Mavi Berelilere Özel Görev!

Hedef yıl olarak 2033'ü belirleyen ve kapsamlı dönüşüme uğrayacak olan TSK'nın, gözde birliklerinden komandoların da geleceğin muharebe sahasındaki yeri şekillenmeye başladı

Yayınlanma:
Güncelleme: 05 Şubat 2014 11:14
Mavi Berelilere Özel Görev!

Yeni yapılanmada, komando birliklerine özel görevler verilecek. Buna göre komandolar, kara, deniz veya havadan düşman derinliklerine sızarak keşif, akın, pusu, taciz, engelleme harekatını uygulama ve süratle geri çekilmeyi sağlayacak. Harekat alanında ortaya çıkabilecek gayri nizami harp tehlikesini kontrol altına alacak ve yok edecek. Müşterek hava indirme harekatı uygulayarak bir hava başını ele geçirecek ve birleşme sağlanana kadar savunacak.

Bölge kontrolü sağlayacak, meskun yerleri ve geri bölge temizliğini icra edecek. İç güvenlik harekatı, düşük yoğunluklu çatışma ve benzeri görevleri icra edecek. Dağlık, ormanlık ve su engeli ihtiva eden bölgelerde özel tip askeri harekatı planlayıp, uygulayacak. Hava hücum harekatı icra ederek düşman derinliklerinde cephede uygulanan taarruz, savunma veya geri hareketlerde görev alacak.

Komutanları anlattı

TSK'ya komando yetiştiren Dağ ve Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tümg. Ethem Büyükışık, Savunma ve Havacılık Dergisi'ne, geleceğin muharebe sahasında komandonun yerini ve komandolara verdikleri eğitimleri anlattı.

"Asimetrik ve karma tehditlerle mücadele edilecek"

Tümg. Büyükışık, geleceğin muharebelerinin gelişmiş istihbarat imkanlarının, hazırlıkların ve faaliyetlerin tespitine imkan sağladığı, teknoloji üstünlüğünün ve iyi eğitilmiş insan gücünün muharebenin sonucunu doğrudan etkilediği, bir yandan klasik harekat icra edilirken diğer yandan asimetrik ve karma tehditlerle mücadele edildiği bir ortamda gerçekleşeceğini belirtti.

"Komutanlardan doğrudan etki"

Bu kapsamda, bahsedilen muharebe ortamında harekat icra edebilmek için orduların, nispeten küçük, hareket kabiliyeti fazla, düşmandan önce görebilen, düşmandan uzağa etki edebilen, her türlü hava ve arazi şartlarında harekat icra edebilen, müşterek harekatı esas alan bir kuvvet yapısına sahip olmak zorunda olduğunu vurgulayan Tümg. Büyükışık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Komandolar, bütün piyade birlikleri içinde teçhizatı en küçük ve hafif olan birliklerdir. Teçhizatın tümü, havadan atılabilir, paraşüt ile atlayan unsurlarca harekat alanına götürülebilir veya helikopterlerle taşınabilir niteliktedir. Bundan dolayı komandolar, hava indirme ve hava hücum harekat görevine en uygun ve en kolay uyum sağlayabilecek unsurlardır.

Bu çerçevede komandolar, günümüzde ve yakın gelecekte muhtemel bir harpte düşman derinliklerinde veya düşman kontrolü altındaki bölgelerde komando harekatını, hava indirme harekatını ve hava hücum harekatını icra ederek muharebenin seyrine doğrudan etki edeceklerdir."

"Türk Ordusu'nun günümüz akıncıları"

Tümg. Büyükışık, her türlü iklim ve arazi şartlarında savaşçı ruhla muharebe edebilen, geleceğin muharebe sahasının ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte teknolojiye hakim, muharebe ortamının her türlü risk ve tehditlerine göğüs gerebilecek kabiliyetleri kazanmış, fiziki kondisyonu yüksek, liderlik yetenekleri ile donatılmış, 'komando olmak onurumdur' anlayışına sahip komandolar yetiştirdiklerini ifade etti. Tümg. Büyükışık, komandoları şöyle tanımladı:

"En kısa ifade ile tanımlanacak olursa; yetiştirdiğimiz komandolar; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sahip olmakla onur ve gurur duyduğu; ani ve doğru karar verebilen; düşman ve güç hava/arazi koşullarının doğurabileceği zorlukları aşma yeteneğine sahip mükemmel savaşçılar, seçkin askerlerdir. Onlar karada denizde ve havada yenilmez birer zafer abidesidir. Düşmana korku, dosta güven veren 'mavi bereli kahramanlar' büyük Türk ulusunun gözbebeğidir. Onlar modern Türk ordusunun günümüz Akıncıları'dır."

Eğitimin dörtte üçü gece koşullarında

Komandolara, komutanlıkta verilen eğitim ve kursların tamamına yakını arazide, arazideki eğitimlerin dörtte üçü ise muharebe sahasının tahayyülüne ve canlandırılmasına azami imkan tanıyacak şekilde gece koşullarında veriliyor. Böylece personele yüksek fiziki kondisyon kazandırmak, komando adaylarına güç muharebe koşullarına ve çatışma ortamının doğasında bulunan zorlu ruhsal ve fiziksel şartlara dayanma gücü vermek, kursiyerlerin liderlik yeteneklerini geliştirmek ve nefse güven duygusunu artırarak harbi kazanma iradelerini güçlendirmek hedefleniyor.

Dağ, Komando Okulu Komutanlığı sorumluluğunda Eğirdir’de verilen komando ihtisas kursları, komando temel kursları ve iç güvenlik kursları başta olmak üzere çok değişik süre ve kapsamda verilen diğer kurslar, Isparta, Antalya, Konya ve Burdur illerini kapsayan yaklaşık 20 bin kilometre karelik dağlık ve ormanlık bir coğrafyada gerçekleşiyor. Kara komando harekatı, hava indirme/hava hücum harekatı, su üstü ve su altı harekatı, kış ve şiddetli soğuklarda muharebe harekatı, hayatta kalabilme ve esarette yaşam, esaretten kaçma kurtulma taktik, tekniği ile savaş yüzmesi ve bot harekatı gibi eğitimler veriliyor. Personelin, vücudunu doğal bir silah olarak kullanıp düşmanla gireceği her türlü mücadeleyi kazanacak azim, yetenek ve güce kavuşturması ve korkuyu yenmesi sağlanıyor.

Eğirdir'in Karaburun bölgesinde dünyada benzeri zorluğa sahip olmayan çok gelişmiş bir özel engel parkuru kullanılıyor. Karaburun Özel Engel Parkuru, helikopterden iniş, paraşüt ve dağcılık eğitimi verilen 76 m. yüksekliğindeki çok maksatlı bir kule ile su üstü, su altı ve karada konuşlu toplam 120 engelden oluşan bir eğitim tesisi. Tüm kursiyerler, bu özel parkurdan geçirilerek ileride alacakları görevlere en iyi şekilde hazırlanıyor. Harbe fiziki kondisyon açısından hazırlık kapsamında; tüm komandolar bomba koşusu, engelli koşu, güç engel parkuru ve komando dayanışma parkurlarından geçiriliyor. Ayrıca komandoların dayanıklılıklarının ve irade kuvvetlerinin artırılması amacıyla silah ve 30-40 kg.'lık muharebe teçhizatıyla, 200 km ile 600 km arasında değişen mesafelerde, arazide yaya intikal etmek suretiyle eğitim ve tatbikatlar yaptırılıyor.

Isparta'da konuşlu tugay seviyesindeki İç Güvenlik Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığı’nda verilen eğitimde ise ana hedef, erbaş ve erleri dağlık ve sarp arazide 7-10 gün kesintisiz sürdürülecek bir harekatta, asgari 30-40 km. yürüyebilecek, kendisine ve silah arkadaşına güvenerek, düşmanla temas sağlandığında onu etkisiz hale getirebilmek olarak gösteriliyor.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.