Gölcük Projesi'ne Bir Tepki Daha

Milli Parklar Bölge Müdürlüğü Gölcük Tabiat Parkı’nı değiştirecek bir projenin engellerini 3 yılda aşarak yönetim planını ilgili kurullara onaylattırdı. Proje ihalesi yapılarak, Kalkınma Bakanlığı’nın 2016 programına dahil edildi.

Ancak projeyi destekleyenlerin yanı sıra karşı çıkanlar da var. Bunlardan bir tanesi de SDÜ Öğretim Üyesi ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışma Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici oldu. Kesici, Gölcük’e yapılması planlanan projenin akıl ve bilim dışı olduğunu savundu.

5 MİLYON ÖNCESİNE DAYANAN BİR GEÇMİŞİ VAR
Gölcük’ün bir tabiat alanı olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, projenin daha çok para nasıl kazanabiliriz diye düşünülen bir proje olduğunu belirterek, “Üzücü bir tasarım” dedi.

Kesici, görüşlerini şöyle aktardı: “Burası halkın çok talep gösterdiği bir yer. Biz toplantılarımızda halkın buraya çok talep göstermesinin bir yandan memnuniyet verici olduğunu belirtirken bir yandan da sınırlanması, korunması ve temizliği ile ilgili uyarılarda bulunuyoruz.

Buraya kesinlikle belli bir projenin yapılmasına izin verilmemeli. Gölcük’ün tarihsel gelişimini incelediğimiz zaman etrafında volkanik gölü etrafındaki bitkileri ve hayvanlarıyla birlikte 5 milyon öncesine dayanan bir geçmişi var. Dünden bugüne olan bir yer değil. O nedenle tarih bütünlüğü var. Birinci derecede doğal sit alanı olarak kabul edilmekte. Ayrıca burası doğa ve tarih müzesi. Burada 9 çeşit memeli türü var. Ayrıca çok sayıda kuş, böcek türleri var.

HİÇBİR BİLİM ADAMI ÇOK GÜZEL YAPIYORSUNUZ DEMEYECEKTİR
Avrupa’daki birçok tabiat alanıyla karşılaştırdığımızda Gölcük daha fazla bitki örtüsüne sahip bir yer. Burada yapılaşma, spor sahası, tenis kortları yapmaya başladığınızda buradaki canlı çeşitleri de yok olacaklardır. Belki ileride herhangi bir hastalığa iyi gelebilecek bir endemik bitkiyi burada yok edeceğiz. Çünkü Isparta tarafı tıbbi ve aromatik bitkiler açısından çok önemli bir değer. Bu yönden endemik türler azalacak ve yok olacaktır.Avrupa ülkeleriyle burası karşılaştırılıyor. Avrupa ülkeleri daha önce tabiat alanlarıyla ilgili değişiklikler yaparak büyük hatalar yapmışlar. Yanlışlıkları görmüşler ve 100 yıl önce vazgeçmişler. Avrupa’daki bilim insanlara deseler ki; Gölcük’ü spor tesisleri gibi tesisler yapacağız. Hiçbir bilim adamı çok güzel yapıyorsunuz demeyecektir. Buna karşı çıkacaktır.

BURASI İÇME SUYU KAYNAĞIDIR
Ayrıca burası bir içme suyu kaynağı. Yıllardır Isparta’nın içme suyunu sağladı. Stratejik öneme de sahip bir yer. Belki bugün burayı aktif olarak kullanmıyorsunuz ama ileride ne olacağı belli değil.

MEDENİYET DÜŞMANI DEĞİLİZ
Biz medeniyet düşmanı değiliz. Biz doğa bilimcileri olarak neyin ne olduğunu gösteriyoruz. Siz buraya neden tabiat parkı, birinci derecede doğal sit alanı dediniz. Bu unvanların açılımlarına baktığınızda buralar önemli bir değerdir. Türkiye’de kaç tane tabiat parkı, dünyada kaç tane doğal sit alanı, Gölcük gibi bir alan var. Gidin başka yerlere yapın. Başka yer mi bulamadınız? Siz buralara bunu yaptığınızda geri dönüşümü olmaz. Gölcük değiştirilmemeli, dönüştürülmemeli. Para her şey değildir. Gölcük’ün gelecek nesillere kalması gerekir.

KENT KONSEYİ DE BUNA KARŞI ÇIKMALI
Bu havza beslenme havzasıdır. Su üretimi görevi yapıyor. O nedenle burası tabiat parkı amacı doğrultusunda su seviyesi ve su amacı korunması gerekir. Siz buraya tesis yaptığınızda buranın su kalitesini ve su seviyesini koruyamazsınız. Dünyada ve Türkiye’de örnekleri araştırılsın. Nereye spor tesisleri yapıldıysa daha çok su ve daha çok kimyasala ihtiyaç duyulmaktadır. Bu proje aynı zamanda Gölcük Gölünü kurutacak ve oranın iklimini değiştirecek bir projedir.Kent Konseyi de buna kesinlikle karşı çıkmalıdır. Buna sessiz kalmamak gerekir. Doğa, Gölcük varsa yaşam var. Para uğruna bunları dönüştürürse yok ederseniz.”