'Üstad Hazretlerinin Isparta İle İlgili Talimatları Var'

Isparta Valiliği, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen Isparta Kahramanları Sempozyumu, 21-23 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 25 Aralık 2012 10:40
'Üstad Hazretlerinin Isparta İle İlgili Talimatları Var'

Tarihten günümüze Isparta’da yetişmiş isimlere ilişkin bildirilerin sunulduğu sempozyumda, risale-i nur telifi ve neşri, risale-i nur talebeleri, hatırat bilgi, belge analizleri gibi başlıklar ele alındı.

Dünyayı Aydınlatan Anadolu Ağabeyleri Etkinliklerinin 7.si “Isparta Kahramanları” Cuma akşamı Isparta Barida Hotel’de yapıldı. Isparta Valiliği, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlen sempozyumun açış konferansı ve konuşmaları 1500 kişilik toplantı salonunda saat 19.00’da başladı.

Isparta Valisi Memduh Oğuz'un onursal başkanlığını yaptığı sempozyumun başkanlığını Akademik Araştırmalar Vakfı'ndan Prof. Gürbüz Aksoy, başkan yardımcılığını ise Risale Akademisi'nden İsmail Benek yürüttü.

Isparta halkı, çevre il ve ilçelerde bulunan nur camiasını büyük ilgi gösterdiği sempozyumda Risale-i Nurun felsefi, edebi ve sosyolojik yönlerden incelendi.

"VALİLİĞİ, ISPARTA OLDUĞU İÇİN KABUL ETTİM"

Vali Memduh Oğuz, sempozyumda yaptığı konuşmada, 1988 yılında vali olduğunu anlatan Oğuz, emekliliğe hazırlandığı bir dönemde Isparta valiliğine atandığını ve bunu neden kabul ettiğini şöyle anlattı: "Nasıl oldu ben de bilmiyorum. Isparta olunca kabul ettim. Yakınlarım bile hani emekli olacaktın dediler. Burada vazifeye başladığımdan çok kısa bir süre sonra bir kardeşim üstadın Isparta ile ilgili değerlendirmelerinin yer aldığı bir dosyayı getirdi. Onu okudum. Bir yıl Isparta'yı tanımaya çalıştım. Bana Isparta'nın zenginliğinin yerin altında yatanlar olduğunu söylediler. Üstad Hazretlerinin Isparta ile ilgili talimatları var. Özellikle buradaki kardeşlerimiz bunu bir emir olarak anlamalı."

“BİZİ YÖNLENDİREN BEDİÜZZAMAN”

Isparta ile ilgili çalışmalarda kendilerini yönlendiren ve istikamet verenin bizzat Said Nursi olduğuna değinen Vali Oğuz, "Minareci Mustafa abiyi ziyaret etmiştim. Daha ilk ziyaretimde bana 'Üstadın adil vali, adil idareci dediği sensin. Her zaman sana dua ediyorum' dedi. Üstadın 1953'ten sonra Barla'da kaldığı evini Kültür Evi yapacağız. Türkiye Cumhuriyet İl Özel İdaresine bağışlanan bu ev için devletin kasasından 1 kuruş bile çıkmadı. Evi bağışlayanlar Üstadın evi devletin tasarrufta olsun dediler. Başkası olsa heykel yapardı" diye konuştu.

"RİSALE-İ NUR, TÜRKİYE'NİN GİZLİ TARİHİ"

Sempozyumda konuşan Risale Akademi Kurucu üyesi, Sempozyum Başkan Yardımcısı Dr. İsmail Benek ise Türkiye'nin gizli tarihinin Risale-i Nur olduğunu ileri sürdü. Türkiye'nin problemlerinin çözümü için gidilecek dağın Çamdağı (Barla) olduğuna işaret eden Benek, üniversitelerde Risale-i Nur araştırma bölümlerinin açılması gerektiğini belirterek, "Her üniversitede bölümler açılmalı. Saffı evvel ağabeylerin hayatı belgesel olmalı. Romanlar yazılmalı" ifadelerini kullandı.

BEDİÜZZAMAN TALEBELERİNİN OTURUMU

Isparta Kahramanları Sempozyumu'nda tebliğ sunumlarının yanında Bediüzzaman talebelerinin de oturumu vardı. "Ağabeyler Anlatıyor" başlıklı oturumu Prof. Dr. Mehmet Aybak yaptı. Aybak, Ağabeylerin Risale-i Nur'a kendi eserleri gibi sahip çıkan kahramanlar olduğunu söyledi.

Daha sonra Bediüzzaman talebelerinin konuşmasına geçildi.

Abdullah Yeğin: Neden Isparta Kahramanları denilmiş. Çünkü hiç bir karşılık beklemeden hizmet ettiler. Allah hepsinden razı olsun. Bize öncülük yaptılar. Üstad Urfa'da vefat ettiğinde ben de ordaydım. Ancak sonra ihtilalciler Urfalı olmayanları şehir dışına gönderdi. Ben de Gaziantep ve Adana'ya gittim. Zaman zaman Isparta'daki ağabeyleri ziyaret ediyordum. İndi ilahide çok kıymetli insanlardır. Üstad Doğu üniversitesine (Erzurum Atatürk Üniversitesi) Nur üniversitesi diyordu. "Celal Bayar beni ilk reisle barıştırmak istiyor. Bu nedenle onun adını verdi" diyordu. Ama Allah'a şükür orası Nur üniversitesi oldu.

Yine Üstad Menderes'e İslam Kahramanı diyordu. "Menderes bizdendir ama yalnız kalıyor" diyordu.

BİRER SERDENGİÇTİLER

Hasan Okur: Üstadı ziyaretimde Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsinin ehemmiyetini ifade ile, 'Günde en az bir sahife Risale-i Nur okuyarak âlem-i İslâmda hâsıl olan şirket-i mâneviye sevabına dahil olmalı' diyordu. Bu cümleden olarak, bu hakikatı idrak edeli, günlük telâşe ile unutup yatsam dahi, yatağımdan kalkıp Üstadımın ilim ve marifetullah cihetiyle verdiği bir tetebbu virdi olarak kabul ettiğim dersimi, Allah'tan ciddî bir mâni olmazsa okuyorum. Ve bu ehemmiyetli noktayı bazan sorulduğunda nazara vermeyi hizmete taalluk eden bir vazife biliyorum.

Isparta Kahramanları birer serdengeçtidir. Onlara yetişmek mümkün değil. Onlar gibi yaşamak lazım. Onlar Üstadla Kur'an üzerine yemin ederek iman hizmetinde beraber oldular.

50 YIL SONRA VAN VALİSİ PLAKET VERDİ

Selahattin Akyıl: Üstadla ilk Isparta'da görüştüm. 1957 yılıydı. O zaman Üstad Isparta'da idi, yine gidip Saray Palas Otelinde kaldım. Nuri Benli ile görüştükten sonra evini bilen birisiyle gittim. Üstad beni kabul etti. İlk olarak, Van'daki talebelerini isimleriyle sordu ve ayrı ayrı selâm söyledi. Ayrıca Çaycı Emin üzerinde durdu. Ben de o zamana kadar Çaycı Emin'i tanımıyordum. Bana 'Çaycı Emin İran'a gidecek, çok merak ediyorum. Kendisine söyle gitmesin' dedi. Sonra bana hitaben, 'Ben de Van'a gideceğim, fakat Sözler mecmuasını matbaaya verdik. Üç aya kadar çıkar. Çıktıktan sonra Van'a geleceğim' dedi ve arabasına bindi, bizi iki eliyle selâmlayarak ayrıldı.

Zaman zaman hapse de girdim. 1960'ta Van'daki dükkanımın levhasında "Nur ticaret" yazıyordu. O levha için bana dava açtılar. Bundan tam 50 sene sonra Van Valisi bana Medresetüzzehra Sempozyumu'nda plaket verdi.

“MEDRESETÜZZEHRA AÇILACAK İNŞALLAH”

Adülkadir Badıllı: Üstad Isparta için Medresetüzzehra diyor. Medresetüzzehra güneş gibi her tarafı ışıklandırıyor, ısıtıyor. İnşallah yakın zamanda Medresetüzzehra Van'da açılacak. Bir şubesi de Urfa'da açılacak. Üstad hem Osmanlı döneminde hem de Cumhuriyet döneminde bunun mücadelesini verdi. Her iki dönemin yetkilileri de destek verdi. İnşallah kurulursa büyük fütuhata yol açacak.

Said Özdemir ağabey rahatsızlığı sebebiyle sempozyuma video konferans yöntemiyle katıldı. Özdemir, dua ederek çalışmanın hayırlara vesile olmasını niyaz etti.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.