Çiftçinin Dolarla İşi Yok Ama...

Çiftçinin Dolarla İşi Yok Ama...

Pazarda ürün fiyatlarının neden arttığını açıklayan Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk; “Çiftçinin dolarla işi yok ama ürün maliyetlerindeki girdilerin var” dedi.

Ülkede dolar krizinin patlak verdiği günde bu zamana kadar adeta iğneden ipliğe her şeyin fiyatı arttı. Dolarla ilgisi olsun yada olmasın binlerce ürünün fiyatı arttı. Bu da ekonomi kamuoyunda ‘fırsatçılık’ olarak değerlendiriliyor.
Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, pazarda satılan sebze ve meyvelerin de pahallanmasının sebebini açıkladı. Başkan Can, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada; “Gerçekten içerden ve dışardan ekonomik yaptırımlarla karşı karşıyayız. Devletimiz bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Şimdi bu önlemlerin sonuçlarının alınacağı bir merhaledeyiz ve inşallah ülkemiz ve ekonomimiz bu badireden daha da güçlenerek çıkacak.

Devletimiz bu dalgalanma başlamadan önce yerli üretimin teşviki için kamu ihalelerinde yerli üreticiyi koruyacak tedbirler almıştı, şimdi ilave tedbirler ve teşvikler ile bu kararlılığın sahada da sonuç alacağı bir süreci hızlandırıyor.

“ÇİFTÇİ, ÜRÜNÜN MALİYETİNİ
KARŞILAYAMAZSA EKEMEZ”
Burada önemli olan o pazarda müşteri değil üretici olarak yer almanın hayati önemde olduğunu bilmemizdir. Geçmişte olduğu gibi, bugün de doğruyu cesaretle söylemek bizim ülkemize ve milletimize karşı vazifemizdir. Mesela yerli üretim diyoruz, içerde üretebileceğimiz hiçbir ürünü ithal etmeyeceğiz diyor Cumhurbaşkanımız. Ekonomi Bakanımız yeni ekonomi programında ithalatı azaltacak yerli üretimi arttıracak önlemlere ayrı bir başlık açıyor. Ancak onların bu yaklaşımına rağmen hala ülkede ithalat son derece ciddi oranda.

“ÜRETİCİ İLE TÜKETİCİYİ KARŞI KARŞIYA
GETİRECEK ALGILAR OLUŞTURMAK İSTENİYOR”
İçerde içeride öz be öz bizim çiftçilerimiz tarafından yani Türk çiftçisinin ürettiği yerli ürünler varken bu ürünler ithal edilemez, edilmemelidir. Bu ithalatı yapanlar, yaptıranlar sadece Türk çiftçisine ihanet etmiyor, hükümetimizin kararlılığını test ediyor. Taciz atışını buradan yapıyorlar. Hükümetimizin kararlılığına rağmen yaptırılan bu ithalat yerli üretim surunda gedik açma gayretidir. Bu gedik açılırsa oradan hücum devam eder. Başka alanlara da yayılır. İthal severlerin en büyük silahı üretici ile tüketiciyi karşı karşıya getirecek algılar oluşturmaktır. Mesela bu yaz gününde yani tam mevsiminde 4 TL’ye domates mi olur. Bilmem kaç TL’ye biber mi olur? Çiftçinin dolarla ne işi var? diyenler var.

“ÇİFTÇİNİN ÜRETTİĞİ ÜRÜNLERDE GİRDİLERİN MALİYETİNİ
O DOLAR DEDİĞİMİZ PARANIN SEVİYESİ YÜKSELTİYOR”
Ben öncelikle şunu hatırlatmak istiyorum. Biz birbirimize yumruk sıkmayacağız. Biz üreticisiyle tüketicisiyle aynı taraftayız ve omuz omuza vereceğiz. Evet, üreticinin yani çiftçimizin dolarla işi yok. Ama girdilerinin maliyetini o dolar dediğimiz paranın seviyesi etkiliyor. Mazot, gübre, zirai ilaç, tohumun hala önemli bir kısmı ithal ve maalesef tarımsal girdideki her ithalat kalemi üreticinin maliyetini yukarıya çekiyor. Hiç kimse meselenin, üreticiyi ve tarımsal ürünü ana girdi olarak kullanan tarımsal sanayiyi baskı altına alarak, eleştirerek, suçlayarak çözüleceğini sanmasın. Çiftçi maliyetini karşılayamazsa ekemez, ekemezse tarlasını elinde tutamaz, tarlasını elinde tutamazsa o tarla ya başkalarının eline geçer ya da çoraklaşır. Yani ilimiz, dolayısıyla ülkemiz mevzi kaybeder. Yani tam da bize saldıranların istediği olur. Benzer husus tarımsal sanayi tesisleri için de geçerlidir.

“ÇİFTÇİSİMİZ DÜNYANIN
EN FEDAKAR ÇİFTÇİSİDİR”
Birileri plan kuracak, birileri algı oluşturacak. Aslanların elini kolunu bağlamaya çalışacak. Medyamızdan, hükümetimizden, kamuoyundan ricam, tarlanın, bağın, bahçenin, ağılın meranın aslanlarının kendine inancını kaybetmesine ve elinin kolunun bağlanmasına vesile olacak söylemlere itibar etmemesi, bu algı operasyonlarına kendini kaptırmamasıdır. Bizim çiftçimiz dünyanın en fedakar çiftçisidir. Türk çiftçisi dünyanın en kanaatkar çiftçisidir. Türk çiftçisi dünyanın en becerikli çiftçisidir. Tarımsal ürünlerimiz dünya ile yapılan fiyat kıyaslamasında dezavantajlı ise bunda vebali olmayan tek unsur Türk çiftçisidir.

“TARIMDA, ÇİFTÇİYİ RAHATLATACAK BİR
TEDBİR PAKETİ AÇIKLANMASINI BEKLİYORUZ”
Örneğin; bu yelkenin bir bezini tohumda dışa bağımlılığı sıfırlayacak tesisler, bir bezini gübre tesisleri, bir bezini tarımsal ilaç tesisleri, bir bezini tarım makineleri ve ekipmanları oluşturabilir. Bu kriz vesilesiyle sektörde dışa bağımlılığı sıfıra yaklaştırabilmek adına atacağımız her adım ilimizin dolayısıyla ülkemizin yarınlarda bu tür dalgalanmalarda gıda güvenliği riski yaşamamasının teminatı olacaktır. O nedenle, tıpkı inşaat sektörüne, finans sektörüne, bilişim sektörüne, sanayi sektörüne yönelik geliştirilen tedbirler gibi ülke nüfusunun yaklaşık % 20’sini barındıran tarım sektörü için de kur dalgalanmasının oluşturduğu baskıdan çıkışı kolaylaştıracak, üretimi özendirecek ve üretimde sürdürülebilirliği ve sürekliliği sağlayacak bir tedbir paketinin açıklanmasını bekliyor, talep ediyoruz. Bu tedbir paketi, mevcut durumda üretimin sürdürülebilmesi için kur hareketleri nedeniyle fahiş oranda artan gübre fiyatlarının üreticinin erişebileceği düzeye çekilmesi gibi bugüne yönelik düzenlemelerin yanı sıra yerli girdi üretiminin geliştirilmesinden yerli tarımsal ürün tüketiminin teşvikine yönelik tedbirleri içerecek şekilde iki ayaklı hazırlanabilir” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Isparta Haberleri