SDÜ'nün Kara Yılı 2013

SDÜ'nün Kara Yılı 2013

Yayınlanma:
Güncelleme: 11 Aralık 2015 14:07
SDÜ'nün Kara Yılı 2013

SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Çarıkçı’nın editörlüğünde hazırlanan ‘2023 Perspektifinde Üniversiteler ve Süleyman Demirel Üniversitesi’ başlıklı çalışma SDÜ açısından 2013 yılının önemli kayıplar yaşanan bir yıl olduğunu gözler önüne serdi.

SDÜ’nün 2023 vizyonunu belirlemek için hazırlanan ‘2023 Perspektifinde Üniversiteler ve Süleyman Demirel Üniversitesi’ başlıklı çalışmanın altıncı bölümde SDÜ’de ki mevcut durum ele alınıyor. Mevcut durum geçmişe göre kıyaslamalarda içeriyor. Buna göre SDÜ’nün 2012 ve 2013 yıllarında hem akademik kadro hem bilimsel dergilerde yayımlanan makaleler konusunda ciddi kan kaybı yaşadığına dikkat çekiliyor. Örneğin SCI-SSCI-AHCI-SCI Expanded İndeksli Dergideki Toplam Yayın sayısı 2011 yılında toplam 1627 iken, 2013 yayın sayısı 639’a kadar düşmüş.

SDÜ’den ayrılarak başka üniversitelere giden öğretim üyesi sayısında da 2013 yılında önemli artış yaşandığına dikkat çekiliyor. SDÜ’den 2013 yılında 46 öğretim üyesinin üniversiteden ayrıldığı belirtiliyor. SDÜ’nün kapalı alanları bakımdan yapılan incelemede idari alanlar bakımından İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünde görünen SDÜ’nün eğitim ve araştırma alanları bakımından İTÜ’nün oldukça gerisinde olduğuna dikkat çekilirken “eğitim ve araştırma alanlarının geliştirilmesi ve genişletilmesi, yönetimin farklılaştırılması ve işlevselleştirilmesi, akademik personelin üniversitedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekliliği ortadadır” deniliyor.

EĞİTİM VE ARAŞTIRMA ALANI AZ
Üniversitenin öğretim, araştırma-geliştirme, sağlık ve bunlara bağlı destek hizmetlerinin sürdürüldüğü toplam kapalı alan miktarının 507.329 m2 olduğu belirtilen yayında “Eğitim alanlarımız 2013 yılı ölçümlerine göre 73.308 m2 iken araştırma alanlarımız 43.221 m2dir. Kapalı alanlarının 172.860 m2si idari birimlere ayrılmış olan üniversitemizde, yemekhane, kantin vb. sosyal alanlar ise 29.059 m2” olduğuna dikkat çekilmiş.
Kitapçıkta “Üniversite, mevcut durumu itibari ile araştırma ve eğitim alanları bakımından yeterli değildir. Örneğin mevcut rakamlara göre, idari alanlar bakımından İstanbul Teknik Üniversitesi’nin önünde görünen SDÜ, eğitim ve araştırma alanları bakımından İTÜ’nün oldukça gerisindedir. İTÜ’nün 127.030 m2’lik idari alanına karşı SDÜ 172.860 m2’lik kapalı alana sahipken, İTÜ’nün 97.140 m2’lik eğitim ve 132.070 m2’lik araştırma alanına karşın SDÜ’nün eğitim alanı 73.308 m2 ve araştırma alanı 43.221 m2’dir. 1992 yılında SDÜ ile birlikte kurulan Sakarya Üniversitesi ile kıyaslamak gerekirse, Sakarya Üniversitesinin 104.304 m2 eğitim alanı bulunurken, SDÜ’nün 73.308 m2 eğitim alanı bulunmaktadır. Sakarya Üniversitesinde 90.261 m2 sosyal alan bulunurken SDÜ’de yalnızca 29.059 m2 sosyal alan bulunmaktadır” denilerek eğitim ve araştırma alanlarının geliştirilmesi ve genişletilmesi, akademik personelin üniversitedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiği söyleniyor.

KÜTÜPHANE YETERSİZ
SDÜ Prof. Dr. Hasan Gürbüz bilgi merkezinin öğrenci sayısına oranla kitap sayısı olarak yetersiz olduğuna dikkat çekilen kitapçıkta kütüphane ile ilgili şu ifadelere yer veriliyor. “basılı eserler koleksiyonundaki artışa rağmen elektronik yayın koleksiyonu konusunda son dönemde duraklama görülmektedir. Üniversitelere göre son üç yılın öğrenci başına düşen kitap sayıları tablosuna bakıldığında SDÜ Kütüphanesinin sahip olduğu öğrenci sayısına göre yetersiz olduğu göze çarpmaktadır. Gerek kütüphanenin sahip olduğu yayın sayısı gerekse de kütüphanenin sunduğu çalışma ve yaşam alanları geliştirilmeye ihtiyaç duymaktadır. Fakültelerimizin de öğrencilerimiz için çalışma alanları sunması, öğretim üyesi, elemanları ve öğrencilerini farklı konseptlere sahip alanlarda bir araya getirebilmesi eğitimin kalitesini arttırıcı etkiler ortaya çıkaracaktır.”

BİLİMSEL YAYIN SAYISINDA BÜYÜK DÜŞÜŞ
Kitapçığa göre SDÜ 2011-2013 yılları arasında en büyük gerilemeyi bilimsel yayınlar anlamında yaşıyor. SCI-SSCI-AHCI-SCI Expanded İndeksli Dergideki Toplam Yayın Sayılarının 2011 yılında toplam 1627 iken, 2012’de 1427’ye, 2013 yılında ise 639’a kadar düştüğüne dikkat çekiliyor. İlgili bölümde “SDÜ personelinin sahip olduğu indeks yayın sayısındaki düşüş önemli bir kalite sorununu ortaya çıkarmaktadır. Öğretim üyelerimizin yeniden bu yayınları ortaya koymalarını sağlamaya yönelik politikalar izlenmeli ve desteklenmelidir. 2015 yılında merkezi hükümetimiz tarafından düzenlenen akademik performans göstergeleri kapsamında üniversitemiz yayın ve projelerinin iyileştirilmesi için gayret gösterilmelidir” denilerek yayın ve projelerin iyileştirilmesi gerektiği belirtiliyor.

2013 AKADEMİK KADRODAN 46 KAYIP
2013 yılında SDÜ’nün Akademik kadrosunda ciddi kayıp yaşandığına dikkat çekilen çalışmada “SDÜ, 2014 yılı itibariyle 2092 akademik personele sahiptir. Son dönemde ÖYP programlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, diğer üniversitelerin kadrosunda yer alan araştırma görevlileri eğitimleri için üniversitemizi tercih etmektedirler. Bunların sayısının da arttırılması ve eğitimlerinin sistemli hale getirilmesi, üniversitemiz için önemli bir kalitesi göstergesi olabilir. SDÜ’den ayrılarak başka üniversitelere giden öğretim üyesi sayısında 2013 yılında önemli artış yaşanmıştır. 46 öğretim üyesinin üniversiteden ayrılması akademik yapıyı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle mevcut akademik personelin kurumda kalmalarını sağlayıcı politikaların uygulanması gerekmektedir” ifadelerine yer veriliyor.

YATAY GEÇİŞLERDE GİDEN GELENDEN FAZLA
Öğrenci Sayıları açısından yapılan incelemede ise şunlara yer veriliyor. “SDÜ Fakültelerine yatay geçiş sayıları bakımından bakıldığında üniversitemize gelen öğrencilerin giden öğrencilere göre çok daha az olduğu dikkati çekmektedir. Bu dengeyi değiştirebilmek şüphesiz üniversitemizin kalitesini arttırmakla olacaktır. MYO’larda da durum benzerdir. Bu, akademik başarılarla ve diğer unsurlarla birlikte gerçekleştirilecek yeni, kurumsal ve tutarlı bir imajla mümkün hale gelecektir.

Erasmus programı kapsamında yurtdışına giden öğrenci sayısında pek bir değişiklik olmaz iken gelen öğrenci sayısının artmaması dikkat çekicidir. Özellikle yurtdışında üniversitenin tanınırlık faaliyetlerinin arttırılarak gelen öğrenci sayısında artış sağlanmalıdır. Ayrıca bu dönem içerisinde 20 üniversite ve bunlara ait 24 antlaşma sona ermiştir. Bununla birlikte yenilenmesi gereken oldukça fazla antlaşma bulunmaktadır. İkili antlaşmalar hususu kurumsal hale getirilerek Erasmus Koordinatörlüğü tarafından çözüme kavuşturulmalıdır.”

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.