Isparta’ya Dev Yatırımlar Geliyor

BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, Isparta’nın yatırımlar ve görünümü hakkında son bilgileri paylaştı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 09 Ocak 2014 11:08
Isparta’ya Dev Yatırımlar Geliyor

Dev yatırımların Isparta’ya gelmek üzere olduğunu müjdeleyen Engin, Hızlı Tren ve Gül Vadisi gibi önemli projeler için de yorumda bulundu.

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreteri Tuncay Engin, Isparta’nın bölge için son görünümünü gözler önüne serdi. Özellikle BAKA merkezinin Isparta’da olmasının ilimize büyük katkı sağladığını ifade eden Engin, kırsalda olmaları nedeniyle de yatırımcılar için avantaj oluşturduklarını bildirdi.

“DİĞERLERİ GİBİ SADECE PARA DAĞITAN BİR AJANS DEĞİLİZ”
BAKA’nın, devlet ile yatırımcı arasında tıkanan süreçleri çözüm için hızlandırdığını ve kamu adına ücretsiz iş yaptıklarını belirten Engin, “Bu süreçte kamu otoritelerini devreye sokuyoruz. Kuruluş amacı böyle. Ama her ajansta bu şekilde oturmadığını duyuyoruz. 26 ajans var. Birçoğu para dağıtan kurumlar gibi çalışıyor” dedi.

“ISPARTA’YA DEV YATIRIMLAR GELİYOR”
Öte yandan Isparta’ya dev yatırımların gelmek üzere olduğunu müjdeleyen Engin, bilgilerini paylaştı. Orman atıklarından elektrik enerjisi elde edilmesi için bir projenin bulunduğunu ve 90 milyon Avro’luk bir proje olduğunu dile getiren Engin, şunları söyledi; “Henüz başlamadı ama biz onaylarının alınmasını sağladık. 90 milyon avroluk bir proje. Antalya yolu üzerinden Eğirdir’e dönüş bölgesinde 250 dönüm orman hazinesi üzerinde kurulacak. Ormanda dökülen dallar ve parçalarından elektrik enerjisi elde edilecek. 1300 köylüye bu şekilde iş sağlanacak.

“GÜNDE 80-100 TIR ÇIKIŞI OLACAK”
Bunun yanında devasa bir içecek tesisi projesi var. 50-70 milyon dolar arasında bir yatırım yapacak. Yerini aldırdık. Yatırımın takibine 9 ay geriden başladık ve sonuçlandırdık. Isparta’da hiç gündemde yoktu bu yatırım. Antalya’da yer ararken buraya gelmelerini sağladık. Gazipaşa, Kaş’a kadar olan tüm bölgeye buradan içecek gidecek. Günde 80-100 TIR çıkışı olacak. TIR parkı da yapılıyor. Bu yatırımcılara destek vermedik zaten çünkü ihtiyacı yok. Yatırımcıya moral vermek çok daha önemli. Bucak’ta bir firma vardı. Hiç ihracat yapmıyordu. Bizden 400 bin destek aldı daha sonra 5 milyon dolarlık ihracata ulaştı. Hedefi Burdur’da ihracat yapan 2. Firmaya dönüşmek. Ben kendilerinde o potansiyeli gördüm. OSB’de bir kuruyemiş firması yer açtı. Biz de daha önce destek vermiştik. Alınan makinelerle ihracata başladı. Şimdi birçok ülkeye ihracat yapıyor. Bir kez ihracat yaparsanız kendinize ihracat güveni de geliyor.

“TÜRKİYE 1’İNCİSİYİZ”
İlk başladığımızda kendimize çizeceğimiz yol haritasını sadece destek sunarsak bir şey yapamayız diye yola çıktık. TİM’in ihracat verileri açıklandı. Bizim bölgemizde yüzde 26 artış var. Türkiye birincisiyiz. Burada bizim de katkımız var. Isparta’da yüzde 10-15 civarında ve Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Bu tesadüf olamaz. Bizim bölgeye bir anda sihirli değnek değmedi. BAKA’nın katkıları, Ticaret Odaları, Ticaret Borsalarının da burada çalışmaları da bu başarıyı etkiledi. Sürekli göstergelerimiz iyiye gidiyor”

“DOĞAYI MAHVETMEYE İZİN VERMEMELİYİZ!”
Diğer taraftan kirletmeyen sanayinin önemli olduğuna da değinen Engin, “Antalya bunu yapıyor. Çevreyi kirletecek sanayileri OSB’ye kabul etmiyor. Bizde çok fazla böyle işletme yok zaten. En son görüştüğümüzde OSB’de 3 parsel kalmıştı. Mermer de farklı bir yerdeymişim gibi algılanıyor. Farklı bir ilden bir bürokrat bana siz mermer sektörünü mü eleştiriyorsunuz diyor. Al TIR’a yükle git. Böyle bir sektör olamaz. Bizde çok fazla mermer ocağı var. Burada başta valilik ve bizlere çok iş düşüyor. Doğayı mahvetmeye izin vermemeliyiz. Anayolları üzerinde ruhsat verilmemesi gerekir. SDÜ’nün dibinde var bir tane. Dağı mahvettiler. Eğirdir yolunda, Sav’da var. Kişilerle ilişkimiz yok ama doğayı mahvettikten sonra da bir anlamı yok” şeklinde konuştu.

“BAKA’NIN MERKEZİ ISPARTA’DA OLMASAYDI
15 GÜNDE 1 GELİR YARIM GÜN KALIRDIM”
BAKA merkezinin Isparta’da olmasının büyük bir şans olduğunu ifade eden Engin, “Merkez Antalya’da olsaydı 15 günde bir gelip yarım gün kalırdım. Merkezin burada olması buraya daha çok katkı sağladı. Bu yönden hükümete ve o dönem iktidar vekillerimize teşekkür ediyoruz” dedi.

“KİMSE ALINMASIN ÇOĞU TIKANIKLIK BAZI
BÜROKRATLARIN YÜZÜNDEN OLUYOR”
Bu arada sitemlerini de dile getiren Engin, projelerde tıkanan noktaların çoğunun bazı bürokratlardan kaynaklandığını ileri sürdü.

Bundan kimsenin alınmaması gerektiğini de bildiren Engin, “Bunda alınacak bir şey yok. Kurumda aksayan bir nokta var biz orada devreye girdik. Biz rakip ve düşman değiliz. Bu şekilde yüzde 80 tıkanan noktalar aşıldı. Bazen hukuku yanlış yorumluyorlar. 2 kurumumuz diretti, yeni Valimiz sorunu çözdü. Önceki Valilerimize de teşekkür ediyorum. Ama şuan ki Valimiz yaklaşımı çok olumlu. Sonuç ve çözüm odaklı bir yaklaşımı var. Ankara’ya birlikte yatırım için gittiğimiz oldu. Karma OSB tıkanmıştı. Valimiz devreye girdi, sorun aşılıyor. Vekillerimizin de katkısı var. Tüm kamu görevlileri gelip, geçicidir. Buraya hizmet vicdani bir hazdır. Geriye döndüğümüzde görevden ayrıldığımızda kafamızı yastığa rahatça koyabilmeliyiz. Ben suya sabuna dokunmayayım burada 10 yıl kalırım şeklinde bir anlayış olmamalı” dedi.

“HIZLI TREN HATTININ ISPARTA’DAN GEÇMEMESİ
İHRACAT ANLAMINDA BİZE BİR ŞEY KAYBETTİRMEZ”
Son olarak Isparta’nın geleceğini etkileyebilecek hızlı tren ve Gül Vadisi gibi projeleri de değerlendiren Engin, şöyle devam etti; “Gelişmişliğin en önemli göstergesi lojistik ve ulaşımdır. Limana bu hattan gitme şansımız yok. Isparta’ya hızlı tren gelmiyor deyince bir şey kaybetmiş olmuyoruz. Gümüşgün’den bir hat veririz. Burdur bizim düşmanımız değil. Teknik sebepler o yolun daha uygun olduğunu gösteriyor. Yokuş olan hattımızın daha zor olduğu söyleniyor. O hattın limana kadar inmesi çok önemli. Limanın işlem kapasitesi arttıkça ihracat büyüyor. OSB’den oraya direkt trenlerin gittiğini düşünün. Direkt gemiye yüklenecek ve ihracat yapılacak. Bu konuda Isparta’ya bir hat verilmesi sorunu çözecektir.

“GÜL VADİSİNDE 2 AY SONRA YAPIM İHALESİNE ÇIKILIYOR”
Ekonomik yönden ziyade sembolik bir eser projesi olacak. Gül bahçeleri, gül müzesi, gül kulesinin olacağı 100 dönümlük bir alan olacak. Belediye Meclisi’nde yanlış anlaşıldı. Ticaret yeri çok diye. Ama tek yer olacak. Sonra kabul edildi. Projeler çiziliyor, bitmek üzere. 2 ay sonra yapım ihalesine çıkılacak. Her süreci şeffaf olacak. İhaleden sonra en geç 24 ayda tamamı bitmiş olacak. Proje sonrası gülün bir adresi olacak.

“GÜLDE DÜNYA MARKASIYIZ DİYORUZ AMA KİMSE BİZİ TANIMIYOR”
Japonya’da dünyanın 5. Büyük turizm fuarı var. Bu fuarda biz Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bölümünde 3 yıl önce BAKA olarak katıldık. Orada temamız Isparta gülü oldu. Japonlar gülü Bulgaristan’la özdeşleştirmişler. Yoğurt da öyle. Fuarda Bulgaristan’ın 10-15 firması vardı. Türkiye’den hiçbir firması yoktu Gülbirlik dahil. Kendilerinin bu fuarlara katılması gerekiyor. Daha sonra Japonya’da Dünya Gül Fuarı oldu. Orada ana tema Isparta gülü yaptırdık. 10 binlerce kişiye Isparta gülünü anlattık. Çok ciddi bir tanıtım oldu. O fuarda 20 Bulgaristan gül firması vardı, Isparta’dan tek bir firma yoktu. Bu bir eksiklik. Artık büyük istiyorsak dünyaya açılmamız gerekiyor. Gülbirlik’in ağabeylik misyonunu üstlenmesi gerekiyor.”

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum