Soğuk Havaya Dikkat!

Süleyman Demirel Üniversitesi Kulak, Burun, Boğaz (KBB) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yasan, soğuk havadan korunmanın önemine dikkat çekerek, basit gözüken önlemlerin ihmali durumunda önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini anlattı.

Evlerde evcil hayvan beslenmesinin sakıncalarından, evlerin yeterli havalandırma yapılmamasının alerjik rahatsızlıkları tetiklediğini aktaran SDÜ Tıp Fakültesi KBB Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yasan, odaların yeterli şekilde güneşlendirilmesi gerektiğini aksi takdirde bu durumun birçok rahatsızlığa davetiye çıkardığını vurguladı.
Doç. Dr. Yasan, yüz felci konusunda da vatandaşların ‘Cin Çarpması’ algısının yanlış olduğunu savunarak, bu tür rahatsızlıklarda hocalara giderek tedavi aranmasının kalıcı hasarlara yol açabileceğini belirtti.

BOYNUNUZU İYİ KORUYUN…
Kulak burun boğaz hastalıklarına karşı alınabilecek olan önlemlerin başında boyun bölgesinin iyi korunması gerektiğinin geldiğini söyleyen Doç.Dr. Yasan, kış aylarında özellikle çocukların soğuk havalarda sıkı giyinmeleri için ailelerin daha duyarlı olması tavsiyesinde bulundu.
Okulların açılış döneminin kış aylara denk gelmesinin kulak – burun – boğaz hastalıklarında salgın oluşturduğunu kaydeden Yasan, bu dönemlerde aşırı sıcak ve soğuk hava değişimine bağlı sinüs ve östaki ağzında ödem gelişmesi gibi rahatsızlıkların meydana geldiğini, bu rahtsızlıkların da ilerleyen süreçte işitme kaybı ve sinüzite neden olduğunu ifade etti.

YÜZ FELCİ ‘CİN ÇARPMASI’ DEĞİLDİR!
Soğuk havlara bağlı olarak yüz felci hastalıklarının yoğun şekilde karşılaşılan rahatsızlıklardan olduğunu kaydeden Yasan, baz ailelerde bu durumun ‘Cin Çarpması’ olarak tabir edildiğini bunun yanlış bir algı olduğunu söyledi.

Yüz felcinde erken müdahalenin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Yasan, bu rahatsızlığın kişiden kişiye farklı sonuçlar doğurabileceğini belirterek, “Yüz felcinin cin çarpması olarak algılanması hastaların iyileşme sürecini güçleştirebilir. Çünkü insanlar, bu durumun hocaların okumasıyla düzeleceğini düşünerek tedavi sürecini geciktirir. Hocalara gittikten sonra sağlık kuruluşlarına gelir. Bu anlayış yanlıştır. Soğuk havanın etkisiyle oluşan yüzdeki değişmeler cin çarpması değil, yüz felci belirtileridir” ifadelerini kullandı.

“YÜZ FELCİ, HER İNSANDA
FARKLI SONUÇLAR DOĞURABİLİR”
Ağız ve yüz hareketlerinde gerilmelerle fark edilen yüz felci rahatsızlıklarının, kalıcı sorunlara yol açabileceğini aktaran Doç. Dr. Yasan, “Yüz felci rahatsızlıkları, kişilerin fiziksel durumlarına göre farklı sonuçlar doğurabilir. Bazı kişilerde genetik olarak birden fazla kez görülen yüz felçlerinin kalıcı bir probleme yol açmadığı görülürken, bazı kişilerde de kalıcı hasara neden olabilir” şeklinde konuştu.

ANİ İŞİTME KAYBINA DİKKAT!
Kış aylarında soğuk havalardan iyi korunmamanın, işitme kayıplaran neden olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Yasan, hava değişimlerine bağlı olarak ani işitme kayıplarının meydana gelebildiğini söyledi.

Bu rahatsızlığın, önceleri kulakta tıkanma ve kirlenme şeklinde algılandığını ve erken teşhis konulmadığı takdirde kalıcı işitme problemlerine yol açacağına dikkat çeken Doç. Dr. Yasan, “Önemli olan soğuktan iyi korunmaktır. Bu rahatsızlıklar baş göstermeden önlem alınmasıdır. Genellikle bu tür durumlarda hasta bize gelir, kulağının tıkalı olduğunu zanneder. Ancak durum hiç de öyle değildir. Yapılan kontrollerde kulaklar temiz çıkar, tıkanma söz konusu bile değildir. Yani sorun daha basit tabirle, sorun sistemin dışında değil, elektrik aksamı kısmındadır. Ama hastalar işitme kaybı yaşadıkları için bunu tıkanma olarak algılar. Tıpta en geç 3 gün içersinde müdahale edilmesi gereken ani işitme kayıpları, hayat boyu işitme engellerine neden olabilir Özellikle bu mevsimlerde ani işitme kayıpları konusunda hassas olunması gerekiyor” dedi.

BİLİNÇSİZ ANTİBİYOTİK UYARISI
Ailelerin, özellikle kışın daha çok görülen nezle – gribin yanı sıra soğuğun getirdiği rahatsızlıklarda bilinçsiz antibiyotik kullanımını eleştiren Doç. Dr. Yasan, sağlıkta en önemli olayın doğru hastalığa doğru müdahalenin yapılması olduğunu kaydetti.

Doç. Dr. Yasan, ailelerin evde bulunan ilaçlarla kendi tedavi yöntemleri uygulamasının yanlış olduğunu belirterek, en basit bir rahatsızlıkta dahi sağlık kuruluşlarına gitmeyi önerdi.

GÜNEŞ GİRMEYEN EVDE, ‘EV TOZU AKARI’ TÜRÜYOR…
Kış aylarında havaların ısı kaybı yaşanmaması adına insanların, evleri normalden daha az havlandırdığını dile getiren Yasan, yeterli havlandırmayan havaların birçok rahatsızlığı beraberinde getirdiğini söyledi.

Evlerin yeterli şekilde güneşlendirilmemesinin de ev tozu akarlarına bağlı alerjik rahatsızlıklara sebebiyet verdiğini ileten Yasan, “Atalarımızın dediği gibi, Güneş girmeyen eve doktor giriyor. Çünkü yeterli güneşlendirme yapılmayan evlerde ultra viyole ışınları yeterli şekilde alınamadığı için, evlerde ev tozu akarıları türüyor. Bu da alerjik rahatsızlıklara neden oluyor. Her ne kadar kış aylarında ısı kaybı olacak diye bakılsa da, evlerin iyi havalandırılıp güneşlendirilmesi çoğu hastalığın önlenmesinde yardımcı oluyor” diye konuştu.

EVCİL HAYVAN ALARMI!
İnsanların evlerinde besledikleri evcil hayvanların da, özellikle kış aylarında soğuk ves diğer gaktörler göz önüne alınarak oturma odasında barındırılmasının ciddi sıkıntılara neden olabileceğini savunan Yasan, “Kışı nhem odalar yeterince hava alamıyor. Bir de bunun üstüne siz evcil hayvanları oturma odanızda beslerseniz, hastalıklara davetiye çıkarmış olursunuz. Evcil hayvanlar sağlık açısından ciddi bir risk faktörüdür. Eğer, evcil hayvanlarını için ev dışında gerekli ortamı sağlayamıyorsanız, başka odalarda besleme imkanınız yoksa evcil hayvan beslemekten kaçının” dedi.