Ben sana mecburum bilemezsin…

Psikolojik Deli Erdi Yazıyor...

Hep anahtarıyla açardı kapıyı, zil çalmak gibi bir adeti yoktu. Ben demir kapının sesini duyunca geldiğini anlar, o daha anahtarını çıkarıp kapıyı açmak için davrandığında kapıyı açıverirdim. Birbirimize bakar gülümserdik.
Onun için ne kadar anlamlıydı bilmem ama küçük sürprizler yapmaya çalışırdım…

Ne bileyim işte ‘küçük sürprizler’.

Beni mutlu eden şey, onu mutlu etmeye çalışmaktı. Onu mutlu etmek için harcadığım çaba, belki de beni ondan daha çok mutlu ediyordu.

Ya da ben çaba harcadığımı zannediyordum; ki şimdi o çabaların eksikliğini hissetmiyor olma olasılığının yüksekliği bu zannımı güçlendiriyor.

Geçmiş zamanlı hikayeler aslında yüksek dozda acı barındırır içinde;

Şimdi mi? Şimdi gitti…

Bense hala kendi kendime onu mutlu etmeye çalışıyorum. Ya da mutlu etmeye çalıştığımı zannediyorum; ki hala gelmemiş olması bu zannımı güçlendiriyor…

Zannettiğiniz kadar karamsar, melankolik, arabesk ne bileyim işte mutsuzluğu tercih eden bir insan değilim, olmadım hiç…

Mecburiyetlerim oldu hep benim... Adını mıh gibi aklımda tuttuğum mecburiyetlerim…

Denizi olmayan bir kentte, denize olan mecburiyeti nasıl tarif edilebilir ki bir insanın…

Tarif edilemeyen şeyler duygularımı tahrip ediyor artık…

Bu durum onun çokta umrunda değil; biliyorum. Ama bu, hayatının kalan bölümünde de umursamayacağı anlamı taşımıyor benim için…

Bir gün, evet bir gün gelecek ve diyecek ki;

“Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum”

Belki de o günü beklerken öleceğim…

O zaman şiir değişecek…


ÖNCEKİ YAZI:
https://www.ajans32.com/olmak-ya-da-olmamak-44279h.htm

Yorum Yap
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Isparta Haberleri