Hasan Hüseyin AKAGÜNDÜZ

Hasan Hüseyin AKAGÜNDÜZ

Hızlı Gündem...

 
Son zamanlarda gazeteci dostlarımla sohbetlerimde ağırlıklı konu gündeme yetişememek olmaya başladı. Ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de haber niteliği taşıyan olaylara birebir yetişememekten kaynaklanan ISMARLAMA HABER metinlerinden duyduğum rahatsızlığı dile getirişim onların da dertleri olduğu gerçeğine götürdü beni. 
 
Yerelde basın mensubu veya gazete sahibi olmanın bir takım avantajları yanında dezavantaj ve kısıtlılıklarını da irdeleme fırsatımız oldu. Özellikle de AYAKTA KALMA adına kişisel sermayeden çok, abonelik dahil ilana duyulan ihtiyaç ta gündemi meşgul etti. 
14 yerel gazetenin yayında olduğu ilimizde nitelikli muhabir ve dizgici bulmanın bile zorluğu dile getirilince İLETİŞİM liseleri ve yüksekokulların bu ihtiyacı karşılamaya yetmediğini gördüm. Belki de öğrenim gördükleri alanda çalışmak istemeyen bir gençlikle karşı karşıyayız. Bu da bizi yöneltiliş yanlışlığına götürüyor. 
 
Ben elle tek tek harf dizgisi yapıldığı dönemleri yaşayanlardanım. Bugün bilgisayar marifetiyle el değmeden herşey en hızlı şekilde gerçekleştirilebilir halde iken, hem maliyet hemde nitelikli eleman sorununu algılama güçlüğü yaşadım açıkçası. 
 
Özellikle kurum ve kuruluş haberlerine baktığımda O KURUM TARAFINDAN KALEME ALINMIŞ HALin beni çok rahatsız ettiğini dile getirdiğimde ZAMAN ve DİKKAT kelimeleriyle cevap üretildi. Sizlerde dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama özellikle ilçe haberlerinde daha çok göze çarpıyor bu durum. Ben haberi okurken GAZETENİN SAHİBİ KİM diye düşünmüyor değilim. 
 
Gazete sahibinin eğitimliliği yanında; nitelikli eleman diyordum ama editör çalıştıran olmadığını da öğrenmiş oldum. Bu durumda iletilen metnin aynen yayına veriliyor olması da manidar değil! 
 
İlan-reklam-abone tabii ki devamlılık için gerekli ama sanırım asıl sorun resmi ilanlar.. Onunda şartları 14 gazetenin tamamına aynı fırsatı vermiyor. Renklilikten-sayfa sayısına hatta harf boyutuna kadar varan bir sürü kriter var ve bu sebeplerde mahalli basını temkinli olmaya zorluyor anlaşılan. 
 
Tabii ki yazmaya başlarken niyetim mahalli basının zorlanmaları değildi ama konu ister istemez işin o tarafını da gündeme getiriverdi. Gazetecilerin BASIN KARTI mutlaka olmalı ve girip-çıktıkları her yer ve kurumda bunu ibraz etmeliler. Böylelikle de eline bir bloknot, birde fotoğraf makinası alan herkes kendini gazeteci diye tanıtmamalı. Bana sorarsanız köşe yazarlığı bile gazetecilik değil ama toplumsal algı bu yönde, ne diyelim!  
 
Basın bir güç elbette. Özellikle 15 Temmuz sonrası öneme haizliği bir kez daha açığa çıktı. Hem bilgilendirme hemde harekete geçirme gücü olduğu görüldü. Tarafsız gazeteciliğe inanmıyorum, her birimiz gibi DEVLETTEN YANA TARAF olunmalıdır. Toplum bilgilendirilirken DEVLET EBED MÜDDET ilkesi unutulmamalıdır. Başka ülkemiz falan yok.. Bizleri bizim kabul edebildiğimiz gibi kabul edebilecek ülke olduğunu da düşünmüyorum. Olumsuzlukları anında bildiren basın, olumlulukları da anında iletmeli ve ihtiyaç duyduğumuz MORAL ve MOTİVASYONUN KAZANILMASINA katkı sunmalıdır. Zira iyi haberlere çok ihtiyaç duyuyoruz, onlarda oluyor ama gümbürtüye gidiyor.  
 
Bakın; ben halâ basın diyorum, medya demedim hiç. Çerçeveyi büyümek istemedim. Sözümün özü şu ki: BASIN SOSYAL SORUMLULUKLARINI UNUTMADAN BİLGİLENDİRME YAPMALI ve KAYNAŞMAYA 

2/2
ZEMİN HAZIRLAMALIDIR. Hani sorsanız herkes şunu der ‘’EĞİTİM ŞART.. ‘’ Okul sonrası hayatlardaki en önemli görev de bu yüzden basın ve medyanındır. Zira ; insanımız gazete okumasa da, cep telefonundan haberleri-gelişmeleri izliyor, Tv izliyor.. Herşey çok hızlı gelişiyor-değişiyor ama biz bu değişime basın ve medya kuruluşları aracılığıyla çabuk adapte oluruz diye düşünüyorum. 
Selam ve sevgilerimle.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hüseyin AKAGÜNDÜZ Arşivi
SON YAZILAR