Tecavüzü Kınadıkları İçin Yargılanıyorlar!

Antalya'nın Kaş ilçesinde üç yıl önce bir yatılı okulda tecavüze uğradığı öne sürülen 16 yaşındaki S. K adlı genç kızın davasına destek vermek için basın açıklaması yapan kadınlar ile tecavüz mağduru genç kızın avukatına dava açıldı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 12 Ekim 2012 09:21
Tecavüzü Kınadıkları İçin Yargılanıyorlar!

"Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme" suçlamalarıyla haklarında dava açılan 19 sanığın yargılandığı ve önceki gün Kaş Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava, 13 Aralık tarihine ertelendi. Tecavüz iddiasıyla yargılanan üç kişinin beraat ettiğini ancak tecavüze tepki gösterdikleri için kendilerinin yargılandığını söyleyen kadınlar, haklarında açılan davayı hukuk açısından utanç verici olarak değerlendiriyor.

TECAVÜZÜ KINAYAN KADINLARA ŞOKE EDİCİ DAVA
İddialara göre, yatılı okulda öğrenim gördüğü sırada tecavüze uğrayan 16 yaşındaki S. K'nin, olaydan ancak bir buçuk yıl sonra açılabilen davasına destek vermek ve tecavüzleri kınamak için geçtiğimiz yıl 11 Mayıs tarihinde Kaş Hükümet Konağı önünde basın açıklaması yapan kadınlara ve tecavüz mağduru genç kızın savunmasını üstlenen avukat Tuncay Koç'a dava açıldı. Kaş Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında, Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi üyeleri, Eğitim- Sen Antalya Şubesi üyesi öğretmenler ile tecavüz mağduru genç kızın avukatı Tuncay Koç hazır bulundu. Dava açılanların arasında tecavüz mağduru genç kıza ve ailesine psikolojik destek veren rehber öğretmen Züher Çapar’ın olması da dikkat çekti. Antalya ve Kaş'tan çok sayıda kadının da izlediği duruşma, aynı davada yargılanan bir kişinin ifadesinin de alınabilmesinin ardından yeniden görülmek üzere 13 Aralık tarihine ertelendi.

AV. HASAN UĞUR: 'İNSAN HAKLARINI SAVUNMAK GÖREVİMİZ'
Duruşmanın ardından yargılanan kadınlar ve Tuncay Koç'un avukatları adına bir açıklama yapan avukat Hasan Uğur, savunmanların yasalar gereği insan haklarını savunmayı görev olarak kabul ettiklerini ancak söz konusu davada savunmanlık yapan arkadaşları için iddianame hazırlanmış olduğunu belirterek, "ben bu davanın asıl bu yönüne bakıyorum. Diğer yönden yargı kararını verecektir. Ancak uluslararası sözleşmeler, avukatlık kanunu ve anayasamızdaki temel hak ve özgürlükler dikkate alındığında, burada bir suç unsurunun olmadığı kanısındayım. Yargılama devam ettiği için davanın özü hakkında bir şey söyleyemeyiz ama bu türden hukuka aykırı bulduğumuz olaylar karşısında taraf olmaktan kaçınmayacağız, sesimizi çıkaracağız. Bu konuda yasamızın bize vermiş olduğu toplumu bilinçlendirme ve insan hakkları ihlalleri noktasında açıklama yapmaktan, görüşümüzü belirtmekten kaçınmayacağız" dedi.

'HUKUK DEVLETİNE YAKIŞMIYOR'
Açılan davada yargılamayı etkilemeye çalışmak ve toplantı ve görteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmekle suçlanıldığını kaydeden Uğur, araç trafiğine kapalı bir yoldan Kaş'taki adliyeye gidilebilen bir güzergah olduğunu belirterek, "Bu da ancak yürüyerek geçilebilecek bir nokta. Bu yönüyle bir tezatlık teşkil ediyor. Diğer yandan bir avukatın vekil olarak taraf olduğu bir dosyada savunmanlık görevini yapmasından dolayı hakkında iddianame hazırlanmış olması da demokratik bir hukuk devletine yakışmıyor" diye konuştu.

'MAĞDUR VEKİLİYDİK, MAĞDUR OLDUK'
Tecavüz mağduru genç kızın Antalya'daki kadın örgütüne başvurusu üzerine vekaletini aldığını dile getiren avukat Tuncay Koç ise, "mağdur vekiliydik, mağdur olarak sanık durumuna geçtik" diye konuştu.

'YARGILANSAK DA MÜCADELENİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Kendilerine açılan davanın adil yargılanmayı talep eden ve kadına yönelik şiddeti eylemlilikle bu tür olaylara karşı toplumsal duyarlılığı arttırmayı amaçlayan kadınlara ve avukatlık mesleğini yapanlara karşı yapılan yasal bir baskı olarak gördüklerini kaydeden Koç, "bir tecavüz mağdurunun davasında adil yargılanmayı isteyerek tacize ve şiddete dikkat çeken bir grubun basın açıklamasına dava açarak bu şekilde bir cezaya tabii tutması bizim açımızdan düşündürücüdür. Ancak yargılansak da her türlü baskıya karşın kadın, insan ve çevre haklarına karşı verilen her türlü mücadelenin takipçisi olacağız" dedi.

'BU, TECAVÜZÜ KINAYAN KADINLARA İLK DAVA'
Kendilerine başvuran tecavüz mağduru genç kızın davasına müdahil olduklarını belirten Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi eski Başkanı Serap Gürbüz Gürler de gönüllü avukatlar ve uzmanlarla birlikte bu davaya sahip çıktıklarını söyledi. Benzeri davalara katılmayı sürdüreceklerinin altını çizen Gürler, "ancak bugüne kadar ilk kez tecavüzü kınayan kadınların yargılanmasıyla karşı karşıyayız. Bu anlamda bir ilktir bu dava. Son olmasını diliyoruz. Biz adil yargılamayı engellemek için değil, adil yargılamanın sağlanması için buradaydık. Bizler bilime ve hukuka olan inancımız doğrultusunda avukatlar ve psikologlarla çalıştık. aksi halde erkekler gibi kendi adaletimizi kendimiz sağlayamaya çalışırdık. Oysa içinde bulunduğumuz toplumun kurallarına yaslanarak bunu sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü bizler tecavüzü ve tacizleri durdurmak için bir mekanizmanın çalışması gerektiğine inanıyoruz. Ancak bu mekanizma şu anda çalışmıyor. Bizler kadınların ve çocukların yanında olmak için buradayız. Her yerde de olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'TECAVÜZ MAĞDURLARININ YANINDA OLMAK SORUMLULUĞUMUZ'
Davada yargılananlardan Eğitim-Sen Antalya Şubesi Kadın Sekreteri Fatma Dilek Eldeniz de "kadına yapılan her türlü taciz ve şiddetin karşısında olan bir eğitimci olarak mağdur olan genç kızlarımızın yanında olmak gibi bir sosyal sorumluluğumuz var" değerlendirmesinde bulundu.

'SUÇLULAR BERAAT ETTİ, BİZLER YARGILANIYORUZ!'
Kaş'ta bir lise öğrencisinin tecavüze uğraması karşısında sessiz kalamayacaklarını belirten Eldeniz, tecavüzün bir suç olduğunu ve bunun herkes tarafından anlaşılarak tepkiyle karşılanması gerektiğinden hareketle bir basın açıklaması yaptıklarını belirterek, "toplumun tecavüzler ve kadına yönelik şiddet karşısında sessiz kalmamasını sağlamaya yönelik bir baskı oluşturmak istedik. Biz adaletin yerini bulması için buraya geldik. Anayasa ve evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda hereket ettik ve bunun bir suç olmadığını düşünüyoruz. Ama ne yazık ki asıl suçlular beraat ettiler, bizler yargılanıyoruz. Hakkımızda soruşturma ve dava açılması yargı açısından utanç verici bir olay ama biz yaptığımızdan asla utanmıyoruz. Asıl suçluların utanması gerekir ancak adalet kurumuna güvenmekten başka çaremiz yok. Bizler kadın erkek demeden bu tür konularda duyarlılıklarımızı göstermek durumundayız" diye konuştu.

DOSYA YARGITAYDA
Bugün 19 yaşında olan tecavüz mağduru S. K'nin Kaş Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davası Yargıtay tarafından uygun bulunmayıp, davanın Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmıştı. Ancak yerel mahkemenin hükmünü vermesinin ardından usul yönünden yeniden Yargıtay aşamasında olan dava dosyasında üç kişi, "küçük çocukla cinsel ilişkiye girmek" suçlamasıyla tutuksuz yargılanıyor.
Yusuf Yavuz

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.