Murat Ali Ersoy 'Bizde Maduruz'

Uçak kazasıyla ilgili hakim karşısına çıkan Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy, Isparta'daki kazayla ilgili kendilerinin de mağdur olduğunu söyledi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 03 Mart 2011 22:24
Murat Ali Ersoy 'Bizde Maduruz'

Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy, Isparta'daki kazayla ilgili kendilerinin de mağdur olduğunu söyledi.

Isparta"da, 30 Kasım 2007'de 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili hakim karşısına çıkan Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, "Bu kazanın mağdurlarından biri de biziz. Müdahil olmak istiyorduk, sanık olduk. Uçakla ilgili teknik bakım yetkisi ve sorumluluk bize ait değildir" dedi.

30 Kasım 2007 günü Atlasjet'in İstanbul- Isparta seferini yapan World Focus'tan kiraladığı yolcu uçağı, Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada Keçiborlu Türbetepe Mevkii'nde düşmüş, kazada 7"si mürettebat 57 kişi yaşamını yitirmiş, kurtulan olmamıştı. Kazayla ilgili Atlasjet'e karşı açılan dava ile kamu davasının birleştirilmesiyle bugün Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde tek dava görüldü.

Bugünkü duruşmada tutuksuz sanıklar Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen ve World Focus Hava Yolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan hazır bulundu.

Dava birleştirildiği için 9'uncu duruşmada sanık olarak ilk kez bugün hakim karşısına çıkan Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy da haklarındaki suçlamaları reddetti. Uçakla ilgili teknik bakım yetkisi ve sorumluluğun kendilerine ait olmadığını savunan Ersoy şunları söyledi: "Kontrolümüz dışında gelişen olaylar nedeniyle bugün sanık olarak karşınızda duruyoruz. Bu kazanın mağdurlarından biri de biziz. Müdahil olmak istiyorduk, sanık olduk. Uçakla ilgili teknik bakım yetkisi ve sorumluluk bize ait değildir. Bu uçak World Focus Havayolları'na ait bir uçaktır ve yapılan sözleşme gereği her türlü denetim ve teknik bakımı da o şirkettedir. Biz World Focus Havayolları şirketiyle sub- charter (kısa süreli) yöntemiyle uluslararası havacılık kurallarına uygun kira sözleşmesi yaptık. Yaptığımız kontrat söylenildiği gibi milyon dolarlık değil, 10 bin dolarlık bir kontrattır. Bu tür operasyonlarda işlemler kayıt altına alınır. Bu tür sözleşmeler dünyanın her yerinde ihtiyaca binaen yapılan acil sözleşmelerdir. O nedenle iddianamedeki muvazaa suçlamasını kabul etmiyorum" dedi.

TEKNİK DENETLEME YAPMA ŞANSIMIZ YOK
Kendilerinin uçakla ilgili teknik denetleme yapma şanslarının olmadığını iddia eden Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu uçağın sorumluluğu World Focus'a aittir. Bizim uçakla ilgili teknik denetim yapma şansımız yok. Biz sadece pilotların lisansını inceleyebiliriz, onun dışındaki eğitimlerini bilme gibi bir hakkımız yoktur. Biz evrakların düzenine bakar, kontrat yapar, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü"nden uçuş talep edebiliriz. Ayrıca bizim filomuzda zaten MD-83 tipi uçak bulunmamaktadır. Şirketimizdeki teknik elemanların da bu uçağı denetleme gibi bir yetkisi yoktur. Sözleşme gereği de uçağın her türlü teknik bakımı World Focus Havayolları şirketine aittir" dedi.

HAVALİMANINDA RİSK YOK
Uçağın kaza öncesinde inişe geçtiği Süleyman Demirel Havalimanı"nın gece uçuşlarına elverişli olmadığına dair iddialara da yanıt veren Ersoy, "Isparta için böyle bir risk yoktur. Bu liman için böyle bir resmi tanımlama da yoktur. Liman riskli olsa bugün aynı limana hala Anadolujet uçuş yapmazdı" dedi. Düşen uçağı birçok şirketin daha önce de kiraladığını belirten Ersoy, "Biz sözleşmeyi bir gün önce yaptık, SHGM"ye müracaat ettik. Uygun görüldü ve uçuş gerçekleşti" dedi.

SORUMLULUK WORLD FOCUS'A AİTTİR

Sivil Havacılık Kanunu'nun 125"nci maddesi gereği sorumluluğun bir başka şirkete devredilemeyeceğini de hatırlatan Ersoy, "Dolayısıyla burada sorumluluk World Focus"a aittir. Ancak bize yüklenmek isteniyor. Biz sadece bileti kesen, uçağın yakıtından, ikramından, yolcuların uğurlanıp karşılanmasından sorumluyuz. Yine ayrıca taşıyıcı firma da biz değiliz, taşıyıcı firma burada World Focus"tur" diye konuştu.

PİLOTA İNİŞ BİLGİLERİNİ VERDİM
Kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen ise, pilotla kazadan önce yapılan her konuşmanın kayıt altında olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Ben pilota iniş bilgilerini verdim. Yaklaşma prosedürünü bizzat anlattım. Kendisi de bunları teyit etti. Bir süre sonra da bana pisti gördüğüne dair okey verdi. Ancak sebebini bilmediğim şekilde yaklaşma prosedürünün dışına çıkmış. Havalimanında radar olmadığı için bunu gözle takip etme şansımız yok. Uçağın çarptığı yer ile kule arasında 20 kilometre mesafe var. Bunu gözle takip etmemiz mümkün değil. Pilot 'pisti gördüm' derken, bana doğru koordinatları veriyor ama bunu fiiliyatta yanlış yerde yapıyor. Daha sonra uçak gelmeyince bir aksilik olduğunu sezdim ve alarm verdim" dedi.

BİLİRKİŞİ İNCELEYECEK

Sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme, Eskişehir Anadolu Üniversitesi"nden 3 kişilik bilirkişi heyetiyle bağımsız bir şirketten 2 teknik elemanın görevlendirilip kaza hakkında rapor hazırlanmasına, bir sonraki duruşmanın ise 4 Nisan'da yapılmasına karar verdi.

TOPLAM 17 SANIK YARGILANIYOR
Uçak kazası davasında Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, kaza tarihinde Genel Müdür Yardımcısı olan Oktay Erdağı, World Focus Hava Yolları Genel Müdürü Aydın Kızıltan, firma çalışanları Yavuz Yaşar, İsmail Taşdelen, Fikri Zafer Dinçer, Faruk Çağımnı, Şahin Tufan, Necati Küçük, Sinan Sevinç, Fevzi Yavuz ve Reşat Atalay ile Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ali Ersoy, firma yöneticileri Tuncay Doğaner, Mehmet Erbilgin ve Zeynel Gündoğ ve kazanın olduğu tarihte havalimanında hava trafik kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen sanık olarak 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan 2 ila 15 yıl arasında hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.