Isparta’nın 2. Kadın Milletvekili Olacağıma İnanıyorum

Isparta’nın 2. Kadın Milletvekili Olacağıma İnanıyorum

Yayınlanma:
Güncelleme: 27 Şubat 2015 00:59
Isparta’nın 2. Kadın Milletvekili Olacağıma İnanıyorum

Hasta yakınından şiddet gördüğü için Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de ilk kez savunmaya başlayıp bir devrime imza atılmasını sağlayan Uz. Dr. Elif Adanır, şiddetin her türlüsü ile mücadele için politikaya girmeye karar verdiğini söylüyor.

Uz. Dr. Elif Adanır. Radyoloji Uzmanı. Isparta ile yolu 1999 tarihinde kesişti. Başörtülü olduğu için "Ben bu kadının bilgisine güvenmem" diyerek tedavi olmayı reddeden zihniyet ile de karşılaştı, psikolojik şiddet uygulayan hasta yakını ile de karşılaştı. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk kez Uz. Dr. Elif Adanır’ı savunmak için avukat tahsis etti. Bu anlamda bir devrime katkı sağladı. Şimdi ise Meşrutiyet, Ayanlar, Kurucu Meclis, Senato ve Türkiye Büyük Millet Meclisi dâhil 139 yılda sadece ve sadece 1 kadın parlamenter çıkaran Isparta’da yeni bir devrime imza atmak istiyor.
O AN'I ANLATIYOR
Uz. Dr. Elif Adanır, Türkiye’nin ilk şiddet davasını kazandığı süreçte Türk Tabipler Birliği (TBB) ile yapılan toplantılarda politikaya atılmaya karar verdiğini anlatıyor. Uz. Dr. Elif Adanır, şöyle diyor: "AK Parti’nin Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı en başından beri izliyorum. Ben, başörtülü olduğum için 'Bu Tıp doktorunun bilgisine güvenmem. Tedavi olmayı kabul etmiyorum' diyen zihniyet ile karşılaşmış biriyim. Yine hasta yakınlarından psikolojik şiddet görmüş biriyim. Ama şu da var: Davayı kazandım. Masumiyetimiz ortaya çıktı. O kişi gelip benden özür diledi ve kader, yine o kişi bana muayene için geldi. Hastanede denk servis vardı. Ben o hastayı kabul etmeyebilirdim. Ama ettim. Sevgiye, hoşgörüye, nezakete ihtiyacımız var.”

Uyuşturucu ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele, Kadın Hakları, Ailenin Korunması, Şiddete Karşı Eylem Planları için yasama organında etkin görevler almak istediğini anlatan Uz. Dr. Elif Adanır, "Ben bir İmam Hatip kızıyım. Babam, kız çocuklarının mutlak surette okutulması gerektiğini söylerdi. Kardeşim Mazlume hanım benim üzerime titrerdi. 37 yıl önce babam, kız çocuğu okuttuğu için, bu yönde konuşmalar yaptığı için çok eleştirilmiştir” diyor. Niçin AK Parti sorusuna ise, Sağlıkta Dönüşüm Programı, kadına verdiği değer ve fikirlerine uygun olması şeklinde yanıtlıyor. Uz. Dr. Adanır, AK Parti’nin 2015’te 81 kentten Parlamento’ya en az 81 Milletvekili göndermek istediğini de anlatıyor, "Bu bana sarsılmaz güven veriyor" diyor.

MİHRİBAN HANIM
"Günde 50-70 kişiye hizmet veriyordum. Şimdi Yasama organında Isparta ve canım ülkem için hizmet etmek istiyorum" diyen Adanır, 17. Dönem (1983-1987 Anavatan Partisi) Parlamenteri Fatma Mihriban Erden’i örnek aldığını anlatıyor. Adanır, şöyle diyor: "Meşrutiyet’in İlanı’ndan (1876) bu yana Isparta’da tek bir Parlamenter var: O da Öğretmen Emeklisi Fatma Mihriban Erden. Ben onun açtığı yoldan gitmek istiyorum. Allah’ın izniyle Isparta’nın 2. kadın milletvekili olacağıma inanıyorum. Mücadeleci bir ruhum var. Yasama organında çözüm üretecek bilgi birikimi ve donanıma sahip olduğumu düşünüyorum. Süreci en iyi şekilde yöneteceğim. Gerisi Hak’tan. Sonuç ne olursa olsun hizmete devam edeceğim.”

AKDENİZ:
Elem verici bir durum ama hatırlatmak zorundayım: Siz Sağlık Bakanlığı’nın Tıp doktoruna karşı geliştirdiği şiddet ile mücadele eylem planının ilk vakasısınız.

UZ. DR. ELİF ADANIR:
Hasta yakını tarafından psikolojik şiddet konusunu söylüyorsunuz. Evet öyleyim. Çok masum olduğum halde, bir yanlış anlaşılma sonucu hasta yakınından ağır bir şekilde psikolojik şiddet gördüm.

AKDENİZ:
Dava açtınız. Bildiğim kadarıyla Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de ilk kez bu davaya müdahil oldu. Avukat tahsis etti?

UZ. DR. ELİF ADANIR:
Evet. Doğru. O dönemler Tıp Doktoru yoğunluklu olmak üzere sağlık çalışanlarına karşı çok şiddet eylemi vardı. Şehit Tıp doktorları var. Çok kötü manzaralar var. Sağlık Bakanlığı, şiddete karşı ilk etkin mücadele başlattı. Davalarda taraf olmaya karar verdi. İlk taraf olduğu dava da benim vakam. Sağlık Bakanlığı avukat tahsis etti ve davayı kazandık. Hasta yakını müeyyide gördü. 400 gün hapis aldı. Sonra ceza Denetimli Serbestlik’e çevrildi.

AKDENİZ:
Nasıl bir şiddetti bu?

UZ. DR. ELİF ADANIR:
Ağır hakarete uğradım. Özünde bir yanlış anlaşılma vardı. Psikolojik şiddet gördüm ve ne yazık ki o şiddeti yapan da bir kadındı. Buradan şu çıkıyor: Birbirimizi anlamıyoruz. Saygı göstermiyoruz. Hoşgörü ile yaklaşmıyoruz. Bir zihniyet devrimi gerekiyor; onun için siyasete girdim.

AKDENİZ:
Politikaya atılma gerekçeniz şiddet ile mücadele. Doğru mu anlıyorum?

UZ. DR. ELİF ADANIR:
Sadece bu değil. Bir zihniyet devrimi. Bu olaydan daha ağır bir travma yaşattılar bana. İsterseniz onu da anlatayım.

1994-1999 arası Trabzon’da görev yaptım. Tıp Fakültesi okurken başörtülü idim. Fakülte’ye girerken başörtümü çıkarıyordum. Ama Trabzon’da görev yaparken başörtüsü takardım. Yasa henüz çıkmamıştı. Ama ben takardım. Trabzon’da ses de çıkarmazlardı. Tek bir vaka hariç. O da kalbimi salladı.

Bir beyefendi, başörtülü olduğum için bana muayene olmayı ret etti. "Ben bu kadının bilgisine güvenmem" dedi. Kalbimi çok acıttı bu. Şu anda içerisinde yaşadığımız için dönüşümün ne kadar değerli, paha biçilemez olduğunu göremiyoruz; ama ilerleyen tarihlerde bu dönüşümün ne denli güçlü olduğunu anlayacağız. Şu zihniyete bir bakın. Kişi, başörtülü olduğum için Tıp bilgimi sorgulamaya cüret ediyor. İnanılmaz, inanılmaz! Şunu söylemek istiyorum: Ben 1999’dan bu yana Isparta’da görev yapıyorum; ama Antalyalıyım.

Işıklar Caddesi’nde bir mağazaya gitmiştim. Bütün samimiyetimle söylüyorum mağazadaki görevli, beni adeta kovdu. Neden? Başörtülü olduğum için. Bir acı örnek daha anlatayım. Alışveriş için bir yere gittim yine Antalya’da. Karşımdaki kişi bana "Senin bu ürünü almaya paran yetmez" dedi. Neden? Başörtülü olduğum için. Türkiye bu büyük travmalardan çıktı. AK Parti’yi o yüzden çok seviyorum.

AKDENİZ:
Niçin Isparta’yı seçtiniz? Isparta’nın tarihinde Kadın Parlamenter kültürü yok. Antalya’da şansınız daha yüksek olabilirdi.

UZ. DR. ELİF ADANIR:
Kader olarak bakıyorum. Kısmetse olur. Ben olması için var gücümle uğraşacağım. Boğa burcuyum. Mücadeleci bir ruhum var. Anaç yönüm olduğu kadar savaşçıyım da. Yılmam, yıkılmam.

Kent ayrımına gelince... Kendimi Ispartalı hissediyorum. 1999’dan bu yana Isparta’dayım. Isparta ile tanışmam büyük travma ile başladı aslında: 17 Ağustos 1999 depremi günü Isparta’da göreve başlamıştım. Eşim Uz. Dr. Mustafa Adanır. Deniz Hastanesi'nde askerdi. 48 saat eşime ulaşamamıştım. Çok zor bir 48 saat. O gün Hastane Listesi’nde eşimin de ismi vardı. Ancak eşim o gün hastanede kalmamış. Bir yakının yanındaymış ve deprem sonrasında da kurtarma çalış­malarına katılmış. Eşim o yüzden "Benim doğum tarihim 17 Ağustos" der.

Parlamento konusuna gelince... Devlet-i Aliyye’den bu yana Isparta’da tek bir örnek var. Halkın temsili ve meclis organiza­syonu biliyorsunuz 1876 Meşrutiyet'in İlanı ile haşlıyor. Kültürümüzde Ayanlar Meclisi var, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten; Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa eden Kurucu Meclis var, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) var, Senato var. Ancak Isparta’dan tek bir kadın Par­lamenter çıkmış; o da 1983 Genel Seçimi'nde. Ana­vatan Partisi'nden Fatma Mihriban Erden Emekli Öğretmen. Rahmetli Mekânı Cennet olsun.

1987 yılına kadar Isparta Parla­menteri olarak görev yapmış. Şimdi ben 2. devrimi gerçekleştirmek istiyorum.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum