Zabun Gündemi Değerlendirdi

AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, Barida Hotel's de dğzenlediği basın toplantısında gğndeme dair samimi açıklamalar yaptı. İşte Zabun'un gündeme dair o değerlendirmeleri...

Yayınlanma:
Güncelleme: 17 Ağustos 2014 19:32
Zabun Gündemi Değerlendirdi

Türkiye’nin geleceği ile ilgili, kaderi ile ilgili önemli aşamayı geride bıraktığına değinen AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, “Bunların her biri tarihi adımlar. Tabii mutlaka Ak Parti iktidarında önceki dönemlerde de zaman zaman bu tarihi adımları yaşadık. Bunların en önemlilerinden bir tanesi 80 darbesi sonrası demokratik hayata geçiş ile ilgili rahmetli Özal’ın seçim süreci. Ondan önceki dönemlerde rahmetli Adnan Menderes ve arkadaşlarının yaşamış olduğu seçim süreci ve son olarak ta 2002 tarihinde Ak Parti iktidarı ile birlikte muhteşem bir Türkiye.

Bugüne kadarda bu birlikteliğini bu kardeşliğini ve bütünlüğünü her geçen gün artıran bir Türkiye. Bu tablodan dolayı bir defa bütün milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Biz onlara layık olmaya çalışıyoruz, onlara itimat ediyor, onlara güveniyoruz ve onlarda bizim itimadımıza karşılık veriyorlar ve her seferinde de desteklerini artırarak bizi bugünlere kadar taşıdılar. Isparta’da da güzel bir seçim atmosferi yaşadık. Çalıştık koşturduk didindik ve bunun karşılığını da Isparta verdi. Ayrıca şunu da söylemem lazım Isparta’mızda biz şunu her zaman söylüyorduk Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşı özel bir sempati var. Özel bir ilgi var ve bu potansiyelin Isparta da var olduğunu biliyorduk. Temel aktör olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin bulunduğundan dolayı da onunda çok önemli bir katkısı oldu ve Isparta da Türkiye ortalamasının da üzerinde bir oy ile bu seçim sürecini tamamlamış olduk.

“YEREL SEÇİMLERDE KENDİMİZİ İYİ ANLATAMADIK”
Yerel seçimlerde kendilerini iyi tanıtamadığına değinen Zabun “İyi motive olamadık o dönem içersinde. Yani boşluk bıraktık, eksik bıraktık. Belki zamanımız yetmedi. Vatandaşımıza çok daha yakın bir temas kurma imkanı bulamadık. Birde daha öncede ifade etmiştim seçim dönemini sadece seçim dönemine sıkıştırarak sonuç alamıyorsunuz. Siyaset sürekli sahada bulunmanızı gerektiren ve sürekli vatandaşla hem hal olmanızı gerektiren ve bütün sorunlarla doğrudan doğruya ilgili olmanızı gerektiren bir faaliyet. Ve böyle bir sonuçla karşı karşıya kaldık. Ama biz bir defa 30 Mart seçimlerinden hemen sonra ifade ettiğimiz gibi oturup ta saçımızı başımızı yolacak halimiz yoktu.

Çünkü bu milletin bize karşı olan, partimize karşı, liderimize karşı olan teveccühü biz biliyorduk. Eksiklerimiz ne ise boşluklarımız ne ise bunları kapatmak sureti ile Türkiye’nin geleceği açısından çok daha önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimine odaklandık bütün teşkilat olarak. Tam kadro sahadaydık. Isparta’nın en ücra köşelerine kadar ulaştık. İlçelerimiz defalarca bu kısa süre içersinde ziyaret ettik. Onlarla uzun zamanlı bütün sorunlarımızı konuşan masaya yatırılan toplantılar gerçekleştirdik ve böyle bir motivasyon ile bu sonucu da aldık” dedi.

İki seçim arasındaki farkların altını çizen Zabun “Birincisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde temel aktör Sayın Başbakan Cumhurbaşkanımız, diğer seçimlerde tabii yerel aktörler devreye giriyor yada aday olmak isteyip de aday olamayan arkadaşlarımızın kırgınlıkları oluyor, onların etrafındaki çevrenin kırgınlıkları oluyor. Özellikle iktidar partisi açısından yerel seçimler zaten kendi içersinde bir takım handikapları barındırır. Bunlar doğaldır. Ama mümkün mertebe bunları aşabilmek önemlidir. Demek ki bunları aşma noktasında da eksikliklerimiz oluştu. Bu defa o eksiklikleri ve boşlukları yaşamadığımız kanaatindeyim.
Önümüzdeki süreçte de çok daha güçlenerek devam edeceğimiz kanaatindeyim. Ben yoksa kişileri emek sarf etmiş, gayret etmiş koşturmuş arkadaşlarımın üzerine herhangi bir şekildi suç yüklemek gibi bir yaklaşımın içersinde ben şahsen olmadım” şeklinde konuştu

“DOĞRUSU DA YANLIŞI DA VAR”
Erkan Mumcu’nun görüşleri ile ilgili de konuşan AK Parti İl Başkanı Osman Zabun “Ben o konuşmayı dinledim. O konuşmanın içeriğinde bana göre doğru olan yerleri var yanlış olan yerleri var. Orda temel olarak ifade ettiği şey şuydu; 2002 yılında Sayın Başbakanla ve Abdullah Gül ile gerçekleştirmiş olduğumuz toplantıda böyle bir düşüncelerinin olduğunu yani Cumhurbaşkanının halkın seçmesi ile ilgili düşüncelerinin olduğunu temel prensipler konuşulurken kendileri ifade ettiler ama Türkiye’nin o dönemde bu işi hazır olmadığını önümüzdeki süreç içersinde bu işe hazır olacaklarını söylediklerini Sayın Mumcu ifade etti. Şimdi daha sonraki gelişen süreç içersinde 367 krizi dönemi veya Sayın Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 367 krizine sokulmaması ve bir bunalıma itilmemesi anlamında Sayın Başbakanımız o dönemde bir kısım siyasi aktörlerle görüşme gerçekleştirmişti.

Sayın Mumcu’da bu anlamda bir görüşme gerçekleştirmişti. Toplantıda tamam 367 ile ilgili sıkıntı görmüyoruz, biz meclise 367 krizi yaşatmayacağız ama bu ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin artık kriz olmaktan çıkması için halkın seçmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu çerçeve içersinde de sizinde hedeflerinizde olan Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ile ilgili gündeme taşınması gerektiğini ifade ettiğini o günlerde de söylemişti.

Ama orda eksik kalan bir şey var. Bütün teşkilatı 367 krizi ile ilgili aşılması noktasında meclise Cumhurbaşkanlığı oylamasına katılması gerektiği yönünde açık ve net görüş ve düşüncelerini ifade etmişlerdi. Son dakikaya kadarda işin aslı Sayın Mumcu bu yönde bir yaklaşımı hissettiriyordu bütün teşkilata. Yani meclise katılacağını hissettiriyordu. Ama ne olduysa oldu bilemiyoruz. Onu tarih mutlaka deşifre edecektir. Sayın Mumcu Anavatan Partisi grubunu da partide tutarak meclise girmelerini engelledi. Bunun kodları nedir süreçleri nedir bilmiyoruz. Burada konjektüre uygun davranmak zorundasınız. AK Partinin başta genel başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ağzından birinci ağızdan defalarca dinledik.

Artık bu ülkenin başkanlık hiç olmazsa yarı başkanlık sistemine gitmesi yönünde bir talebimizin olduğunu kurumsal olarak, parti olarak bir düşüncemiz olduğunu seçimden önceki dönemde de, daha önceki dönemde de ve bundan sonrada sürekli dile getiriyoruz. Bunların her birisi Anayasal değişiklikleri de gerektiren hususlar. O yüzden 2015 seçimlerini biz ciddi anlamda önemsiyoruz. Siyasetçinin hedefinde 4 tane milletvekili seçilecekse 4nüde almak vardır. Bu bir hedeftir, bu bir idealdir. Ama bununda ötesinde özellikle biz bunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde de odakladık. 2015 seçimlerinde aynen Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi bizim potansiyelimiz her neyse %60 ise artı bir oyu nasıl temin edebiliriz son saniyesine kadar vatandaşlarımızla temas halinde olup bizde bu güne kadar güçlendirdiğimiz o gönül bağımızı daha da nasıl güçlendirebiliriz biz bunun gayreti içersinde oluruz. Ondan sonra takdiri millete bırakırız” dedi.

Zabun, Şehir Hastanesi arazisindeki belediye arsası ile ilgili olarak ta Encümen kararına imzaların atılmadığını belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Seçimden sonraki gelişmeyi takip edemedim ama ondan önceki süreç içersinde aslında kendilerine tapuların birleştirilmesi ile ilgili encümen kararının çıktığı verildiği bildirilmiş olmasına rağmen herhalde o kararın altının imzalanmasında bir sıkıntı var. Yani encümende görev alan arkadaşlardan bir kısmı o kararın altına imza atmadıklarını düşünüyorum. Bundan kaynaklanan bir durum söz konusu. Ama yazık oluyor. Önemli olan bizim için Isparta’nın biraz daha ileriye gitmesidir. Bu anlamda bu noktada biz yerel yönetim açısından da üzerimize düşün ne ise iktidar olarak, hükümet olarak bize düşen ne ise bunu karşılamaktan geri durmayacağımızı defalarca ifade ettik. Ben böyle bir gecikmeyi dramatik buluyorum.

Biz hiçbir şeyde ön yargılı değiliz. Biz her türlü görüşmeye uzlaşmaya biz hazırız. Bunu çok açık ve net olarak söylüyorum. İl Özel İdaresinin yeri olarak ta eğer bu memleketin menfaati orda farkı işlemler yapmayı gerekli kılıyorsa buna da açık olduğumuzu defalarca söylüyoruz. Bunun adı takas olur farklı yöntem olur ne olursa olsun ama iki kurumun kapasitesi bir birinden farklı. Bir şekildi uygun yöntemin bulunması gerekir. Bu noktada uygun yöntem önerilirse biz buna da sıcak bakarız.

Isparta’daki içme suyu ile ilgili bir açıklama yapan Zabun, “Ben çeşme suyu içmiyorum. Sadece kullanma suyu olarak kullanıyorum. İçme suyu için damacana su kullanıyoruz. Ama biz tabi seçimlerden öncede ifade etmiştik Eğirdir’den alınan bir su potansiyeli var, Eğirdir’den alınan su potansiyeli burada Isparta’daki şebeke suyunun kalitesinin düşürüyor. Darıderesi bizim için önemli bir avantaj mevcut birinci baraj önemli bir kapasiteyi karşılıyor. Burada ikinci bir kapasiteye ihtiyaç var. Bu rezerv darıderesinde mevcut. Bununla ilgili ikinci bir barajın yapılması ile ilgili süreci biz ortaya koymuştuk ama milletimiz farklı takdir etti. Seçimden sonrada ifade ettim ben bunu buna rağmen sayın belediye başkanımız eğer bu konu ile ilgili açık bir talepte bulunur üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirirse ikinci barajın darıderesine yapılması ile ilgili biz zaten kendi üzerimize düşen Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğümüz kendi üzerine düşün noktaları ciddi şekilde tamamladı. Eğer böyle bir talep olursa ikinci bir barajı da hayata geçirir Isparta’yı Eğirdir gölünün suyundan kurtarırız ve daha temiz bir suyla buluştururuz”dedi.

“SİZ UZATIN ELİNİZİ, BİZ TUTALIM ELİNİZİ”
Zabun konuşmasına şu şekilde devam etti. “Seçimden önce Sayın Bakanlarımız geldi ziyaret etti; Bakanlarımız ile ilgili uygun olmayan açıklamalar oldu. Ben Isparta’nın menfaati için birlikte yürüyebiliriz dedim. Ama bunların telafi edilmesi gerekir ama Sayın Başkan aynı tavrını seçimden sonrada belirli oranda sürdürdü. Şimdi diyor ki beni ziyaret etmiyorlar. Bende diyorum ki sen bir şehrin belediye başkanısın ve protokoldesin. Üçlü protokolün içindesin. Şimdi bir bakan şehre gelirken eğer sen karşılamaya gelirsen bunun karşılığını görürsün. Ama sen Sayın Bakan gelmiş veya gelmemiş bununla ilgilenmez isen ve ben önemli adamım makamımda otururum onlar gelsin diyorsan. Böyle bir şey olamaz. Yani böyle bir yaklaşım Isparta’ya hiçbir şey kazandırmaz. Sonra Isparta’ya gelen bakanlar Belediyeyi ziyaret etmiyor derseniz böyle bir şey olamaz. Siz uzatın elinizi, biz tutalım elinizi” dedi.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.