Süleyman Demirel'e Nuhoğlu'da Sahip Çıktı

Sayın Başbakan’ın sınır tanımazlığı ve bilinçaltında saklı tutup önünde yazılı metnin dışına çıktığında her an şirazesinden çıkmaya hazır laflarını duymaya devam etmekteyiz.

Sayın Başbakan gerginlik, polemik ve sataşma üzerine kurulmuş bir politik dil kullanarak siyasi nezaketi hiçe saymaktadır. Ortalık karıştığında ya da toparlanması zor bir pot kırdığında ise ya Kasımpaşalılığıyla ya da adeta düzeltme kurumu haline getirdiği basın merkezi aracılığıyla durumu kurtarmaya çalıştığını çok gördük. Bunun son örneğini de maalesef bir partiyi karalamak için cami kapatan, bununla kalmayıp camiyi ahıra çevirmekle suçlayan belgelerle meydanlarda yaptığı konuşmalarda gördük. Bununla da yetinmeyip buradan hareketle, bu ülkede Cumhurbaşkanlığı makamına gelmiş bir kişiyi, Sayın Demirel’i de böyle bir partinin yeni milli şefi ilan ederek karalamaya ve tarihin kötüye kullanımı üzerinden oy devşirme çabasına girişmektedir. Hızını alamayıp Demirel’i ortalık karıştırıcı adam olarak ilan etmektedir.

Şimdi Sayın Başbakana sormazlar mı? Daha dün meydanlarda, televizyonlarda kendini, partini Erbakan Hoca’nı bir kenara bırakıp Demokrat Parti’nin devamı olarak gururla ilan etmedin mi? O zaman sormazlar mı, Demokrat Partinin ana mirasçısı Adalet Partisi değil midir? Bu partinin yıllarca Genel Başkanlığını ve Başbakanlığını yapmış kişi kimdir? Sayın Başbakan her defasında köksüz, nesepsiz, bir çivi bile çakmamışlar diye sözler savurduğunuzda; her şeyi kendinizle başlatıp ve her şeyi kendinize mal edip geçmişi adeta karanlık bir devir ilan ettiğinizde Mustafa Kemal, İnönü, Demirel dahil Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve kalkınmasında söz sahibi olmuş kişilere, partilere yaptığınız en kibarı haksızlığın farkında mısınız? 2023’ü gururla parti programının hedefi olarak gösteriyorsunuz. Peki, bu 2023’ün anlamı nedir?

Cumhuriyet’in bugüne nasıl geldiğini hatırlıyor musunuz? Kara çaldığınız bu insanlar, partileri ve bunlara gönül vermiş camiaların insanları bu Cumhuriyetin kurucuları, devlet adamları, hizmetkarları; bu toprağın insanları, halkı ve vatandaşlarının desteğiyle bu millete hizmet etmiş partiler ve bunların temsilcileri değiller mi? Kendi tarihine, milletine, insanına, toprağına bu kadar yabancı kalış ve geçmişi kin ve nefret tarlası olarak kullanmak nasıl bir hırsın eseridir?