Sudaki Kokunun Sebebi Yosun Çıktı

Isparta’nın şehir şebeke suyunda bir süredir hissedilen koku ve tat değişimi şikayetlerinin artması üzerine Isparta Halk Sağlığı Müdürlüğü mahallelerden su numunesi aldı. Bakteri açısından su temiz çıktı. Ancak sonuçlar suda metalik tat ve çürüksü koku olduğunu ortaya koydu. Yosun kokusu ve tadının, içme suyu kaynağındaki yosunlaşmadan kaynaklandığı anlaşıldı. Belediye ekipleri Bedre mevkiinde bulunan pompaj istasyonunda filtrelerin temizlenmesi çalışmasına başladı

GÖLÜN MESAJI

Gölü çok iyi bilen Biyolog Sedat Karakoyun’a göre, koku ve tattaki anormal durum göl suyunun soğuması ve dalgalanmayla birlikte normale dönecek. Gölün bize mesaj verdiğini belirten Karakoyun, “Eğer tedbir alınmazsa yosunlaşmanın tüm göle hakim olması durumunda içme suyu kaynağı gölümüzü kaybedeceğiz. O durumda gölden tarımsal sulama amaçlı bile yararlanamayacağız” görüşünü iletti.

Darıderesi Göleti ve kaynak sularındaki azalmayla birlikte Isparta Belediyesi içme suyunu Eğirdir Gölün’den almaya başladığından bu yana vatandaştan suda yosun kokusu bulunduğu ve tadın kötü olduğu yönünde şikayetler arttı. Gazeteniz Demokrat, ‘Suda koku paniği’ manşetiyle konuyu gündeme taşıdı. Isparta Halk Sağlığı Müdürlüğü Çevre Sağlığı ekipleri şikayetler üzerine harekete geçti. 28 noktadan su numunesi alındı.

NEDENİ YOSUNLAŞMAYMIŞ

Ekipler en ince detayına kadar su örneklerini inceledi. Suda bakteriye rastlanılmadı ancak metalik tat, pas, ve çürüksü koku tespit edildi. Vatandaş, ‘yosun kokusu var’ şikayetinde haklı çıktı. Koku ve tattaki anormal durumun Eğirdir Gölü’ndeki yosunlaşmadan kaynaklandığı öğrenildi. Belediye ekipleri geçtiğimiz hafta sonu suyun alındığı Bedre mevkideki pompaj istasyonun filtre sisteminde temizlik çalışmalarına başladı.

DAHA ÖNCEDE OLMUŞTU

Eğirdir Gölü’nü çok yakından tanıyan Biyolog Sedat Karakoyun, 2006 yılında da benzer bir durumun görüldüğünü anımsattı. Bu durumun mevsimsel sürece bağlı olarak geçici olduğunu belirten Karakoyun, “Ancak göl bize bir mesaj veriyor. Eğer tedbir alınmazsa yosunlaşmanın tüm göle hakim olması durumunda içme suyu kaynağı gölümüzü kaybedeceğiz. O durumda gölden tarımsal sulama amaçlı bile yararlanamayacağız” dedi.

GEÇİCİ BİR DURUM AMA TEDBİR ALINMASI ŞART

Göl etrafındaki tarımda kullanılan gübre, evsel ve endüstriyel atıkların Eğridir Gölü’ne ulaşması sonucu gölde aşırı miktarda azot ve fosfat aşırı miktarda biriktiğine dikkat çeken Karakoyun, bu birikimin gölde yosunlaşmaya neden olduğunu ve buna bağlı olarak suda bulanıklığın meydana geldiğini söyledi. Bu duruma ötrofikasyon denildiğini kaydeden Karakoyun, “Eğirdir Gölü’nde bu olay genellikle gölün durgun olduğu, dalganın olmadığı, su sıcaklığının arttığı bir dönemde meydana gelir. Bu dönemde yosun çoğalır. Yakın gelecekte göldeki soğuma, dalgalanmayla birlikte koku ve tattaki durum ortadan kalkacaktır. Ancak gölle ilgili şu an için tehlike görünmese bile Bafa Gölün’de olduğu gibi yosunlaşmanın göle tamamen hakim olması durumunda Eğirdir Gölü’nden içme suyu kaynağı olarak değil, tarımsal sulamada bile kullanamayacak hale geleceğiz. Balıkçılık ortadan kalkacak, hatta hayvanlarımıza bile bu suyu içiremeyeceğiz” diye konuştu.

GÖL MESAJ VERİYOR

Sudaki koku ve tat değişimiyle aslında gölün ‘ben elden gidiyorum’ mesajı verdiğini belirten Karakoyun, “Gölün bir avantajı dipteki çamurun kalsiyum açısından zengin olması Eğer bu durum olmasa şu anda yosunlaşma göle daha çok hakim olacaktı. Koku ve tat daha bozuk olacaktı” dedi.

 ‘Suyu rahatlıkla için veya içmeyin’ gibi bir uyarı yetkisine sahip olmadığının altını çizen Karakoyun, ancak bu sudaki kokunun neden kaynaklandığı konusunda bilgi verebileceğini aktardı. Göl suyunun mutlaka içme suyu kalitesinde olması gerektiğine de dikkat çeken Karakoyun, çıtanın bu anlamda mutlaka yüksek tutulması gerektiğini aktardı. Tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini söyleyen Karakoyun, “Analiz yapmanıza gerek yok. Yöre halkı suyun koktuğunu, tadının bozulduğunu biliyor” görüşünü iletti.