Ömer Bilgin'i Birde Emin Çölaşan'dan Dinleyin

Basın'ı Davet Etmediği Toplantıda Başkan Günaydın Hakkında Neler Söyledi?

Yayınlanma:
Güncelleme: 23 Ekim 2018 22:20
Ömer Bilgin'i Birde Emin Çölaşan'dan Dinleyin

DYP'nin eski milletvekili Ömer Bilgin, yeniden Isparta siyaset sahnesinde. Bilgin, daha siyasi gündem olmadan, İYİ Parti Aday Adayı olarak giydirdiği otobüsle gündeme gelmişti.

İYİ Parti İl Başkanı Özgür Tandoğan, partisinin aday adaylığı sürecinin başlamamasına rağmen Bilgin'in bu davraşını tasvip etmedikleri yönünde bir açıklama yapmıştı.

DYP Eski Milletvekili Ömer Bilgin, bugün Barida Otel'de bir toplantı düzenledi.

Basın mensuplarının davet edilmediği toplantıda Bilgin, “Yusuf Ziya Günaydın’ı ilk biz aday olarak çıkarttık.

Devlet Bahçeli’ye adaylığını kabul ettirdik. Kapı kapı dolaşarak çalıştık ve kazandırdık. Ziya bey ilk adaylığı açıklanınca duygulandı ve ağladı.

TURBAN otellerine 7 bin kişiyi işe aldım. Hepsi şimdi devlet kapısında çalışıyor” dedi.

Ömer Bilgin'in '7 bin kişiyi işe aldım' dediği TURBAN'la ilgili de başı bir hayli sıkıntıya girmişti. Öyle ki, TBMM'de Ömer Bilgin için TURBAN komisyonu bile kurulmuştu.

O yılları Emin Çölaşan, Hürriyet Gazetesi'nde kaleme aldığı yazısında şöyle anlatmıştı.

İŞTE EMİN ÇÖLAŞAN'IN 28 Ağustos 1999 yılında Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan yazısı


Türkiye'de nereye ve hangi konuya el atsanız, karşınıza bir rezalet çıkıyor. Yolsuzluk, vurgun, soygun... Bunlarla başetmek mümkün olmuyor. Bal tutan parmağını yalıyor.

Hırsızın, yolsuzun, arsızın, namussuzun, vurguncunun dünya görüşü falan hiç fark etmiyor!

Yargı sistemi yetersiz. Hadiseyi binbir güçlükle adalete sevk ediyorsunuz, hırsızların yargılanması yıllar boyu sürüyor. Sonuçta ya delil yetersizliğinden beraat, ya da sembolik bir ceza!

Hele yolsuzluk yapan, suç işleyen bir milletvekili ise, durum daha da beter oluyor. Bu bayların dokunulmazlığının ‘‘Yüce Meclis’’ tarafından kaldırılması yıllar alıyor. O da, şayet kaldırılırsa! Sonra dönem bitiyor, adam bütün suçlarından kurtuluyor.

***
Elimde ANAP İstanbul eski Halit Dumankaya tarafından yazılmış bir kitap var.

‘‘Turban Dosyası’’

Bu kitabın ikinci baskısı çıkmış. Tümü belgelerden oluşan ve geçen dönem DYPIsparta milletvekili olarak görev yapan Ömer Bilgin isimli şahsın, Turban'ı nasıl soyup soğana çevirdiği belgelerle anlatılıyor.
Turban, turizmle uğraşan ve yurdun çeşitli yerlerinde otelleri olan bir devletkuruluşu. Demirel, günün birinde bu kuruluşun başına kendi adamlarından biri olan ve korumalığını yaptığı söylenen Ömer Bilgin'i getirdi... Ve işte o dakikadan itibaren vurgun süreci başladı.

Tansu DYP'ye genel başkan ve başbakan olunca, Ömer bu kez onun has adamı oldu. Vurgun aynen devam etti. O kadar ki, bu hadiseye Tansu-Özer ikilisinin isimleri de karıştı.

Ömer l995 seçimlerinde milletvekili seçtirildi. Hem de Isparta birinci sıradan! Böylece dokunulmazlık kazandırıldı. Fakat iş o boyuta vardı ki, uzun uğraşlar sonunda dokunulmazlığı kaldırıldı... Çünkü vurgun çok büyüktü.

Meclis'te Ömer Bilgin için Turban Komisyonu kuruldu. Belgeler korkunçtu. Ömer'in kaçması artık mümkün değildi.
***
Turban Komisyonu Başkanı Halit Dumankaya, bu rezaleti kitap yapmaya karar verdi... Ve yaptı. Dumankaya kitabında şöyle diyor:

‘‘Turban yolsuzluğu, yapılış biçimiyle gerçekten yüzyılın yolsuzluğudur. Bu yolsuzlukta Türk Ceza Yasası'nın yüz kızartıcı maddelerindeki suçların tamamı vardır. Evrakta sahtekarlık, sahte evrak düzenleme, zimmet, ihtilasen zimmet.

Mahkemelerden gelen fezlekeleri, Meclis'te dokunulmazlığı yüz kızartıcı suçlardan 10 defa kalkan Ömer Bilgin belgeleriyle birlikte bu kitaba koydum.

Meclis Turban yolsuzluğu ile ilgili görevini yapmış, dosyalar adalete intikal ettirilmiş ve Isparta milletvekili Ömer Bilgin'in dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Sonucu bekliyoruz...’’

***
‘‘Turban Dosyası’’ isimli bu kitabı okuyorum. İçindeki belgeler gerçekten inanılmaz boyutta. Devletin bir genel müdürü, başında bulunduğu kuruluşu siyasete, kendi çıkarlarına ve Tansu-Özer ikilisine alet ediyor.
Bu kuruluşun günümüzün değerleriyle trilyonlara varan paraları birilerinin cebine hortumlanıyor. Yapılan yüzlerce usulsüzlük, ortaya çıkarılan sahte belgeler de işin cabası.

Tümü belgelerden oluşan bu kitap 437 sayfa. İçindeki bazı bölümler şöyle:

‘‘Turban-Çiller ailesi ilişkileri. (Yatlar ve Pelister çiftliği). Çiller ailesine ait Yeniköy yalısının boyanması. Devam eden yolsuzluk davaları. Belgelerle Turban'da Çiller ailesi...’’

Şimdi, kitabın yazarı olan Halit Dumankaya'nın yazdıklarından birkaç alıntı yapacağım:

‘‘Bu kitapta bir devrin yolsuzluklarını, devletin nasıl soyulduğunu, devleti soyanların milletvekili yapılarak nasıl ödüllendirildiğini göreceksiniz.
Bu kitapta Çiller ailesi ile Ömer Bilgin'in Turban işletmelerindeki kirli ilişkilerini okuyacak, okudukça tiksinecek, tiksindikçe okumaya devam edeceksiniz.

Kısacası, bu kitapta bir devrin kokuşmuşluğunu göreceksiniz.
O tarihte Turban Başbakanlığa bağlı, Başbakan ise Tansu Çiller'di. Bu durum, peynir tulumunun fareye tesliminden başka bir şey değildi.
Turban yolsuzlukları, mahkemelerimizi daha çok meşgul edecektir.
Bir eski başbakan ve eşinin (Özer Uçuran Çiller) nelere tenezzül ettiği, Çiller Ailesi'nin gerçek yüzünü ortaya koymaktadır...

Ömer Bilgin suç işlemek için çetesini kurmuş ve Turban'ı yolmuştur.’’

***
Sevgili okuyucularım, bir dönem düşünün ki, Tansu Başbakan!.. Ve kendisinin emrindeki bir genel müdür, Turban'ın bütün olanaklarını seferber edip bu aileye hizmet sunuyor. Örneğin bu ailenin yatları, bedava tarafından Turbanmarinalarında onarımdan geçiyor. Sonra iş ortaya çıkınca, sanki bu işin parası tahsil edilmiş, yani parasıyla yapılmış gibi, sahte faturalar düzenleniyor.

***
Bu inanılmaz süreçte adı geçen kişiler hakkında çok sayıda dava açıldı. DYP eski milletvekili Ömer Bilgin pek çok mahkemede yargılanıyor. İyi ama, bu davalar ne zaman biter?

Ömer, DYP Başkanı Tansu Çiller'in çok yakını. 1995 seçiminde onu Isparta 1. sıradan aday gösterip Meclis'e soktu. 18 Nisan seçimlerinde ise Isparta 4. sıraya koydu ve Ömer seçilemedi. Eğer seçilseydi, yine dokunulmazlık kazanacak ve her şey sil baştan olacaktı. Buna da şükür!
Şimdi davaların sonuçlanmasını bekleyeceğiz. Eğer ömrümüz yeterse!

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum