Özel, Arabuluculuk Yaptı, Ormancı ile Çoban Barıştı
Özel, Arabuluculuk Yaptı, Ormancı ile Çoban Barıştı
Kış turizminin incisi Davraz Kayak Merkezinin çevresindeki Kulova yaylası Isparta’da küçükbaş hayvancılık yapılan en önemli alanlar arasında yer alıyor. Fakat bölgedeki ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle yıllardan bu yana çobanlarla, ormancılar arasında sıkıntılar yaşanıyor. Yaşanan sorunların çözümü için AK Parti Milletvekili Recep Özel tarafları Kulova Yaylasında bir araya getirdi.
Davraz Kayak Merkezindeki Kulova yaylasında kronik hale gelen ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle bölgedeki küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yaşadığı sıkıntılar, bu yıl Orman Bölge Müdürlüğü oldukça geniş bir alanda teraslama çalışması yapılması nedeniyle yeniden ortaya çıktı. AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, Orman Bölge Müdürü Kenan Akduman, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Süleyman Köroğlu ve bölgedeki hayvan yetiştiricilerini Kulova yaylasında bir araya getirdi. Hem hayvancılar, hem de Orman Bölge Müdürü sıkıntıları ortaya koyan konuşmalar yaptı. Sonuçta çözüm üretildi. Orman Bölge Müdürlüğü, küçükbaş hayvan yetiştiricileri için yaylaya çıkılmasına olanak verecek yol açacak, daha önce ağaçlandırılan ve artık fidanların zarar görmeyecek kadar büyüdüğü bazı alanlar otlatmaya açılacak. Bunun yanında yetiştiricilerin su sorununu çözmek amacıyla belirli noktalarda su çukurları açılacak.
TARAFLAR YAYLADA BULUŞTU
Davraz Kayak Merkezindeki Kulova yaylasındaki ağaçlandırma çalışmaları kapsamında Orman Bölge Müdürlüğü tarafından sonbaharda dikim yapılmak üzere oldukça geniş bir sahada teraslama çalışması yapıldı. Teraslama çalışması bölgedeki küçükbaş hayvan yetiştiricilerini geçmiş yıllarda yaşanan sorunlar benzeri yasaklamaları gündeme getirebileceği şüphesi ile telaşlandırdı. Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından AK Parti Milletvekili Recep Özel’e iletilen sorun üzerine Milletvekili Özel geçen gün konunun taraflarını Kulova yaylasında bir araya getirdi. Kulova Yaylasında yapılan toplantıya Milletvekili recep Özel’in yanı sıra Orman Bölge Müdürü Kenan Akduan ve bölüm şefleri, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Süleyman Yaşar Köroğlu ile yayladaki hayvan yetiştiricileri katıldı.
‘BU İNSANLARIN GEÇİM KAYNAĞI KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK’
Yapılan görüşmede ilk sözü Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Süleyman Yaşar Köroğlu aldı. Isparta’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin geçmiş dönemlere göre çok düşük olduğunu belirten Köroğlu “yetiştiriciler ormanların yasak olduğu dönemlerde bu işleri bırakıp şehre kaçtı. Şimdi et sıkıntısı nedeniyle bu insanları yeniden dağlara çıkarmanın yollarını arıyoruz. Bu bölgede yalpan ağaçlandırma çalışmalarının karşısında değiliz. Fakat bu çalışma var olan yetiştiricileri de yerinden etmemeli. Bu insanların tek geçim kaynakları küçükbaş hayvan yetiştiriciliğidir” dedi.
ORMANLARI ARTIRIRKEN HAYVANCILIĞI BİTİRMEYELİM
Hayvan yetiştiricileri ile ormancıların sorunlarının ortak payda da birleşerek çözülmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili Recep Özel “Seçim öncesinde Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricilerini ziyaret etmiştik. O zaman yeterince hayvan varlığının olmaması noktasında ormancı ile sorunlar yaşadıklarını söylemişlerdi. Bizde bugün tarafları bir araya getirerek bu sorunları konuşalım istedik. Orman olmayan yerlerde orman oluşturmak, ağaçlandırmak, dikim yapmak çok güzel. Ama kaç yıllardan beri bu köylülerin geçim kaynağı bu. Bu noktada köylülerin geçim kaynağına ket vurmak sen evini yerini terk et demek olur. Biz bir yandan orman dikim alanlarını genişletelim ama buradaki köylülerin geçim kaynağı olan küçükbaş hayvancılığa da engel olmayalım. Biz kamu görevliyiz maaşımız her ayın 15’inde yatıyor ve geçimimizi sağlayabiliyoruz. Bu köylüler yaylada çadırlarda hayvanlarını güderek geçimlerini sağlıyor. 200-300 yıldan bu yana bu köylüler bu işi yapıyor. Bizim bu köylülerin önünü açıp hayvan sayısını artıracak önlemler almak zorundayız” dedi.
HEM ET PAHALI HEM HAYVANCILIK YASAK MANTIKLI DEĞİL
AK Parti Milletvekili Recep Özel et fiyatlarından genel olarak şikayet olduğunu hatırlatarak şunları söyledi. “Kasaba gittiğimiz de et pahalı diyoruz. Hem et pahalılığından yakınıp hem de bu köylülerin çalışma alanlarını kısıtlamak mantıklı değil. Burada bir çelişki var. Bu çelişkiyi gidermek için ortak bir çözüm üretmeliyiz. Geçmişte bu bölgede yaz kampları için sporcular gelecek diyerek her taraf çitle çevrildi. Burada futbolcular çoban köpeklerinden korkuyor denildi. Ben kendim turist olsam doğa ile çobanlarla bir arada olmaktan daha fazla hoşlanırım. Keşke zamanında ormanı keçiye, yetiştiriciye yasaklamasaydık. Adamın bin 500-2 bin hayvanı varsa bunu nasıl artırabiliriz diye düşünse idik, iş bu noktalara gelmezdi diye düşünüyorum. Buradaki yetiştiriciler bir çırpınış içerisinde. Var olup yok olma tehlikeleri var. Buna bir çözüm üretmezsek bu yıl 10 çoban varsa seneye 5 çobana düşecek. Daha sonra biz hiç et yiyemez hale geleceğiz. Eskiden buradaki çobanlar gelen misafirlere koyun, keçi keserken şimdi altın değerinde olduğu için kendileri dahi kesmekten çekiniyorlar.”
ÇOBAN İKİNCİ SINIF İNSAN DEĞİLDİR
Kulova yaylasındaki küçükbaş hayvan yetiştiricilerinden Büyükhacılarlı Ali Ayaz ise çobanların yaşadığı sıkıntılar dikkat çekerek “Biz dedemiz zamanından buralarda hayvancılık yapıyoruz. Burada daha önce orman dikilmeden ilk teras yapıldığında bizim bin 632 hayvanımız vardı. Daha önceki valilerimiz döneminden başlayarak, burada bizim biraz pasif kalmamamız, muhtarların durumu anlatamaması nedeniyle 40-50 bin küçükbaş hayvandan bu duruma kadar geriledik. Hayvancılığın gelişmesi için çobanların ikinci sınıf vatandaş yerine konulmasından vazgeçilmesi gerekiyor. Sabah kayak merkezine su doldurmaya gittim. 3-4 tane tanker sıra bekliyor. Görevli arkadaş geldi saat 9 gibi. Selam bile vermeden ‘imza attınız mı? İmza atın gelin’ dedi. Biz karşısında sekiz büklüm bekliyoruz. Özel idarenin memuruna vardım, ‘insan önce bir selam verir’ dedim. Biz önce insan olduğumuzu hissetmek istiyoruz. Bizim oyumuzu dahi saymıyorlar” dedi.
AVRUPA GİBİ DOMUZ ETİ YİYEMEYİZ
Ali Ayaz konuşmasında şunlara yer verdi. “Küçükbaş yetiştiricisi çok zor şartlarda bu işi yürütüyor. Sağ olsun Orman Bölge Müdürümüz biz ne zaman bir istekle gitsek işimizi görmeye çalışıyor. Bizim daha önce bin 632 hayvanımız vardı, şimdi 200 hayvan var bende. Biz yedi kardeştik. Eğer burası eski konumunda olsa yedi kardeşimde hayvancılığa devam ederdi. Gitti şimdi kardeşlerim asgari ücretle şehirde çalışıyor. Ben bu yaştan sonra başka bir işte yapamam zaten. Aslında hayvancılık yapmak isteyen çok kişi var. Bizim önce dağdakini dağda tutmamız lazım. Şehirde duran bir kişiye 300 koyun versek ne olur. O senelerdir şehirde sosyetik hayatı yaşamış. Dağa yaşayamaz. Dağda ki çobanın elektriği, yolu, suyu olması gerekiyor. Biz Müslüman bir ülkeyiz, yarın küçükbaşın olmaması gibi bir şansımız yok. Avrupa etin yüzde 40’ını domuz eti ile karşılayabilir ama biz Müslüman bir ülke olduğumuz için böyle bir şansımız da yok.”
HER KONUDA ÇOBANLARIMIZIN YANINDAYIZ
Orman Bölge Müdürü Kenan Akduman, üreticilerin dertlerini dinledikten sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi. “Biz her konuda yetiştiricilerimiz bugüne kadar yanında olduk. Her türlü taleplerini karşılamak için çalışıyoruz. 2012 yılında çıkan yönetmelikle birlikte biz mevcut ormanlarımızın %80’inini otlatmaya serbest hale getirdik. Yani bir yandan ağaçlandırma ile orman varlığımız artırırken diğer yandan, daha fazla bir alanı otlatmaya açıyoruz. Bu noktada hayvan sahibi vatandaşlarımızla işbirliği yapmak gerek. Tabi yeni kurulan bir orman sahasında otlatmaya izin vermemiz mümkün değil. 4-5. Yıldan itibaren koyuna, 10-12. Yıldan itibaren keçiye bu alanlarda açılabiliyor. Burası da özellikli bir bölgemiz. Kayak merkezi nedeniyle turizm bölgesi olarak ilan edilmiş. Bu sene çalışma yaptığımız bu alanlarda daha önceki yıllarda da defaatle çalışma yapılmış. Ama hayvan sahiplerimizin bu işi sahiplenmemesi nedeniyle maalesef başarılı olunamamış. Normalde oralar korunsa idi, bugün hepsi otlatmaya uygun hale gelirdi. Biz kurum olarak ülkemizde hayvancılığın gelişiminin ormanla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bilimsel verilerde bunu ortaya koyuyor. Bizde bunu işbirliği içinde yapmak ve vatandaşların mağduriyetini engellemek için kılı kırk yarıyoruz. Bizim görev alanımızda olmamasına rağmen mera ıslahları dahi yapıyoruz. Bizde bu ülkenin insanıyız. Ülkemizin hayvancılıktan daha fazla katma değer elde etmesini bizde destekliyoruz.”
GÜLSES GAZETESİ
