İktidar Olarak Milletin Sevdalısıyız

Ak Parti Ocak Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; "İktidar olarak milletin sevdalısıyız" dedi.

Ak Parti Ocak Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ; 'Türkiye'deki duvarları biz yıkıyoruz. Allah'ın izniyle yıkılması gereken duvarları biz yıkacağız. Daha yapılması gereken çok iş var. Muhalefetin söylediklerine bakmayın, iftira yarışından başka bir yarış içerisinde değiller' dedi.

Ak Parti Ocak Ayı İL Danışma Meclisi Toplantısı dün İpek Mobilya Düğün Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Bekir Bozdağ, Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Ak Antalya Milletvekili Hüseyin Samani, Ak Parti Isparta Milletvekilleri S. Sadi Bilgiç ve Recep Özel, İl Başkanı Nuri Uzaktaş, Merkez İlçe Başkanı Ömer Parlak, parti temsilcileri, İlçe Belediye Başkanları, belde belediye başkanları, ilçe teşkilatları katıldı.

İKTİDAR OLARAK MİLLETİN SEVDALISIYIZ
Açılış konuşmasını yapan Ak Parti İl Başkanı Nuri Uzaktaş, “AK Parti teşkilatıyla kendisine destek verenlerle Türkiye tarihinin en büyük oluşumlarından bir tanesidir. İktidar olarak milletin sevdalısıyız. Milletin sevdalısı bir genel başkana sevdalıyız. Bizim davamız makam-mevki davası değil. Bu ülkeye hizmet davası.

Aziz ülkemize hizmetkarlık davası. Onun için teveccüh eksik olmuyor. Olmayan hizmetleri olmuş gibi göstererek bir şey yapmıyoruz. Olmayan varmış gibi bir şey yapmıyoruz. Yapılan küçük şeyleri abartarak bir şey yapmıyoruz. Halkımızda bunlara vakti saati geldiğinde gerekli değerlendirmeyi yapıp, gerekli mesajları veriyor. Biz hiçbir zaman iktidar sevdası içerisinde olmazı. Hiçbir zaman seçim vakti geldi diye popülizm yapmadık. Popülizm ülkenin kaynaklarını heba etmiş, ülkeyi ekonomik krizler sokmuştur. O gün bu ülkeyi popülizmle krize sokanlar, bugün hesabını bize sormak gibi bir yöntem seçiyorlar.

Bu milletin hafızasını yok mu zannediyorlar. Onun için biz teşkilat olarak önümüzdeki yoğun seçim sürecine gayret gösteriyoruz. 1 yıl sonra yerel seçimler var. Sonra cumhurbaşkanlığı seçimi, sonra da milletvekilliği genel seçimi var. İnşallah bugünden itibaren yoğun, zevkli seçim sürecinin çalışmalarını başlatıyoruz. Teveccühe layık olacağız. Teveccüh daha da artacağını umuyoruz. Her kapıyı çalacağız, her işyerine ziyarette bulunacağız. Herkesin gönlünü kazanacak. Doğru dürüst hizmet yapmayanlar bizim hizmetlerimizi taktir edecektir” dedi.

AK PARTİ İLE YAŞANAN REFORMLAR ISPARTA'DA DA KENDİSİNİ GÖSTERİYOR
Ak Parti Milletvekili S. Sadi Bilgiç ise; “AK Parti iktidarı ile birlikte Türkiye’de yaşanan reformlar Isparta’da kendisini göstermiştir. Zaman zaman muhalefet ‘Türkiye’de bir şeyler yapılıyor ama milletvekilleri ve teşkilat Isparta’da yetersiz geliyor’ diye söylem geliştirmiştir. AK Parti dönemi hizmet envanteri milletin önüne konuldu, o günden bu yana sesler kesildi. Hizmetler son buldu anlamına gelmiyor. Her geçen gün yeni hizmetler kendisini gösteriyor, bizler de peşinden koşturuyoruz. Bizlere ve Isparta’ya vermiş olduğunuz hizmetlerden ötürü Isparta halkı adına şükranlarımızı arz ediyorum.

TÜRKİYE'YE DAİR ÖVGÜLER GELİYOR
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise, “Isparta tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin önemli merkezlerinden bir tanesi. Bu 2 gün içerisinde Isparta’nın ne büyük kültürel, manevi, maddi değerlere sahip olduğunu yakından gördüm. Isparta’yı Isparta yapan her şeye sahip çıkmalarından dolayı gönülden teşekkür ediyorum.

Türkiye’nin geldiği nokta gururlanacağımız nokta. Nereye giderseniz ay gibi, güneş gibi parlayan ve her geçen gün gücü artan bir Türkiye görüyoruz. Ayyıldızlı pasaport sizin için büyük bir referans oluyor. Kapıları sonuna kadar açıyor. Her alanda Türkiye’nin başarıları konuşuluyor, Türkiye’ye dair övgüler söyleniyor. Ülkeler kendi ülkelerinin Türkiye gibi olması için mücadele veriyor. Tunus, Suriye, Libya’da baktığınız zaman halkın neler istediğine kulak verdiğinizde ‘Türkiye gibi olmak istiyoruz’ diyorlar. Yola çıkarken 3 kırmızı çizgimizi koyduk.

‘Bölgesel milliyetçilik yapmayacağız, dinsel milliyetçilik, etnik milliyetçilik yapmayacağız. Ne yaparsak milletimizle beraber yapacağız’ dedik. Onun için her adımımızı bu anlamda attık. Türkiye’nin bir bölgesi ileri giderken, diğer bölgenin geriye gitmesi tezat duruşa AK Parti iktidarı son verdi. Nerede ne yaptıysa, Türkiye’nin her yerinde yaptık.

Bölünmüş yol yaptık, Isparta kavuştu mu? Kavuştu. Yozgat kavuştu mu? Kavuştu. Her yerde eş zamanlı kazma vurduk. Toplu konut dedik, her yerde aynı adımı attık. Hangi alanı elinize alırsanız alın her alanda eş zamanlı adımların atıldığını göreceksiniz. Köydes’ dedik. Hakkari’nin köyünde de, Isparta’nın köyünde de aynı adımı attık. Türkiye’yi ekonomik anlamda her açıdan refah düzeyini daha ileriye taşımak için politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Allaha şükürler olsun geldiğimiz nokta gurur verici. 36 milyar dolar olan ihracat 152 milyar doları geçti. 79 senede 36 milyar dolar, 10 yılda 152 milyar dolar. Yatarak mı oluyor? Emaneti ehline milletin tevdi ettiğinin göstergesidir.

Hazinenin başına o hazineye canı pahasına her şeyiyle sahip çıkanları emanet ettiğiniz zaman haramzadelerin eli girmez, giremez. Ama bizden önceki hükümetler hazine bekçiliği konusunda bostan korkuluğu bile yapamamışlardır. Bostan da kuşlara karşı korkuluklar olur. Onlar bile bazılarını önler. Maalesef bizim hazinenin içinde ne kadar el var, kimse bilemiyordu. Biz hazineye uzanan bu elleri kırdık.

Yolsuzluğun bütün yollarını kapatan adımlar attık. O yüzden milletin parası, milletin hazinesinde birleşti. İşte bölünmüş yollar buradan geliyor. ‘Para nereye gitti’ diye soruyorlar. Bölünmüş yol oldu Isparta’ya geldi. Hastane oldu, bütün Türkiye’ye gitti. Köydes oldu, Beldes oldu, milletin hizmetine gitti. Bedava sağlık oldu, milletimizin sıhhatine gitti. Bugün bunları buradan biriktirdiklerimizle yaptık. Dün bunlar güç odaklarının, hazineyi hortumlamak isteyenlerin cebine aktarılıyordu. 10 yıldır tek başına iktidarız. Yerel yönetimlerin büyük kısmında iktidarız. Alnımız ak, başımız dik. Bugüne kadar bu insanları yolsuzlukla ciddi anlamda itham eden yoktur. Zaman zaman iftiralar olmuştur.

Türkiye’ni ana muhalefet partisi genel başkanı ve milletvekilleri bu konulara attıkları iftiralardan dolayı onlarca tazminata mahkum oldular. Ama hala vazgeçmiyorlar. Siyaseti iftira anlayışı üzerine bina etmişler. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. İftiralar artık pirim yapmayacak. Millet neyin yanlış, neyin doğru olduğunu çok daha iyi biliyor. Türkiye’nin ekonomik göstergeleri nasıl değişti. Bizim 72 üniversitemiz vardı. Şu anda 170 tane üniversitemiz var. Ne yapmışız, 69 senede 72 üniversite, 10 senede 98 üniversite koymuşuz. Rakamları bile şaşırıyoruz. Hızımıza yetişmeleri mümkün değil. Türkiye’nin bütün illeri üniversitelerle buluşturduk.

Biz Allah’ın izniyle milletten aldığımız emaneti doğru kullandık. Borç 1 milyar doların altına indi. Mayısta tamamen bitecek. 2008 yılı Dünya Finans Kuruluşu krizi tüm dünyayı donatırken İMF ile oturduk. Bizim şartlarımız var’ dedik. Kabul etmediler, bıraktılar gittiler. Şimdi Türkiye İMF’ye 5 milyar dolar borç verme görüşmeleri yapıyor. Nereden nereye. Hangimiz milliyetçi. İşte milliyetçilik budur.

Lafta değil, sloganda değil, icraatta emanete sahip çıkmaktır. Türk parasını koruma kanunu vardı, kanuna rağmen para yerde sürünüyordu. Sıfır ata ata rakamlar sıfırı taşımaza hale gelmişti. Böyle mi kıymet korunur. Türkiye her alanda gelişti, büyüdü, büyümeye de devam edecektir.

Türkiye’deki duvarları biz yıkıyoruz. Allah’ın izniyle yıkılması gereken duvarları biz yıkacağız. Daha yapılması gereken çok iş var. Muhalefetin söylediklerine bakmayın, iftira yarışından başka bir yarış içerisinde değiller. Bizim buna vaktimiz yok. Biz hizmetin yarışındayız. Biz milletimizin duasını almanın yarışındayız. Varsın onlar iftiranın yarışında olsunlar. Dünyanın hangi madalyaları varsa alıp taksınlar, onlara da yakışır.

Ülkemizin pek çok alanda sorunlarının üzerine hükümetimiz gitti, gitmeye de devam ediyor. Biz bu sorunları çözebilirsek, Türkiye daha güçlü olacaktır. 2002’den önce Türkiye’de çeteler vardı, mafyalar vardı. Haraç toplarlar, çek-senet mafyası, neredeyse alfabede harf kalmamıştı. Bu mafyalar partilerin kongrelerine bile girebiliyorlar, delegelere baskı kurabiliyordu. Daha ileriye gidiyorlar, başbakanın burnuna yumruk atıyorlardı. Nerede bu mafyalar? Nered bu mafyalar? Kalmadı. Çünkü onların karşısında milletin hukukunu koruyan güçlü bir iktidar var. Milletimiz rahatladı, daha iyi noktaya geldi.

Isparta’da ne dediysek, onun takipçisi olduk. Milletin emaneti ile Ankara’ya gittiğimizde izin vermek istemeyen odak noktalar ortaya çıktı. 367’yi çıkardılar, e-muhtıra oldu. Bunlar önemli, fakat daha önemlisi bunun karşısındaki duruştur. 12 Mart 1971’de muhtıra verildiğinde meclis ayakta alkışlıyor. Türkiye’de darbenin yapıldığı gün egemenlik bayramı kutlanıyor. Cumhurbaşkanı, başbakan oraya gidiyor.

28 Şubat’ta sayın Süleyman Demirel’in talimatları doğrultusunda milletin değerlerinin yok edilmesi için nasıl mücadele edildiği, devletin iradesinin nasıl kullanıldığını bütün Türkiye gördü. O zaman siyaset buna ses verelim dedi. Merhum Erbakan, partilere ‘birlikte tavır koyalım’ dedi. Hiçbiri tavır koymadı. 2007’e geldiğimizde farklı bir fotoğraf ortaya çıktı. 27 Nisan bildirisine övgü yağdırıyor, desteklediklerini açık açık ifade ediyordu. Peki biz ne dedik? Milletin emanetine sahip çıktık.

Biz de ‘milletin istediği gibi cumhurbaşkanını seçeceğiz’ dedik, bildiriyi yırttık, attık. Milletin emanetine sahip çıkmak budur. Bizim töremiz, millet ne derse odur. Onun dışında töremiz yoktur. Milletin emanetine kim nasıl sahip çıkıyor, onu görecekseniz. Eski tarz siyasette yetki Isparta’dan alınırdı, iktidar olunurdu. Isparta’ya gelince meydanlarda söylenenler yapılamayınca ‘bi z çok kükredik ama iş öyle değilmiş.

Ankara’da işler başka türlü gidiyor’ denirdi. AK Parti döneminde ne var. Isparta meydanında ne söylediysek onun takipçisi oluyoruz. Milletin gözünden başka göze bakmıyoruz. AK Parti ile uğraşan çok oldu. Nice darbe teşebbüsleri oldu. Buradayız. Neden buradayız? Milletimiz yanımızda. Milletimiz yanımızda olmasaydı başkaları olurdu. İnsanlarımız duasını ve desteğini bizden esirgemedi. Bizde milletimizden aldığımız gücün farkında olarak ‘bizim işimiz hizmet ama gücümüz de millet’ dedik. Başkaları gibi perde arkasında güçler devşirmedik, gücü sandıkta devşirdik. O yüzden hiçbir yerde bu kadro Allah’ın izniyle eğilmemiştir. Bundan sonra da eğilmeyecektir” dedi.

Terör uzun zamandır Türkiye’nin üzerinde büyük bir beladır. Kan, gözyaşı, insanların arasına fitne-fesat sokma….
30 yıldır bunları yaşıyoruz. Terörü bitirmek, yeni şehitlerin gelmesini önlemek, Türkiye’de kardeşliği tesis etmek kimin görevi? Hükümetlerin görevi. Terörü bitirmek milletin ortak talebidir. Terörün akıttığı kanı durdurmak milletimizin ortak talebidir. Biz milletimizin huzuruna bu taleplere olumlu cevap vereceğimizi söylüyorsak herkesin çözümlerini ortaya koymalı. ‘Terör bitsin, kan dursun’ diyoruz.

Onlar ‘hainler, işbirlikçiler’ diyor. Biz ne diyoruz, onlar ne diyor. Terör eğer bitirse, terörle mücadele başarıya ulaşmış olur mu, olmaz mı? Milletimizin talimatına bakacağız ve ona göre adım atacağız. Muhalefet partilerine bir kez daha söylüyorum.

Bu sürece desteklerini çok açık koymalıdırlar. Sayın Kılıçdaroğlu, krediden bahsediyor. Bu destek midir? Senin kredine ihtiyaç yok ama desteğine ihtiyaç var. Onun CHP’nin sayın genel başkanı krediden değil, destekten bahsetmesi lazım. Destek veriyorsa hangi desteği veriyor açıklamalı. Hükümetimiz bu meselenin altına gövdesini koymuştur.

Yorum Yap
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Isparta Haberleri