Meme Kanseriyle Mücadele Onu Önemsemekle Başlar!

Meme Kanseriyle Mücadele Onu Önemsemekle Başlar!

Yayınlanma:
Meme Kanseriyle Mücadele Onu Önemsemekle Başlar!

SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Cerrahi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Erol Eroğlu, 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı nedeniyle yaptığı açıklamada, hastalık ile ilgili toplumsal açıdan en önemli kazanımın, bireylerin bu hastalığı bilmesi ve önemsemesinin olacağını ifade etti.

Meme kanseri ile mücadelenin, onu önemsemekle başladığının altını önemle çizen Prof.Dr. Eroğlu, açıklamasında şu bilgilere yer verdi; Günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında her geçen gün görülme sıklığı artan kanser hastalığı gelmektedir. Her iki cins ele alındığında akciğer kanseri ilk sırayı alırken kadınlar açısından bakıldığında meme kanseri en sık görülen kadın kanseri olarak görülmektedir. Meme kanseri hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke toplumlarında açık ara en sık görülen kadın kanseri olarak bir toplum sağlığı problemi halini almıştır. Bu nedenle hastalıkla ilgili her türlü tarama programı, farkındalık eğitimleri ve toplumsal düzeyde hastalık algısı ile ilgili her türlü etkinlik önemsenmekte ve her geçen gün daha fazla toplumsal yaşamımızda yer almaktadır.

Meme kanseri tarama programları 2000’li yılların başından itibaren KETEM merkezlerinde yürürlüğe girmiş ve önce 50, ardından 45 ve şimdilerde 40 yaş üstü tüm kadın nüfusunun 2 yılda bir mammografik olarak incelenmesi hedeflenmiştir. Hastalığın bu denli artışının altında yatan temel problemler olarak yaşam beklentisinin artışı, meme dokusunun günümüzün toplum yaşamı içinde fazla kullanılamamış olması (emzirme süresinin kısalığı) ve çevresel koşullar (yediğimiz-içtiğimiz şeyler ve çevresel olarak bizi etkileyen şeyler örneğin radyasyon) sayılabilir. Bu kadar geniş bir etken-neden profili olunca hastalığın en sık görülen kadın kanseri haline gelmesi de kaçınılmaz olmaktadır.

Hastalık ile ilgili toplumsal açıdan en önemli kazanım bireylerin bu hastalığı bilmesi ve önemsemesi olacaktır. Farkındalık ve farkındalık eğitimi her düzeyde ve her iletişim ortamı ile toplumsal yaşamın içinde yer aldığında hastalık toplum tarafından bilinir hale gelecek ve erken dönemde hastalığın tanı ve tedavisi gerçekleşecektir. Erken dönemde tanı ve tedavi elbette hastalığın yenilmesi açısından en önemli aşamadır. Erken dönemde yakalanan bir hastalık hem çok kolay hem de çok daha az maliyetle tedavi edilebilmekte ve hastalığa yakalanan bireylerin hayatta kalma olasılığı yüzde 100’e yakın olmaktadır.

Bizim gibi gelişme yolunda yıllardır toplumsal mücadele veren ülkeler açısından bakıldığında en önemli toplumsal kaynak yetişmiş insan gücü olarak görülmektedir. Zorluklarla yetiştirdiğimiz çok değerli insan kaynağımızın yarısının (kadınlar) böyle bir hastalık riski ile karşı karşıya olması hepimizin önemsemesi gereken bir durum olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Bu açıdan bakıldığında farkındalık yaratmak ve farkındalığı arttırmak çok önemli bir görev olarak bizlerin önünde durmaktadır. El birliği ile bu işin üstesinden gelmemiz toplumumuzun sağlıklı bir geleceğe ulaşması için önemli aşamalardan birisidir. Bu mücadele içinde hepimize düşen çok sayıda görev bulunmaktadır. Sorunu hepimizin ortak sorunu olarak görmek ve birilerinin üstlenmesini beklemeden hepimizin kendi olanaklarımız çerçevesinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmek çözüm yolundaki ilk aşamadır. Böyle bir bilinç sonuçta toplumsal bir mücadeleyi tetikleyecek ve elbirliği ile çözüme ulaşılacaktır.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.