Durdurun Bu Fiyatları!

Yem fiyatlarının bir ayda üç defa artarak 53 liradan 67 liraya kadar yükselmesi besicileri endişelendiriyor. Besiciler; “Şu Kurban Bayramı gelse de hayvanları elimizden bir an önce çıkarsak diye bekliyoruz” dediler. 

Yem fiyatlarının son zamanlarda sürekli artması besicileri zor durumda bıraktı. Ülkemizin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen sayılı ülkelerden biri olduğu halde yem ve samanın yurt dışından ithal edilmemesi gerektiğini ifade eden Besici Mehmet Ali Soydemir, yapılan uygulamaların yanlış plansız ve programsız olduğunu ileri sürdü. 

“GİRDİLERİN DEVAMLI ARTMASI, DESTEĞİNİN YETERSİZ KALMASI NEDENİYLE YEM FİYATLARI BİR TÜRLÜ DÜŞÜRÜLEMİYOR” 

Soydemir, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “Tarımda yapılan bazı yanlış uygulamalar, samanın aşırı pahalanmasına, ülkede olduğu gibi Isparta’da da saman arayışına ve bunun sonucu ithal edilmesine kadar gitmiştir. Şimdi söz konusu olumsuzluk yeme yansımaya başlamıştır. Mazot gübre fiyatlarının devamlı artması devlet desteğinin yetersiz kalması sonucu yem fiyatları bir türlü düşürülememiştir. Devlet bu sorunu çözmek için çiftçi ve yine çiftçiyi temsil eden Ziraat Odaları ile görüşülerek ortak bir karar alınmalıdır. İthalat en son çözüm olarak düşünülmeli en azından yem hammaddesinin ithalatında vergi indirimlerine gidilerek yem üreticileri desteklenmelidir. Doğru ve kararlı adımlar atıldığında görülecektir ki ucuz yem hayal olmaktan çıkacaktır” dedi. 

“TARIMSAL TOPRAKLAR ÜRETİME YÖNLENDİRİLMELİDİR” 

Ülke genelinde hala ekonomik olarak sulama yapabilecek 3,5 milyon hektar, Isparta’da ise 130 bin hektarlık tarım alanına Devlet olarak yatırım yapılması gerektiğini vurgulayan Soydemir; “Çiftçiler tarlalarını sulayamıyorsa, miras sorunundan dolayı topraklar parçalanıyorsa, verilen destekler yapısal ve yeterli değilse, tarımsal girdi ve çıktılarda gerektiğinde fiyat ayarlaması yapabilecek bir yapınız kalmamışsa Türk tarımında ve sektörde sorunlar devam edecektir.

“YEMDEN ALINAN VERGİ ORANLARI DÜŞÜRÜLMELİDİR” 

Bugün bakıldığında, tarımsal girdi maliyetleri çok yüksektir. Bundan dolayı da çiftçimiz kâr edememekle birlikte ürün fiyatları Dünya piyasasına göre az da olsa yüksek olabilmektedir. Hayvancılığın en önemli girdi maliyeti yem maliyetidir. Yanlış politikaların yanında yem maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı da hayvancılığımız sıkıntılı zamanlar geçirmektedir. Burada fabrika yemlerinin ithalat vergilerinin düşürülüp yemin daha ucuz ithal edilip hayvancılığı sürdürmek köklü bir çözüm üretmez. Dışarıdan hayvan ithal etmeye başladığımızda ithal edebileceğimiz ülkelerde hayvan fiyatları ikiye katlanmıştı, aynı şeyin yemde de olabileceğini düşünmek gerekir.

“YEMDE MALİYETİ AŞAĞI ÇEKECEK PROJELER ÜRETİLMELİDİR” 

Kendi çiftçimizi, yem sanayicimizi ve hayvan yetiştiricilerimizi değişik kalemlerde ve yeterli oranlarda sübvanse edip destekleyebilirsek yabancı üretici ve sanayicisini desteklememiş olacağız ve bununda milli ekonomiye katkısı olacaktır. Esas köklü çözüm verimli topraklarımızı kaliteli ve temel politikalar geliştirerek işleyebilmekte ve üretebilmektedir. Tarımda girdileri düşürecek tedbirler almak ve daha ucuza yem bitkileri ve yem hammadde ürünlerini yetiştirmek, sulama problemlerinin bir an önce çözülmesi, destek politikalarının düzgün oluşturulabilmesi gibi temelde sorunlara el atıp gıda güvencesi anlamında geleceğimizi planlamamız gerekmektedir” dedi.