Bizi Kim Neye Teşvik Edecek?

Merhaba sevgili okurlar. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Bizler “yaftalı” tabir edilen bir mesleğin temsilcileri gazetecileriz.

Kurumlar arası diyalog için öne çıkan gazeteciler, Isparta’nın menfaatleri için vekilleri bir araya getirme çabasında olan gazeteciler, Isparta’yı tanımayıp tabelasını kaldırmaya çalışılan teneke parçasının altında sesini duyurmak için haykıran gazeteciler, uçakların kanadına asılıp “uçağı ıspartadan kaldırmayın” diyen yine bizler. Fabrikaların kapanmaması, kapılarına kilit vurulmaması için çaba gösteren gazeteciler.

İşte bu gazeteciler kimine göre Entellektüel bilmem ne, kimine göre halktan kaçış için en güzel arabozucu. Oh ne ala millet ne şahane bahane... birilerinin seçim dönemlerinde yanından ayırmadığı en önemli materyal, haklıları söylemeye çalıştığımızda halka kötü örnek. İşte bizler böyle bir mesleğin temsilcileri. Şimdi söylemek istediğim şey, kimin yada kimlerin olduğu hiç önemli değil bu yazıda bahsi geçenler.

Isparta için hayırlı bir iş yapıldığında önce duyup sonra bu sevinci halkla paylaşmak için gece gündüz çalışan yine biz. Isparta için teşvik verilmezken kılını kıpırdatmayan değil, herkesten önce bu acıya feryat eden yine biz. Daha iki gün önce teşvik paketi açıklandığında Isparta’nın aynı yerde saydığını görenler yine gazeteciler. Gördüklerini görmeyenlere göstermek için punto ponto haberler yapan fedakar gazeteciler.

Şunu kimse unutmasın ki bu memleketin ekmeğini 1 kişi dahi yediği müddetçe, Isparta’nın bir karış toprağında bu şehrin gülleri açmaya devam ettiği müddetçe, bu şehrin kalkınması için emek veren çaba gösteren, baca tüttüren, karın doyuranlar olduğu müddetçe bizler susmamaya devam edeceğiz.

Bizler 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' hadis-i şerifini bizlere hatırlatan bir ümmetin torunlarıyız. Bu hepde böyle devam edecek. Birileri görmezden gelse bile.

Murat KARADAŞLI