz bu anlayışla yaptık. Mali disiplini sürdüren gerçekçi tahminlere dayandırdık. Dolayısıyla oldukça ihtiyatlı bir yaklaşım içerisinde olduğumuzu göreceksiniz. Kamu maliyesindeki bu ciddi duruş bize birkaç imkan sunuyor.

Bir Türkiye gerçekten bir şok ile karşı karşıya gelirse bize manevra alanı sağlıyor. Biz tepki veririz ve ekonomiyi destekleriz. İki özellikle para politikasının elini güçlendiriyoruz. Yani enflasyonla mücadelede kamu maliyesinin güçlü olması çifte açığın olmaması güçlendiriyor ama bir o kadar önemli olan da ülke riskini aşağı çekiyor olması. Bütün bunlara rağmen siyasi bir takım operasyonlara rağmen görüyorsunuz bizim piyasalarımızdan küresel yatırımcı çıkışı son derece sınırlı olmuştur.

Çünkü Türkiye'nin temellerine onlar da güveniyorlar. Bugün açıkladığımız sonuçlar önemli ama artık 2014 yılına önümüze bakıyoruz. İnşallah 2014 yılında da tüm bu sıkıntılara rağmen Türkiye bu güçlü gidişatını devam ettirecektir. Bütçenin uygulanmasında birçok arkadaşımın emeği var. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

4/C'LİLERİN KADROYA ALINMASINA İLİŞKİN HERHANGİ BİR ÇALIŞMA YOK

Sunumun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Şimşek, 4/C'lilerin kadroya alınmasına ilişkin herhangi bir çalışma olmadığını vurguladı. 4/C'lilerin mali imkanlarını ciddi bir şekilde iyileştirdiklerini ifade eden Bakan Şimşek, "Eskiden 10 aya kadar çalışıyorlardı, şimdi 12 aya kadar çıkardık, kıdem tazminatı getirdik, yıllık izin, aile yardımı, maaşlarını yüzde 35-40 oranında artırdık. Dolayısıyla mali ve özlük haklarında iyileştirmelere gittik.

4/C'lilerin kadroya alınmasıyla ilgili çalışma yoktur. Taşeron işçilerin için de kadroya alınması söz konusu değildir. Taşeron işçilerinin bir takım haklarının garantiye alınması, bir takım durumlarının iyileştirilmesi noktasında bir çalışma vardır. Ama kadroya alınması ne gündemdedir, ne böyle bir çalışma vardır" diye konuştu.

"ŞUBAT AYINDA 10 BİN ÖĞRETMEN ALIMININ ÖNÜNÜ AÇTIK"

Yabancı sermaye çıkışıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Şimşek, bir miktar girişin söz konusu olduğunu vurguladı. Diğer bir soru üzerine Şimşek, kamu personeli atamalarına ilişkin bilgi verdi. 2014 yılında brüt olarak kamuya 74 bin kadro öngördüklerini belirten Bakan Şimşek, bunun 34 bininin hakim, doktor gibi atama izni olmadan yapılacak kadrolar olduğunu kaydetti.

Geriye 40 bin civarında bir açıktan atama izni verilecek kadro kaldığını bildiren Bakan Şimşek, "Bunun ufak bir çalışmasını yaptık. Şubat ayında 10 bin öğretmen alımının önünü açtık. Onun iznini verdik. Geriye 30 bin kadroya ilişkin çalışmalar devam ediyor" dedi.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum