Neden Öldürüldüklerini Şimdi Daha İyi Anlıyoruz

Atatürkçü Düşünce Derneği Gül Isparta Şube Başkanı Batuhan Güldiken, yaptığı yazılı açıklamada "Ocak ayı ülkemiz için, aydınlanma ve daha çok demokrasi yolunda yitirdiklerimiz için, biz geride kalan ve mücadeleye devam edenler için, karanlık, kasvetli ve acılarla dolu bir ay.

Onat Kutlar, Metin Göktepe, Gaffar Okkan, Kalpaksız Kuvay-ı Milliyeci Uğur Mumcu ve Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy Ocak ayında yitirdiklerimiz.

Işığın gün yüzüne çıkaracağı karanlık işlerden, kapalı kapılar ardında yürütülen karanlık ilişkilerden beslenenler hep korkmuştur tarih boyunca aydınlardan ve aydınlatanlardan.

Çünkü korkar yarınlarımızı çalanlar, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini karartanlar.

Bugün gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun evinin önünde kurulmuş haince bir tuzakla aramızdan ayrılışının ve bu cinayetin hala aydınlanamayışının 22. Yıldönümü, 31 Ocak günü yine evinin önünde alçakça vurulmuş Muammer Aksoy’un katledilişinin ve cinayetinin aydınlatılamayışının 25. Yıldönümü olacak. Ne acı bu listenin böyle uzayıp gitmesi, ne utanç verici…

Şimdi anlıyoruz, bize ne anlatmak istediklerini. Şimdi anlıyoruz, niçin öldürüldüklerini. Onlar bize bu günleri anlatmış meğer…

Bir gün gelip de imamların savcı olacağını söylediğinde, “ Ergenekon Savcıları” için uyarıyorlarmış bizleri. Türkiye’nin tüm kurumlarının, Cumhuriyet’in tüm kazanımlarının tartışılacağı günlerin geleceğini söylüyorlarmış anlayana…

Bir gün Cumhuriyet kazanımları sayesinde bulunduğu makamlarda olanların, Cumhuriyet olmasa muhtar dahi seçilemeyecek, vatandaş değil kula kul olmaya devam edeceklerin, Cumhuriyet’in reklam arası olduğunu söylediği günlerin geleceğini söylüyorlarmış.

Bir gün terör örgütüyle pazarlıkların yapılacağını, toplumun birliğinin bütünlüğünün bozulması için çözülme sürecinin başlatılacağını, makul şüpheli sıfatıyla topluma baskıların arttırılacağını söylüyorlarmış.
Bir gün yolsuzlukların hiç olmadığı kadar artıp, büyüklere kadar ulaşacağını, hukukun üstünlüğünün kalmayacağını, dosyaların Yüce Divanda değil komisyonda ve Yüce Meclise gölge düşürülerek çoğunluk ile AK-lanacağını söylüyorlarmış.

Dün olduğu gibi bugün de parçalanan o inançlı yürekler, binlerce, milyonlarca yürek olarak Cumhuriyet’in ilkeleri, özgürlük, bağımsızlık ve laiklik için savaşımını sürdürecektir.

Bir toplumda Adalet ve Demokrasi, bilgiyle beslenirse, bilinçle, cesaretle savunulursa kök salabilir; ancak dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla da yerleşir.

Bu düşüncelerle toplumumuza öncü olmuş, düşündüklerini topluma anlattıkları, gerçekleri irdeleyip toplumu aydınlatmayı amaç edindikleri için teröre hedef olmuş tüm aydınlarımızı Adalet ve Demokrasi haftasında saygı, sevgi ve özlemle anıyor, onların uğruna yaşamını verdiği değerlerin savunucusu olmayı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz" dedi.