Şimdi Kubilay Olma Zamanı

Hükümet Meydanı'nda toplanan grup önce Atatürk Anıtı'na çelenk sundu. Grup adına açıklama yapan Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Levent Çakan, "23 Aralık 1930’da Menemen’de Cumhuriyete karşı ayaklanarak şeriat ilan etmek isteyenleri ve kendilerine engel olmak isteyen Öğretmen Asteğmen Kubilay,Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’nin katledilmesini unutmuyoruz; unutturmayacağız.

Mustafa Fehmi Kubilay, Cumhuriyet'e sahip çıkmak uğruna canını ortaya koyarak, Türk ulusunun gönlünde yerini almıştır. “Kubilay” gericiliğe karşı verilen savaşın simge ismidir" dedi.

Çakan, "Menemen’deki olayın üzerinden 84 yıl geçtiği halde ülkemizde gericilik tehlikesi devam etmektedir.Türkiye, benzer olayları Çorum’da, Kahramanmaraş’ta, Sivas’ta daha geniş katliamlar halinde defalarca yaşamış; Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Abdi İpekçi, Turan Dursun gibi nice Atatürk devrimcisi şehit edilmiştir.

Kubilay’ın yeni harflerle eğitime karşı çıkan gericiler tarafından şehit edilmesinin ardından Atatürk yayınladığı taziye mesajında; “……Kubilay Bey şehit edilirken, mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında, ahaliden bazılarının onlara alkışla destekte bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir…” demiştir.

İşte o gün orada alkışlayan zihniyet bugün hala varlığını sürdürmektedir. Bugün hala Atatürk devrimlerini içine sindiremeyen bazı çevreler, Latin harflerinin kaldırılmasını, Osmanlıca’nın okullarda zorunlu olarak okutulmasını, karma eğitime son verilmesini talep etmektedir" ifadelerini kullandı.

Tandoğan'da Eğitim İş'in yürüyüşüne yapılan sert polis müdahalesini de hatırlatan Çakan, "17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu hatırlatmak, Türkiye'deki emek sömürüsünü teşhir etmek ve eğitimde yaşanan erozyona dikkat çekmek amacıyla 17 Aralık’ta Yatağan’dan başlattığımız “Laik Eğitim ve Emeğe Saygı” yürüyüşü, dördüncü gününde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen Eğitim-İş üyelerinin, Tandoğan’da buluşup, yapacağı kitlesel basın açıklamasına benzeri görülmemiş, faşist bir tutumla, hiçbir uyarıda bulunmadan TOMAlardan biber gazı karıştırılmış tazyikli su, gaz bombaları, plastik mermi ve coplarla saldırılmış,yüzlerce Eğitim-İş üyesi eğitimci yaka paça gözaltına alınmış ve eğitimcilere kelepçe takılmıştır. 20 Aralık 2014 Cumartesi günü Ankara Tandoğan Meydanı’nda yaşanan bu olaylar Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçmiştir" diye konuştu.

Çakan, "Türkiye Cumhuriyetinin Atatürkçü, çağdaş, ilerici ve demokrat eğitim çalışanlarına yapılan bu saldırının muhatabı olan AKP iktidarını, İçişleri Bakanını ve insanlık dışı saldırıları gerçekleştirenleri kınıyoruz.
Bilinmelidir ki,ortaçağ gericiliğine,gericiliğin kalkanı haline getirilen polis devletine karşı mücadeleye devam edeceğiz,emekçilerin hakları için, laik ve bilimsel eğitim için direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Eğitim-İş olarak diyoruz ki; her öğretmen bir Kubilay olmalıdır. Bütün eğitim-bilim çalışanları ve halkımız, bağnaz düşüncelerin, kişi, toplum ve devlet yaşamını etkilememesi için duyarlı olmalı, Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini gerçekleştirmesi yolunda ilerici atılımları ilk günkü bilinçle sürdürmelidir.

Cumhuriyetin kazanımları, Atatürk ilke ve devrimleri için tehdit oluşturan düşünce ve girişimler,ulusumuzun duyarlılığı ve sağduyusu sayesinde hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaktır.Kuşkusuz Türk ulusu Yüce Atatürk'ün aydınlattığı yolda ilerleyecek, cumhuriyetimize, ulusal değerlerimize bağlılığını her koşulda gösterecektir. Devrim şehidimiz Kubilay’ı, şükranla ve minnetle anıyor, huzurunda saygıyla eğiliyoruz" dedi.

Açıklamaya, Eğitim İş Üyelerinin yanı sıra CHP, DSP, İşçi Partisi, Ulusal Eğitim Derneği gibi çeşitli siyasi parti ve kitle örgütü temsilcileri de katıldı.