Paralel Devletin Isparta Şubesi...

Isparta Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Gökay Çetin, Aile Hekimleri'nin ve genel sağlık sorunlarını anlattığı bir açıklamada Başbakan'dan Paralel Devletin Isparta Şubesi için gerekenin yapılmasını istedi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 05 Haziran 2014 15:21
Paralel Devletin Isparta Şubesi...

Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Gökay Çetin'in o açıklamasını farklı yorumlar doğmaması için olduğu gibi yayınlıyoruz. Öte yandan söz konusu açıklama Isparta basınında paylaşılmazken sabimer.com isimli bir internet sitesinde yer aldı.

İŞTE O AÇIKLAMA

“SAĞLIKÇILAR KORKU VE BASKIYLA YÖNETİLİYOR”
( ISPARTANIN SAĞLIĞI KİMLERE EMANET! TUZUN KOKTUĞU BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ )

Değerli Basın Mensupları, 01.06.2014 tarihinde Isparta Aile Hekimleri Derneği Olağan Genel Kurulunu yapmış ve yeni yönetim kurulunu belirlemiştir. Şahsımı Dernek Başkanlığına layık gören bütün meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Aile Hekimliği sistemi liyakatsiz idarecilerin elinde oyuncak olmuş, onların keyfi tutumları nedeniyle ne yazık ki tıkanmış ve İNFİLAK ETMEK ÜZEREDİR. Son zamanlarda, koruyucu hekimlikle hiçbir ilgisi bulunmadığı halde kendi görev alanları dışında aile hekimlerine zorla nöbet dayatılmaktadır. Ülke genelinde 50.000 (ellibinden) fazla Doktor, Ebe, Hemşire ya da diğer sağlık personelleri masa başında memur ve tıbbi sekreter gibi çalışırken, Aile Hekimi ve Elemanlarına zorla ve baskıyla nöbet yazılması kabul edilemez bir uygulamadır. Bu haksız ve keyfi nöbetlerin devlet bütçesine yükü 1 Milyon TL’dir. Sağlık Bakanlığı Aile Hekimlerine ayda bir gün nöbet yazarak sistemin kurtulacağını sanarak “Taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışmaktadır.”

Aile hekimlerine yönelik bu haksız uygulama dünyada emsali bulunmayan tuhaf ve anlaşılmaz bir işlemdir. Nöbetlere bahane edildiği gibi sağlıkta personel eksikliği sorunu yoktur. Personelin ülke genelinde ADALETSİZ, YETERSİZ VE DENGESİZ DAĞILIMI vardır. Sağlıkta herkes her işi yapar sorunu vardır. Sağlıkta taşeron sorunu vardır; Taşeronların köle gibi çalıştırılması ya da dayısına güvenerek başhekimi hatta hastaneleri yönetmesi sorunu vardır. Sağlıkta, 100.000’den fazla iş bekleyen tıbbi sekreter ve diğer sağlık mezunu varken onların işlerini ebe, hemşire gibi sağlık personelinin yapması sorunu vardır. Kasapların, fırıncıların, spor hocalarının bile hastanelerde müdür hatta yönetici olması sorunu vardır. Sağlık kurumlarını liyakatsiz idarecilerin, çeteleşmiş “Paralel Devlet Yapılanmalarının” yönetmesi sorunu vardır. Ülkemizdeki sağlık çalışanlarının korku ve baskıyla hatta zorbalıkla yönetilmesi sorunu vardır. Sağlık çalışanlarının % 22’sinin intihara meyilli olması sorunu vardır. Bunu ben değil TBMM tutanakları söylüyor. İşte rakamlar;

Sağlık çalışanlarına yönelik fiziki veya sözlü şiddet, ne yazık ki diğer kurumlardan tam 16 kat evet 16 kat daha fazladır.

Sağlık politikalarımız korku ve baskıyla inşa edilmeye devam edilmektedir. Sağlık Personeli liyakatsiz idarecilerin kurduğu korku imparatorluğu tarafından yönetiliyor. Sağlıkçıların %90’ı hakkında ya disiplin soruşturması yapılmış ya da disiplin cezası verilmiştir. Uyduruk sebeplerle soruşturma geçirmeyen ya da savunma vermeyen sağlık personeli hemen hemen hiç yoktur. Ülkemizde sağlık personellerine verilen disiplin cezalarının sayısı 256.000’dir. Isparta’daki sağlıkçılara verilen ve kesinleşen ceza sayısı 856’dir. Bir o kadar kesinleşmeyen veya yargıda devam eden olduğu dikkate alınırsa

“YA ÇALIŞANLARDA YADA YEREL SAĞLIK İDARESİNDE BİR SORUN VARDIR.”
Ben istisnalar hariç bütün sağlık çalışanlarının özveri ve insan üstü gayretle çalıştığına inanıyorum. Sizlerin aracılığı ile hepsine teker teker teşekkür ediyorum. Sağlıkta hizmet alanları memnun ederken hizmet verenleri üzmek ya da ezmek başarımıdır?

Değerli Basın Mensupları; Sizlerin aracılığı ile yıllardır kendimin, eşimin ve yakınlarımın gördüğü zulüm, baskı ve zorbalıkları paylaşmak istiyorum. Yıllardır sudan sebeplerle veya uyduruk bahanelerle “DOSYALA POSTALA” mantığıyla hakkımda adli ve idari birçok soruşturma açılmıştır. Açılan her soruşturma idarenin aleyhine dönmüştür. Son 5 yıldır idareye karşı açtığım bütün davaları alnımın akıyla kazandım ve bir kısmı da devam etmektedir. Kötü idarecilerin sayesinde Aile Hekimliğinde “performans kesintisini ve ihtar cezasını” ilk kez yargıya taşıyan ve kazanan kişi oldum.

Son olarak makamın ve devletin gücünü kötüye kullanan bazı kamu görevlileri çocukluğuma kadar inerek idari işlem konusu yapmış hatta adıma kayıtlı telefonumu aylarca dinletmişlerdir.Şahsımın yaşadığı bu durum ülkemiz tarihinde bugüne kadar duyulmamış ve emsali görülmemiş bir işlemdir. Lütfen duyan bilen varsa haber versin. Disiplin soruşturması nedeniyle telefonları dinlenen başka bir kişi daha varmı dır?

Öyle ki yakınlarıma ait kuaför ve güzellik salonunda çalışanlar hakkında, devlet memuru olmadıkları halde Valilikten 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI YASASINA göre soruşturma “ONAYI” alınmıştır. Devlet memuru olmayanların 657 sayılı yasaya göre yargılandığı, sorgulandığı ya da haklarında işlem yapıldığı tuhaf bir ülkede yaşıyoruz. Bir Cumhuriyet Başsavcısının yerine kimliği belirsiz kişilerce sahte imza atılarak savcılık işlemi tesis edildiği ya da savcılık kararının alındığı tuhaf bir ülkede yaşıyoruz. Bütün bu beyanlarım resmi ve geçerli belgelere dayanmaktadır. Kısaca;

TUZUN KOKTUĞU, TUZCULARIN KOKUŞTUĞU, İNSANLARIN GELECEĞE GÜVENLE BAKAMADIĞI TUHAF BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ.

Hakkımızda açılan disiplin soruşturma kapsamında USULSÜZ, KEYFİ VE KANUNA AYKIRI TELEFON DİNLEMELERİ hakkında Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yapılmıştır. Sayın Başbakanımızdan, ilgililerden ve diğer yetkililerden bu ve benzer konulara hassasiyet göstermelerini ve Paralel Devlet Yapılanmasının Isparta Şubesi hakkında gereğinin yapılmasını arz ediyorum.

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum