Savlu'dan Selçuk Tık'ın Açıklamarına Cevap

Ispartaspor’daki kulüp başkanlığı görevinden istifa ettiği ileri sürülen Selçuk Tık’ın iddialarıyla ilgili İşadamı Savlu, gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:
Güncelleme: 25 Kasım 2011 15:13
Savlu'dan Selçuk Tık'ın Açıklamarına Cevap

Ispartaspor’daki kulüp başkanlığı görevinden istifa ettiği ileri sürülen Selçuk Tık’ın iddialarıyla ilgili İşadamı Savlu, gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.

Savlu, “Şimdi gelelim fonksiyonlarımıza. Unutkanlık Allah’ın verdiği bir zaaf. Şahsım gelemez dediğin Şevket Savlu önceki gün güller diyarında Büyük Isparta Oteli’nde idi. Bütün basın mensupları da oradaydı” dedi.

Şevket Savlu, Tık’a, “Benden 25 yaş büyüksün. Doğaldır unutkanlıklarında ve yaptığın hareketlerinde, gerekirse tedavisi var. Gel Ispartaspor’umuz için ben yardımcı olayım. Şunu unutkanlıkların için ne kadar gidecekse ben karşılayayım” ifadelerinde bulundu.

İstifa eden Kulüp Başkanı Selçuk Tık’ın yerel bir gazetede istifa eden Savlu’yu hayali bir kahramana benzeterek, “Takdir edersiniz ki hayati fonksiyonlarının çalıştığına dair hiçbir belirtisi olmayan bir kişiye kulübü teslim etmemiz ancak abes iştigaldir” iddialarına sert bir şekilde cevap verdi.

Savlu, Tık’a “Ben yüreğimle geldim temiz çıktım, sende yüreğinle defterleri bana teslim et temiz çık” dedi. Büyük Isparta Oteli’nde önceki gün akşam 19.15 bir basın toplantısı düzenleyen Savlu’nun yaptığı açıklamayı aynen yayınlıyoruz:

HER ZAMANKİ GİBİ OYUN YAPARAK TRANSFERİN BİTİMİNE 4 GÜN KALA GÖSTERMELİK İSTİFASINI VERDİ”
“Şimdi Isparta’nın köklü ailelerinden Metin Savlu’nun oğlu, Şevket Savlu’nun torunuyum. 4 kilometre ismimizle caddemizle hala sen nerede yaşadığının farkında değilsen bunu anlamak mümkün değil. Ata mesleğimiz halıcılığımızı içeride ve dışarıda yıllarca temsil ettik.

En son hizmetimiz Isparta Milletvekili Adaylığıydı. Sebebi Isparta’mızın eksiklerini dile getirmek ve konuşabilmek adına hiçbir kimseden güç ve destek almadan kendi imkânlarımızla ilimizin sesini duyurabilmek için mücadele ettik. Bu mücadelemiz esnasında Ispartaspor’umuza sahip çıkacağımıza söz vermiştik ve destek olmak için girişimlerde bulunduk. Fakat içerideki yöneticilerin yanlış yolda olduğunu görünce desteğin bir fayda olmayacağını hatta yanlışlarıyla yardımları da yok edeceklerini anladım. Ve başkanlığa geçmek için kolları sıvadım. Önceki amacımız Ispartaspor’un içindeki yanlışları düzeltmekti. İstifaya çağırdım. Her zamanki gibi oyun yaparak transferlerin bitimine 4 gün kala göstermelik resmi olmayan istifasını verdi. Bunu başardığımıza inandık. Arkasından biz çalışmalarımıza başlayarak ilk kongre tarihini belirleyen eski yönetimle ilk toplantıya katıldık. Bizden başka kongreye gelen olmadı. Geldiğimiz gazeteciler tarafından da belgelidir.

“SAYIN SELÇUK TIK, BEN ASLAN GİBİ ISPARTA’YA GELEMEZ DEDİN, GELDİM”
Şimdi uzun lafın kısası, Selçuk Tık her zamanki oyunlarına devam etse de ben tesisleri kurtarma çabasında başarı kaydettim. Prim ve motiveyle ilk galibiyetini aldım. Kömür, gıda ve en önemlisi bir yıllık sponsoru bularak ciddi bir aşama kaydettik. Bu gelişmelerin olacağını zannetmeyerek dışarıdan seyretmeyi hedefledi. Fakat iş ciddiye binince iftiralar atmaya, daha başkan olmadan biz yardımlarımızı yaptığımız sürece defterlerin bize geçeceğini anlayacağınca karalamaya başladı. Bırakın başkanlığı yardım yapmamızı engellemeye başladı. Ve hatta ve hatta en ayıbı bir yıllık ihtiyaçları karşılayacak olan sponsoruma giderek ‘Beraberde çalışabiliriz” teklifi beni son derece üzmüştür. Sayın Selçuk Tık, ben aslan gibi Isparta’ya gelemez dedin, geldim. Isparta’nın göbeğinde basın toplantısı yaptık. Ben yüreğimle geldim bunu sana ispatladım. Şevket Savlu hiçbir zorluktan kaçmaz. Mecburen bir gün gelecek bu defterleri bana vereceksin ve ben gazetede Mali Şube’ye incelemesi için rica etmeseydim sen bugüne kadar harcadıklarının hesabını kimseye vermiyordun. Defterler dahi orda burada geziyor. Senin verdiğin yazılar geçersizdir. Bunları belgeleyerek, faturalarıyla ve bugüne kadar aldığın bütün yardımları tek tek ispatlayarak yazman gerekiyor.

“SEN BABANIN TARLASINDAKİ BİTENİ Mİ KAYBEDİYORSUN?”
Hatırlatırım, ben belediye’den aldığın parayı çıkartarak almadım demiştim. Fakat nedense yaşının ilerlemesi itibariyle aldığını itiraf ettin. Bunu unutkanlıklar yüzünden benim milletvekili adaylığını unutarak Ispartalı mı Şevket Savlu diye insanlara kim bu diye sordun. Başında söylediğim gibi Sayın Tık, daha önce alıp da hatırlamadığın bir çok şeyleri ben biliyorum. Mesela Ispartaspor adına alınan mazotların hangi plakaya ait olduğunu başa geçmeden araştırmak istemiyorum. Ama söz konusu Ispartaspor ismiyle bunu da yaparım. Şunu iyi bil, Ben sana akşam ne yedin diye sormuyorum. Sen sürekli bana yediğin şeyleri anlatıyorsun. Ben sana Ispartaspor’u soruyorum Sayın Tık. Kasada 1 TL kalmadığı, gazetede verdiğin demeçlerde paraların hepsini kaybetmişsin. Sen babanın tarlasındaki biteni mi kaybediyorsun? Madem seni dolandırdılar. Sen Ispartaspor başkanı olarak neden savunmayıp Savcılığa vermiyorsun? Ben söyleyeyim mi neden? Verirsen defterlerin incelenecek tekrar. Çünkü yalanın ortaya çıkacak. Tekrar söylüyorum. Alıp da hatırlamadığın akıl hocaların da sana hatırlatmadığı eksik kaldığın bir şeyler varsa yaşın itibariyle hatırlamayabilirsin. Aynı belediyeden aldığını sonradan hatırladığın gibi.

“GEL ELİNİ AYAĞINI ÇEK, DEBELENDİKÇE ÇAMURA BATIYORSUN”
Ben de sana hatırlatırım. İşimi kolaylaştırmak istiyorsan bunca oyunlardan vazgeç, gel Ispartaspor’u düşmekten kurtaralım. Gerçe sen düşmeyi de istiyorsun, çünkü takım düşerse Ispartaspor ve defterleriyle de kimse ilgilenmez. Senin isminde 2-3 sene sonra silinir gider. Bak Sayın Tık, burası Isparta. Buradan Demirel’ler, nice siyaset adamları geçti. Biz bu senin yaptığını ne Ispartaspor’da ne de siyasette gördük. Gel elini ayağını çek, debelendikçe çamura batıyorsun. Sana son şans veriyorum. Eğer bir kongre kararı daha almazsan Ispartaspor’u Savcılığa giderek, gerekirse Federasyona çıkarak elindeki defterler adına şikayette bulunacağım. Ayrıca bu takımı düşürsen dahi yine senin kirlettiğin ismimizi asla bırakmayacağım.

Şimdi gelelim fonksiyonlarımıza. Unutkanlık Allah’ın verdiği bir zaaf. Şahsım gelemez dediğin Şevket Savlu önceki gün güller diyarında Büyük Isparta Oteli’nde idi. Bütün basın mensupları oradaydı.

Sadece genç bir gazeteci kandırıp, ‘Şevket Savlu gelemez, sen yaz’ diyerek insanlar halan daha yalan söyleyerek kendini karaladığın gibi artık çevrene de zarar vermeye başladın. Senden tek ricam, benden 25 yaş büyüksün. Doğaldır unutkanlıklarında ve yaptığın hareketlerinde gerekirse tedavisi var. Gel Ispartaspor’umuz için ben yardımcı olayım. Şunu unutkanlıkların için ne kadar gidecekse ben karşılayayım. Yeter ki Ispartaspor’a, gazetecilere ve şahsıma iftirayı bırak, akşam yediğini çok iyi hatırlıyorsun fakat pembe-yeşilli takımla ilgili söz geldiğinde hiç hatırlamıyorsun.

“BİZ KÖKTEN, DEDEDEN ISPARTALIYIZ”
Isparta’ya sadece spor anlamında değil, her konuda kim yanlış yapıyorsa karşısında bizleri bulacaktır. Biz kökten, dededen Ispartalıyız. Ne laf söyletiriz ne de kirletiriz. Zaten bütün atalarımız burada yatıyor, bizim hiçbir şeyden korkumuz yok. Bizim geleceğimiz yerde burası.”

Levent DOĞAN

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum