Kamu Kimin Malı?

Başbakan Erdoğan, Almanya ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:
Güncelleme: 09 Ekim 2010 00:17
Kamu Kimin Malı?

Başbakan Erdoğan, sınır ötesi operasyon tezkeresinin Salı günü TBMM'de görüşüleceğinin hatırlatılması ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talep ettiği, terörle mücadele konusundaki temaslarla ilgili bilgilendirmenin yine Salı günü yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine de, "Biz tezkere ile bilgilendirmeyi, ikisini bir arada gizli oturumla yapacağız. Arkadaşlarımız çalışmalarını şu anda sürdürüyorlar. Sanıyorum Salı günü bunu gerçekleştirecekler, veya Çarşamba Grup Başkanvekili arkadaşlarım bunun kararını verecekler" dedi.

Bir gazetecinin, 'Anamuhalefet partisi tarafından henüz kesinleşmediği söyleniyor. Ama başörtüsü konusunda bir rapor hatırlığı vardı. Bu rapora göre sorunun kamusal alana yansıtılmayacağı, yani yasağın devam etmesi gerektiği, üniversiteler için de AİHM, Anayasa Mahkemesi kararlarının geçerli olması gerektiği söyleniyor. Bu çerçevede bir çözümü mümkün görüyor musunuz?' sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Ben çok açık net sizlere tekrar bir şey daha söyleyeyim. Bakın süreci sizler yazılı ve görsel medyanın temsilcileri olarak yakından takip ediyorsunuz. Öyle zannediyorum ki sizler bu soruyu sormaktan yorgun düşmeniz lazım, bizler de bu soruyla cevap vermekten yoruldu. Fakat ben sadece sizlere bir şeyi söyleyeyim; yasama organı ne iş yapar? Yasama organından bir karar bir kanun çıktıysa ve bu kanun çıktıktan sorma eğer uygulama alanını bulamıyorsa ki Anayasa Mahkemesi'nin bir müdahalesi olmuştu. Fakat halk oylamasında anamuhalefetin lideri olumlu bir yaklaşım ortaya koydu. Fakat şimdi görüyorum ki, farklı bazı gelişmeler var; bugünkü bazı açıklamalar bu şekilde. Diyoruz ki, bu konuda gerçekten anamuhamefet de, diğer muhalefet partileri de kararlıysa, hemen arkadaşlarımıza talimatları verelim, görevlendirelim ve bu konuda eğer yasal bir zemin gerekiyorsa, yani 'bu işi sağlama bağlayalım' diyorsak, hemen adımı atalım. Bu çünkü fazla bir şey değil, üç maddede hallolacak bir şey. Hemen bu işi bitirelim. Kim samimi kim samimi değil bu ortaya çıksın. 'Ben İnancım sebebiyle başımı örtüyorum' diyen insanlarla ilgili cumhuriyetin en önemli kurumu hangi kurumdur? Herhalde siyasi partiler değil. Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu koruda çalışmasını yapar. Fakat ben bunu Sayın Genel Başkana da söyledim. Eğer siz bunun yanında da başka çalışma yaptırmak istiyorsanız, onu da yaptırın, biz de yaptıralım. Bir havuz oluşsun, hazırlıklarımızı yapalım. Yani bu, gündemden artık kalksın. Çünkü bu bir inanç meselesi, inanç özgürlüğü ile alakalı bir konu. İnanç özgürlüğüne, eğitim-öğretim özgürlüğüne artık bu perdeyi koymayalım, şunu artık ortadan kaldıralım. Bu ülkede bu genç yavrularımız artık bir huzur bulsunlar. Anneler, babalar huzur bulsunlar. Problemleri ortadan tek tek kaldıralım." dedi.

"7 YIL ÖNCE KAMUSAL ALAN MI VARDI?"
Başbakan Erdoğan, sürekli 'kamusal alan' denildiğini belirterek, "Allah aşkına, 7 sene öncesine kadar bu ülkede kamusal alan yok muydu? 7 senedir literatüre kamusal alanı soktular. Çankaya'ya 7 sene öncesine kadar rahatlıkla herkes giriyordu. Ama 7 sene önce bir kamusal alan literatüre sokuldu ve ondan sonra başörtülüler Çankaya'ya da alınmaz oldu. Aynı şekilde farkı yerlere de sokulmaz hale getirildi. Ya bu ülke kimin? Bu ülkenin kamu binaları kimin? Bunlar kamunun değil mi? Bu halkın değil mi? Buralara rahatlıkla berim vatandaşım giremeyecek mi? Bazı yerlerde bakıyorsunuz, anneler, babalar, hanımlar testten geçiriliyor. 'Şöyle olursa olur, böyle olursa olmaz' gibi saçma sapan şeyler ortaya konuyor" diye konuştu.

Bunların özgürlükçü, demokratik, laik, hukuk devletinde olacak şeyler olmadığını belirten Erdoğan, "Ama ne yazık ki bu ülkede zorla buna alıştırılmaya çalışılıyor; ki zorla bir yere gitmek mümkün değil. Bırakalım şu halkımızı, özgürlük çerçevesi içerisinde buna en güzel şekilde herkes yaşasın, şu özgürlüğü herkes yudumlasın. Bu ülkede kimse birbirine şüphe ile bakmasın. Özgüven içerisinde yürüsün ve birbirlerine saygıyla, sevgiyle muamele etsin. Bütün derdimiz bu" dedi.

"İSTEYENE GÖRE ÖZGÜRLÜK OLMAZ"
Üniversite dışındaki eğitim kurumlarında ve kamu kurumlarında da başörtüsü ile çalışma talebinin hatırlatılması üzerine de Başbakan Erdoğan, tüm bu konuların ilgili ve yetkili birimlerin yapacağı çalışma ile kararının verilebileceğini söyledi. Erdoğan, "Dünya Türkiye'den ibaret değil. Sizler gazetecisiniz. Olaylara bakarken halkı da yanlışa sevk etmeyin. Bunda sizin de çok büyük vebaliniz olur. Bakın 'batı, batı, batı' diyorsunuz, işinize geldiği zaman. 'Amerika' diyorsunuz işinize geldiği zaman. Bütündünyayı bir masaya yatırın; dünyadaki uygulamaları görün. Ondan sonra da ülkemizle ilgili bu adımlar ona göre atalım. Özgürlüklerin çerçevesini ona göre belirleyelim. İsteyene göre özgürlük olmaz. Bir tanımı vardır özgürlüğün. Bu tanım içerisinde neyse bunun adımını hep birlikte atalım. Şu ülke gerilimler ülkesi olmasın, mutluluk ve huzur ülkesi olsun" dedi.

TEK TİP BRİFİNGİ
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile dünkü haftalık olağan görüşmede, tek tip askerlikle ilgili brifing alıp almadığının sorulması üzerine, "Bu ara bir yoğunluğum var. O brifing alamadım, brifingi alacağız. Bu konuyu görüşmedik" karşılığını verdi. Erdoğan, bu akşam Türkiye ve Almanya arasında oynanacak 2012 Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu Maçı ile ilgili bir skor tahmini olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, gülerek "Ben gaibi bilemiyorum" yanıtını verdi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.