Bakan Memişoğlu: Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Aşısı Üreteceğiz
Keneyle ilgili anormal bir durum olmadığını vurgulayan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Aşı konusunda Türkiye belki de dünyada ilk aşıyı üretebilecek ülkelerden olacak." dedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, TRT Haber'de açıklamalarda bulundu.
BAKAN MEMİŞOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR:
Sayın Cumhurbaşkanımız zaten bize politikasını ve ana politikamızı Sağlıklı Türkiye Yüzyılı olarak koydu ortaya ve bize dedi ki koruyan, geliştiren, üreten sağlık modeli oluşturacaksınız dedi. Biz de bu yolda gece gündüz çalışıyoruz. Çünkü demin bahsettim, koruma, sağlıklı kalmak birincil hedefimiz. Toplumsal olarak da Sağlık Bakanlığı olarak da. İkinci hedefimiz, geliştiren... Neyi geliştireceğiz? Sağlığımızın, teknolojimizin, altyapımızın gelişmesini sağlayacağız.
Aşıyla ilgili de şunu yapıyoruz. Biliyorsunuz Türkiye 13 aşıyı tamamen ücretsiz insanlarına ulaştıran bir sistem kurmuş. Son 15 senedir. Bu gerçekten Türkiye'de inanılmaz bir hastalık korumasını sağladı. Yani bugün kızamık görmüyorsak Türkiye'de, gerçekten suçiçeği görmüyorsak, çiçek görmüyorsak, kabakulak yoksa, çocuk felci yoksa, bunların hepsi bu aşıların yapılması sayesinde oldu. Dünyanın iyi ülkeleri arasına girdiysek, bunların hepsi aşılar sayesinde oldu. Ama biz bu aşıları da üretmemiz gerekir dedik.
Hıfzıssıhha'yı uzun süredir yeniden yapılandırmaya başladık. Onu yönetimsel olarak da yaptık. Biz hangi aşıları yapmalıyız? Hangi aşılarla ilgili projeksiyon yapıyoruz? Bunların hepsini planladık. Pnömokok, menengokok, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem ve hepatit ve influenza aşılarını yapacağız diye öngördük. Bunların sadece belli teknolojileri değil, mRNA gibi yeni teknolojilerle de üretebilir planlamalarımızı yaptık. Ama somut olarak şunu söyleyeyim. 2026'da kuduz aşısını antijen ile beraber üretebilir hale geleceğiz. Diğer aşıları da inşallah çok kısa zamanda Türkiye'de üretebilir hale gelmiş olacağız. Kendi aşılarımızı biz yapacağız.
Başka bir müjde de vermek istiyorum huzurunuzda. Biliyorsunuz özellikle bu HPV ile ilgili spekülasyonlar oluyor. Onunla ilgili biz de bir çalışma yaptık. Biliyorsunuz bunun esasında 200 tipi var. Farklı şeyleri var, varyasyonları var. Esas kanser yapma riski olan, özellikle rahim kanseri riski olan iki tane suşu var. Bunlarla ilgili de aşı programına başlatacağız. 2025'in sonunda 13 yaşındaki bütün çocuklarımıza, isteyen çocuklarımıza HPV aşısını yapabilir hale getireceğiz. 15 yaşın üzerindekileri de isteyenlerin aşılarını yapacağız hale geleceğiz.
Bunu da özellikle bunun çünkü speküle ediyorlar. Biz HPV'yi tarıyoruz şu anda. SMA'yı da tarıyoruz ama aşıların da özellikle HPV aşısını da 2025 sonu itibarıyla insanlarımıza ücretsiz, çocuklarımıza, özellikle 13 yaşındaki çocuklarımıza ulaştıracağız.
Şimdi Türkiye özellikle COVID’le beraber dünya şunu fark etti. Sağlıkla ilgili Türkiye farklı bir yere gelmiş diye gördüler. Belki COVID’e kadar bu çok farkında değildi ülke bir kısmı. Ama COVID’de çok gelişmiş sandığımız ülkelerde insanlar sokaklarda kaldılar. Biz bırakın insanları sokakta bırakmayı, hastane haricinde insanların evine gidip tedaviye ulaştırır bir sağlık sistemimiz olduğunu gördük. Basit bir örnek vereyim. İstanbul İl Müdürüyüm o zaman. İşte bu aşılar soğuk zincirle nasıl dağıtılacak dendi. 2009'dan beri bu ülkede aşı dağıtım sistemi vardı. 2009'dan beri soğuk zincir sistemi kurulmuş. Her yere aşıya ulaştırabilir, aile hekimliklerinde dahi aşının ısısını takip edebilecek bir sistemimiz vardı.
Bizim ülkemizde bile insanlar bizim sistemimizin farkında olmayan insanlarımız vardı. Ama biz bunu dedik o zaman. Dedik ki biz sağlık sistemimiz bu aşıyı rahatlıkla yönetebilir. Soğuk zincirimiz de var, her türlü altyapımız da var. Gerçekten de öyle oldu. Hatta biz elektronik sistemde de aşı kartını dünyada elektronik sistemde ilk veren ülkelerden bir tanesi olduk. Aşıyı olduktan birkaç saniye sonra sizin aşı kartınız, elinize elektronik sistemi, uluslararası aşı kartınız geldi.
Yani yurt dışında 2 ayda, 3 ayda aşı yapıldıktan sonra aşı kartı olamayan insanlar oluştu. Bu ne sağladı Türkiye'ye? Sağlıkla ilgili güveni arttırdı. İnsanlar şunu baktılar, 'Aaa Türkiye gerçekten sağlıkla ilgili çok iyi işler yapıyor.' Bunun neticesinde şu anda Türkiye sağlıkla ilgili dünyada en güvenilir, en iyi sağlık hizmetini sunan ülkelerden bir tanesi haline geldi ki bunu hem Dünya Sağlık Örgütü söylüyor hem ülkeler söylüyor hem de insanlar o için de sağlık hizmeti almaya geliyor ülkemize. Baktığınız zaman şu anda ülkemize 3 milyar doların üzerinde bir gelir sağlanmış durumda. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Bizim hedefimiz 2028 yılında 20 milyar dolar.