Oğuz 'Cumhuriyet Kadınına Saldırıyorlar' dedi

CHP Kadın Kolları Başkanı Şaziye Oğuz, son günlerde Cumhuriyetin değerlerini taşıyan biz kadınlara yönelik "Acımasızca saldırılar hız kazanmaya başladı" dedi.

Başbakan “Tornadan çıkmış hanımlar” ifadesini kullanarak kadınlar arasında ayrımcılık yaptı diyen Oğuz; ''Biz ne ırk ne millet ne etnik köken farkı biliriz. Hiçbir kadını kendimizden farklı görmez, her kadını kardeş biliriz. Böyle olmaya da devam edeceğiz. Dünyanın her yerindeki kadınlarla el ele, gönül gönüle, hiçbirini dışlamadan, hiçbirini ayrı tutmadan kucaklarız” şeklinde konuştu.

Oğuz konu hakkında yaptığı açıklamada ise; “Durum böyleyken Başbakan bizi tornadan çıkmış olmakla suçluyor. Biz, ülkemizde yüzlerce yıldır kadının emeği ile ürettiği halılar, kilimler, oyalar gibiyiz... Biz, ülkemizin geleceğini üreten, doğurup büyüten 81 ilden, binlerce köyden, her sınıf ve kesimden, her eğitim durumundan, her yaştan kadınlarız. Ardından Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker tarafından “dekolte giyerek tacizciyi tahrik eden kadının suçlu olduğu” savunularak bizler birer potansiyel suçluymuşuz gibi gösterilmeye çalışıldı. Anayasamızın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içerisinde, inanç haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ancak, bu yapıyla bağdaşmayan bir anlayışla, bizlere hak etmediğimiz saldırılar yapılmaktadır. Böyle bir ortamda ne insan haklarından, ne kadın haklarından, ne de kadın - erkek eşitliğinden söz etmemiz mümkün değildir. Cumhuriyetin değerlerini taşıyan çağdaş, aydın kadını sırf dekolte giyiyor diye, bir tahrik unsuru ya da bir nesne gibi görmek, diğer kesimin aleyhine kin ve düşmanlığına alenen teşvik etmekten öteye gitmemektedir. Sayın Prof. Tecavüze uğrayan kız çocukları damı dekolte giyiyordu.

Hâlbuki bizler sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet farkı gözetmeden herkesle el ele omuz omuza birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı görev bildik, bilmeye de devam edeceğiz.

Biz kadınlara karşı yapılan bu baskıcı geriye gidişten endişe duymaktayız. Korkarız ki yakın bir gelecekte birileri çıkıp “Cumhuriyetçi kadınların katli vaciptir.” diye fetva vererek bazı kesimleri üzerimize salacaklardır.

Ancak, biz Türkiye Cumhuriyetinin yasa ve kanunları doğrultusunda, adaletin bu tür zihniyetteki insanlara dur diyeceğine inanıyor, kadın – erkek ilişkilerinde beyinlerdeki sahte ahlaksal düşüncelerin yok olarak devrimci bir yeniliğin gerçekleşmesini diliyoruz” diyerek sözlerine son verdi.