Duayen Gazeteci Hasan ÖZBEK Yazdı

Türk milleti olarak Osmanlı Devrinden kalma bazı kötü alışkanlıklarımızı hala devam ettiriyoruz.

Şöyle ki:
Benim adamım, yolsuzluk, rüşvet, başkaları hakkında tanımadan fikir yürütmek, hatta aleyhinde konuşmak.

Kahvede, köşe başında, parkta, dükkanda, sağdan soldan asılsız almış olduğu duyumları konuşmak, hatta yazmak.
Biz Türk milleti olarak benliğimize işlemiştir.

Tabiî ki bu 21. yüzyıl bilgisayar teknolojisinin geliştiği bugünyamızda yeni nesil için daha da sakıncalar doğuracaktır.

Önceki gün, yerel gazetelerimizden birinde (Demirel küstü mü?. Neden Mezuniyet törenine gelmedi. Rektör değişikliği için mi gelmedi.) köşe yazısı beni çok üzdü. Her şeyden önce, şahıslar hakkında bir yazı yazarken, şahısları iyi tanımalı, onun hakkında bilgi sahibi olmalı, seviye farkını iyi gözetmelidir.

Sayın Demirel, SDÜ ismi ile bütünleşmiş bir devlet adamıdır. İnsan binalara küser mi? Ali gider, Veli gelir. O makamlar geçicidir. Bunu siyasi polemik haline getirmek bir gazeteci için yanlış ve sakıncalıdır. Gazeteci dengeli olmalı. İlerisini çok iyi düşünmelidir. Gazeteci günlük yaşamamalıdır.

Bugün öğrencisi, personel ve yönetim üyesi ile 100 bin üzerinde olan SDÜ Isparta’nın birinci derecede gelir kaynağıdır.

Ben SDÜ kuruluşunu, üniversitenin gelişmesini takip eden bir insan olarak, hatta; Üniversite kuruluş heyeti ile beraber Sayın Demirel’e gittiğimizde ( BEYEFENDİ ISPARTA’MIZA NE ZAMAN ÜNİVERSİTE KURULACAK,) diyenlerden biri olarak bu yazı beni üzdü. Bu gibi asılsız mesnetsiz yazı yazmak doğru değil. Bu Ne yazı yazan şahsa ne de kimseye fayda sağlamaz.

(Hasan ÖZBEK - ISPARTA)