Milli Eğitimde Ayrımcılık İddiası

Eğitim İş Şube Başkanı Çakan, “Milli Eğitim Bakanlığı Eylül 2013’te atanacak öğretmenlerin sayısını ve branşını açıkladı. Buna göre eylül ayı içerisinde açıktan atama ve kurumlar arası geçiş yolu da dâhil olmak üzere seksen yedi alanda toplam kırk bin öğretmenin ataması yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi açıklamalarına göre mevcut öğretmen açığı 121 bin olmasına ve 400 bin civarında atanmayan öğretmen olmasına rağmen bu sayının 40 binde kalması, Bakanlığın önümüzdeki dönemde de ücretli öğretmen politikalarına devam edeceğinin göstergesidir.

Atama takviminin Eylül ayında başlaması da yanlıştır. Atama için başvurular Ekim’e kadar ancak sonlandırılmaktadır. Bu da yeni atanan öğretmenlerin atandıkları bölgede 1 yıl daha fazla kalacağı anlamına gelmektedir. Böylece yeni atanacak öğretmenler daha göreve başlamadan mağduriyet yaşayacaklardır.

Birçok branşta öğretmen ihtiyacı olmasına rağmen, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşının ilk sırada olması eğitimin ticarileştirilmesinin yanında dinselleştirilmesinin de devam edeceğinin açık bir göstergesidir.

Atanacak olan 1231 İ.H.L meslek dersleri öğretmeniyle birlikte toplam Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni sayısı 5184 kişidir. Bunu 5034 ile İngilizce öğretmenliği izlemektedir. “Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir”, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” ilkeleri çerçevesinde oluşturulan Cumhuriyet eğitim sistemimize yalnızca 324 biyoloji, 362 resim, 195 müzik öğretmeni kontenjanı ayrılmıştır.

2012-2013 eğitim-öğretim yılında, seçmeli din derslerinin konulması, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin özellikle yönetici olarak atanmaları bu branşa olan ihtiyacı artırmıştır. Yine ortaokullarda derse giren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin ilkokulda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine de girmesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bilinçli olarak planlanmış bu nedenle de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkarılmıştır.

Bu masum bir sonuç değildir; bu, hükümetin eğitimde uyguladığı ayrımcı politikaların bir sonucudur.

Bugün okullarımızda bilim ve fen dersleri ile spor ve sanat derslerinin sayısı düşerken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin sayısı sözde seçmeli ama gerçekte zorunlu din bilgisi dersleriyle haftada 10 saate kadar çıkabilmektedir.

Eğitim-İş olarak 4+4+4 12 Yıllık Kesintili Eğitim Yasası gündeme geldiğinde, bu iktidarın temel hedefinin okullarımızın hepsini İmam-Hatip’e çevirmek olduğunu söylemiştik. Bu atamalar, bu konudaki düşüncelerimizi doğrulamaktadır” dedi.