Eko-Turizm Atağı

Isparta Valiliği ve Süleyman Demirel Üniversitesi işbirliğindeki yürütülen ‘Eko Turizm’de Yeni Meslekler: Isparta Üzerine Örnek Çalışma” konulu Hayat Boyu Öğrenme Projesi’nin tanıtımı yapıldı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 11 Kasım 2012 10:51
Eko-Turizm Atağı

İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen programa Vali Memduh Oğuz, Eğirdir Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral, Almanya, Slovenya, Yunanistan ve İtalya ülkelerinin proje temsilcileri ve bazı meslek örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Programda yöneticilerin bir ilin bütün özelliklerini bilmesi gerektiğini belirten Vali Memduh Oğuz, “Yöneticiler bir geminin, bir teknenin, bir uçak gemisinin kaptanlarına benzetilebilir. Bütün yöneticiler için; aile yönetimi, iş yönetimi, il yönetimi veya kurumların yönetimi için aynı benzetme yapılabilir. Bütün yöneticilerin bence ilk yapması lazım gelen, nereyi ve neyi yönettiklerini tespit etmeleridir. Yönettikleri bir ilin bütün özelliklerini, kabiliyetlerini, imkanlarını anlamaya çalışmaları gerekmektedir. Bundan sonra da o ilin kabiliyetlerine, imkanlarına uygun bir hedef seçerek onu o istikamette yönetmeye çalışması gerekmektedir” diye konuştu.

ANADOLU’NUN EN BÜYÜK RASATHANESİ ISPARTA’DADIR
Kendisinin yaklaşık 2 yıldır Isparta Valisi olarak görev yaptığını bildiren Vali Oğuz, “Görevimin 1 yılı Isparta’yı bilimsel manada tanımak için yoğun gayretle geçmiştir. Ben bu dönem içerisinde daha önce söylenmemiş, tespit edilmemiş bir husus var mı diye araştırdım ve Isparta’ ya bir isim, bir misyon bulmaya çalıştım ve bunu da buldum. Isparta bir ilim şehri özelliklerinin tamamını taşıyor. Isparta’da ilim şehri olduğunu söyleyebilmemiz için, eğer tarihi bir araştırma yapacak olursak 2 bin yıl geriye gitmemiz gerekir. Çünkü büyük Men medeniyeti bizim Isparta’mızda oluşmuştur. Anadolu’nun en büyük rasathanesi Isparta’dadır” dedi.

İNSANLA BARIŞ PROJESİDİR
Ardından SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İskender Akkurt da, Ekoturizmin temelinde bir doğa felsefesinin var olduğuna değindi. Doğa felsefesini, doğayla insanın bütünleştiği bir düşünce altyapısı olarak tanımlayan Akkurt, “Doğaya egemen olmanın yolu, doğaya boyun eğmekten geçer. Doğa felsefesi, insanın aynı zamanda doğaya dönmesi ve kendini bulması anlamına gelmektedir. Bu proje, AB Projesidir. Avrupa Birliği ile bütünleşme projesinin somut uygulamalarından bir tanesidir. Avrupa Birliği ile bütünleşmek demek, özgürlük yolu demektir. Çünkü ülkeler arasındaki sınırlar ne kadar uzunsa, özgürlüğü kuşatan duvarlar da o kadar uzun demektir. Avrupa Birliği demek, özgürlük yolu demektir. Bunun sadece bölgesel bazda da tanımlanması gerekir. Aslında global özgürlüğün de yer yer tanımlanması gerekir. İşte bu bölgesel fonlarla ve daha sonra global fonlarla finanse edilen eylemlerin temeline doğa felsefesini de koyduğunuz zaman, insanlığın evrenle, doğayla yeniden anlaşmasıdır. Demokrasinin, siyasal sınırları içerisinden çıkıp globalleşmesidir aynı zamanda. Buradan baktığımızda insanla barış projesidir bu proje aynı zamanda ve insanlığın kendine dönüş projesidir. Burada kültürlerin etkileşiminde, kültür patlaması dediğimiz yeni bir çağ ortaya çıkıyor. Değerlerin sentezlendiği yerde daha ileri bir medeniyet ortaya çıkıyor. Ekonomik bakımdan bakarsak, dünyanın neresinde olursa olsun bir yoksulun zenginleşmesi, refah durumunun iyileşmesi demek, dünyanın öbür ucundaki insan için bir Pazar geliştirmesi demektir. Bu projenin tüm ülkemize ve tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

ISPARTA’NIN TURİZMDEN ALACAĞI PAY ARTTIRILACAK
AB Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi tarafından projeye 243 bin 883 bin avro hibe desteği verildiğini belirten Vali Yardımcısı Niyazi Can da, Eko Turizmin, doğal çevrenin korunmasının öneminin anlaşılması, ilginin artması ile eş zamanlı olarak gelişme gösterdiğini anlattı. Eko Turizm yılda yüzde 25 – 30 oranında artış gösterdiğini bildiren Can, “Eko Turizmi tanıtmak gerekirse, doğaya duyulan özlemin ortaya çıkması, koruma ve gelişmeye dayalı olarak turizm potansiyelinin model olması ile ilgilidir. Eko Turizm bir yandan, ekolojik ve sosyal dengenin sağlanması, diğer tarafta doğal alanların korunmasında bir araç olarak görülmektedir. Isparta’da da eko turizm, kültürel ve tarihi değerleri yanında doğal güzellikleri ve biyolojik çeşitliliği ile her avantajı özel bir yere sahiptir. Güller ve göller diyarının incisi konumundadır. Türkiye Ekonomi Stratejisi 2023 Eylem Planı ve 2013 olarak değerlendirildiğinde ilimizde doğal, tarihi, kültürel ve coğrafi değerlerini koruma, kullanma dengesi içinde inanç turizmi, dağ ve doğa turizmi, sağlık turizmi, yayla turizmi, mağara turizmi için alanlarımız mevcuttur. Isparta’nın turizmden alacağı payı ve hizmet anlayışını artırmayı hedeflemekteyiz. Eko turizm noktaları belirlenerek ele alınması, bu değerlerin tanıtılması ve kullanım kriterleri belirlenerek çalışmalarımız devam edecektir” görüşlerine yer verdi.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.